Paylaş
GEÇTİĞİMİZ haftalarda Meclis'te Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı görüşüldü ve kabul edildi. Biliyorsunuz, Türkiye'de ‘‘Plan’’ diye bir kavram Turgut Özal döneminden beri kalmadı.
Zaten eğer kalsaydı, bu sözcüğü arada sırada duyardık.
Türkiye'de her şey kafadan ve rastgele yapılıyor, ama kalkınma planları anayasa ve yasalarda geçtiği için, dostlar alışverişte görsün misali bu belgeler göstermelik hazırlanıyor, basılıp dağıtılıyor.
Adına Devlet Planlama Teşkilatı denilen ve giderek büyüyen, hantallaşan, her siyasal iktidar döneminde torpilli takımıyla tıkabasa doldurulan kuruluşun da hiçbir işlevi yok.
Plan geçtiğimiz haftalarda Meclis'te görüşülürken, Genel Kurul salonunda genelde 15-20 uyuklayan milletvekili vardı.
Ama yine de, birileri bazı işleri becermeyi başardı.
* * *
Biliyorsunuz, 28 Şubat süreci sonrasında sekiz yıllık temel eğitim kabul edildi. Sağ görüşlü siyasal iktidarların ve özellikle Fazilet Partisi'nin ‘‘Bizim arka bahçemizdir’’ diye tanımladığı imam hatip okulları'nın işlevi azaltıldı.
Üniversiteye girişte normal lise öğrencilerine bazı avantajlar sağlandı. Bu durumda meslek lisesi sayılan imam hatip okulları rağbetten düştü. Öğrenci sayısı hızla azaldı.
Böyle de olması gerekiyordu; çünkü bu okullardan yetişenler daha sonra ilahiyat fakültelerine değil, diğer üniversitelere girmeyi tercih ediyorlardı.
İmam hatip okulları, siyasal iktidarların ve din tüccarlarının bir sömürü odağı olmuştu.
* * *
Son Plan görüşmelerinde, Meclis'te bu konuda çok ilginç bir oyun oynandı. Bazı Fazilet milletvekilleri bir önerge verdiler. Konunun ayrıntısına girmek istemiyorum ve size Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın yayınlandığı 5 Temmuz 2000 tarihli Resmi Gazete'de yer alan metnin 691. paragrafını okumanızı öneriyorum.
‘‘Ortaöğretimde mesleki-teknik eğitimin payı artırılacak, üniversiteye giriş sınavlarında normal liseler ile meslek ve teknik lise mezunları (imam hatipler dahil) arasındaki farklı değerlendirmeler kaldırılarak mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaşması teşvik edilecek...’’
Bunun tam Türkçesi ise özetle şöyle oluyor:
‘‘İmam hatip okulları yeniden teşvik edilecek, üniversiteye girişte bunlar da diğer liselerle her yönden eşit olacaktır. Yani tamamen eski uygulamaya dönülecektir.’’
Bu önergeyi gecenin geç saatlerinde Fazilet Partisi veriyor. Hani şu imam hatip okulları için ‘‘Bizim arka bahçemizdir’’ diyen parti...
Oynanan oyunun kimse farkında değil. Bu okulların önü böylece açılıyor...
Ve bu önergeye MHP, ANAP ve DYP milletvekilleri destek verip kabul edilmesini sağlıyor.
Acaba bilerek mi, bilmeyerek mi?
Büyük olasılıkla bilerek... Çünkü bütün bu sağ partiler din sömürüsünden yararlanıyor.
Bu önerge ve bu hükmün Plan'a eklenmesinden bizim anlı şanlı medyamızın haberi bile olmuyor. Bu konu basında yer almıyor. Ne önemi var ki!
* * *
Şimdi bundan sonra, başta Fazilet Partisi olmak üzere MHP, ANAP ve DYP'nin ağzından sık sık ‘‘Plan’’ sözcüğünü işitmeye hazır olun. Ama bu sözcük memleketin havaya savrulan trilyonları, hırsızlığa, yolsuzluğa giden kaynakları, yapılan büyük israflar, plansız programsız yatırımlar gibi konularda değil, imam hatip okullarıyla ilgili olarak işitilecek!
Bu okulları yeniden canlandırıp işlev kazandırmak ve üniversiteye girişte diğer liselerle eşit tutmak için nutuklar atılacak:
‘‘Efendim, kalkınma planımızda öngörülen hükme göre, imam hatip okulları mezunları da aynen diğerlerinin haklarıyla üniversiteye gireceklerdir. Malum olduğu gibi, kalkınma planımızda bu hüküm yer almıştır...’’
Tam 17 yıldan bu yana ‘‘Plan’’ sözcüğünü ağızlarına almayanlar, şimdi bu kavramdan dem vurmaya başlayacaklar!
Bu tezgâhı kuran Fazilet Partisi'ni anlıyorum.
Ama diğerleri buna nasıl alet oluyor?
Bu din sömürüsü pastası bu kadar mı büyük ki, MHP'si, ANAP'ı, DYP'si bile bundan pay kapmaya çalışıyor?
Oyun içinde oyun!
Partiler ve siyasetçiler, en kazançlı sektör olan din tüccarlığına yaslanmış, bu küçük oyunlardan medet umuyor...
Ve hepsi de Fazilet'in kucağında, onun oyununa düşmüş durumda.
Kolay gelsin!
Paylaş