Müslümanlığın böylesi

SEVGİLİ okuyucularım, ramazan ayı bitti. Bitmesiyle birlikte iftar çadırları ortadan kalktı.

Çadırların üzerine koskoca Başbakan resimleri asılmış, AKP harfleri ve bu çadırları kuran belediyelerin de isimleri kocaman kazınmıştı.

Çadırlarda bedava iftar veriyorlar, bunların parası kamunun cebinden çıkıyordu. Fakat böylesine kutsal bir olayı bile siyasi şov aracı yapmaktan, oy’a dönüştürmekten utanmıyorlardı. Aynı olayları önümüzdeki ramazan ayında yaşayacağız. Hem de daha hızlısını!.. Çünkü önümüzdeki ramazanda, ya da ramazandan hemen sonra seçim yapılacak...

Ve 2007 yılında din ticareti ve din sömürüsü doruk noktasına vuracak.

Şimdi size birkaç günden beri medyada izlediğimiz görüntü ve haberlerden birkaç örnek vereceğim. Müslümanlığın, kutsal bir dinin bu adamların elinde ne duruma düşürüldüğünü görün.

- İslamcı bir gazetenin perşembe günkü nüshasının birinci sayfasında fotoğraflı bir haber.
Bale yapan küçük bir kız çocuğunun fotoğrafı. Kız çocuğu bilemediniz beş yaşında. Fotoğrafta bale eteği ile dizkapağının arası kapatılmış. Demek ki onların okuyucuları, bu küçük yavrunun bacaklarını görünce ya tahrik olup şehvet duyuyor, ya da bunu bile günah sayıyor!

- Bekir Coşkun iki gün önce bunların erkeklerinin niçin uzun pardösü giydiğini yazdı. Namaz kılarken eğildiğinde, arka saftaki şahıs poposunun hatlarını görüp tahrik olmasın diye imiş.

- Cüppeli Ahmet Hoca buyurdu: "Kız çocuğumuz 12-13 yaşına geldiğinde biz ona artık sarılmayız, öpmeyiz." Demek ki kendi kızlarına bile tahrik olabiliyorlar.

- Avustralya Müftüsü, örtüsüz kadınlar için buyurdu: "Üzeri örtülmemiş eti sokağa koyarsanız onu kediler yer. Şimdi bu kimin kabahati? Kedinin mi, yoksa üstü örtülmemiş etin mi? Eğer kadın evinde otursa, başını kapamış olsa, hiçbir sorun çıkmazdı. Sonra karşınıza bir yargıç çıkıyor ve size
(tecavüzcüye) 65 yıl hapis veriyor. Makyaj yapan kadınlar cinsel tacize davetiye çıkarıyor."

- Devletten maaş alan Mudanya Müftüsü vaazında buyurdu: "Anne, eş ve kızınızdan başkasıyla el sıkışmanız caiz değildir. Bunu yapanın nikáhı düşer."

Bunlar böyle. Ben burada o konulara girmiyorum da, fırsat bulduklarında her biri başı açık sevgililerine koşuyor, eşlerini aldatıyor. Medyada boy boy görüntüleri yayınlanıyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç, birkaç gün önce belki de hayatının en doğru lafını söyledi:

"Bizim camiayı iyi tanırım ve iki şeyden korkarım. Biri kadın ilişkileri, biri para ilişkileri."

Kadın ilişkileri ve cinsel dürtüleri böyle. Küçük kızlardan, hatta önünde namaz kılanların poposundan bile tahrik olanlar!..

Kendileri namazda, akılları hep başka yerde.

(Bunları inançlı müminler için yazmıyorum. Ama onların da, kendilerini böyle siyaset amaçlı kullanan din bezirgánlarını iyi tanımasını istiyorum.)

Para ilişkilerine gelince, sadece belediye cukkalarına bir bakın ve hortumun kaynağını görün.

***

Şimdi birkaç günden beri medyada yer alan haberlerden örnekler:

- Sanayi Bakanı Ali Coşkun tatilde. Namazını kaldığı otelin odasında değil, balkonunda kılıyor! Aşağıdaki gazeteciler fotoğraflarını çekiyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz!

- Bir sürü bakan ve AKP milletvekili tatilde. Topluca tekne gezisi yapıyorlar. Teknenin üst katında erkekler, alt tarafında kadınlar! Devleti yönetenler bile harem selamlık uygulamasında. Kadınlara kadın garsonlar hizmet veriyor.

- İstanbul’da AKP’li Bağcılar Belediyesi, sadece kadınların girebileceği park yaptırıyor! Erkeklere yasak.

Sevgili okuyucularım, Türkiye’nin bunların, bu kafaların elinde nereye sürüklendiğini lütfen iyi görün.

Ülkemizi ne durumlara düşürdüler. Perşembe günü tatil bitmişti ve TBMM toplanacaktı. AKP milletvekilleri halen tatil yapıyordu ve Meclis’e gelmeyecekleri biliniyordu. 13 milletvekili vardı, Meclis aç-kapa yaptı.

Devletin Meclis oturumlarını canlı yayınlamakla yükümlü TRT’si bu görüntüleri bilerek ve isteyerek yayınlamadı. Meclis’in toplanmadığı milletten gizlenmek istendi. Belli ki, hükümetten TRT’ye "yayınlamayın, rezalet ortaya çıkmasın" diye emir gelmişti.

Size AKP yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti’nden birkaç kesit sundum. Durum ne yazık ki aynen böyle. Cumhuriyet’in kazanımları törpüleniyor, yok edilmek isteniyor, Müslümanlığı çıkar amaçlı kullananlarda hırsızlık, hortum, şehvet düşkünlüğü ve sapıklık kol geziyor. Gidiş böyle.
Yazarın Tüm Yazıları