BENİM bildiğim Maliye Bakanlığı bugüne kadar iç siyasete, belli hesaplaşmalara bulaşmamıştı. Maliye vergisini toplar, bütçeyi düzenler, gereken harcamaları yapar ve yaptırırdı.
Türkiye’de iç siyasete karışmayan, kurumlar arasındaki sürtüşmelerde taraf olmayan, olsa bile bunu asla belli etmeyen bir bakanlıktı.
Vergi kaçağının ve her türlü usulsüzlüğün üzerine iyi veya kötü, yeterli veya yetersiz gider, yükümlüleri uzman kadroları eliyle denetler, eksik-yanlış ve kaçaklarını ortaya çıkarırdı.
Bugüne kadar Türkiye’de herhalde yüz binlerce kişi ve kurum Maliye Bakanlığı tarafından bu açıdan denetlenmiştir. Bunların sonuçları kamuoyuna asla sızdırılmaz, gizlilik korunur, ancak gerekli yasal işlemler gecikmeden ve aksatmadan yapılırdı.
Cezalar kesilir, iş yargıya intikal ettiyse yargı kararının sonucu beklenir, Maliye haklı ise paralar hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan tahsil edilirdi.
* *Ê *
Bir süredir farklı olaylar yaşıyoruz ve çok farklı uygulamalar görüyoruz.
Maliye uzmanları ve yetkilileri tarafından belli kurumlar için hazırlanan raporlar, kesinleşmemiş incelemeler bazı medya kuruluşlarına derhal sızdırılıyor.
Burada POAŞ olayını örnek göstereceğim ve şunu ekleyeceğim:
Bu yazıyı POAŞ’ı savunmak için yazmıyorum. Zaten o konumda değilim. Bu gibi olayların dışındayım ve orada neyin ne olduğunu bilmediğimi itiraf ediyorum.
1- POAŞ’ın sahibi, aynı zamanda Doğan Medya Grubu’nun sahibi olan Aydın Doğan.
2- Türkiye’de bazı medya grupları arasında belli konularda mücadele var.
Bu gerçekleri iyi bilelim ve yeniden Maliye Bakanlığı’na dönelim. Bu bakanlık, halka açık bir şirket olan POAŞ’la ilgili raporları, belge ve bilgileri başka yerlere, rakip medya kuruluşlarına sızdırıyor ve yayınlanmasını sağlıyor.
Biz kez daha söylüyorum. İşin gerçeğini, POAŞ’ta olanları bilmiyorum. POAŞ’la ilgili olayların, kesilen cezaların, vergi borçlarının ve öteki konuların dışındayım.
Bu konularda kimin haklı veya haksız olduğunu bilemem ve hiçbir şey söyleyemem. Eğer POAŞ haksızsa, devlet gereğini elbette yapacaktır ve yapmakla yükümlüdür. Ama eğer haklıysa şimdi yapılanlar hoş değildir.
* * *
Bir süredir dikkat ediyorum, Maliye’nin uzmanları, vergi elemanları tarafından hazırlanan POAŞ’la ilgili raporlar, neredeyse ertesi gün basına sızdırılmış oluyor.
Hem de bunları hazırlayan Maliye görevlilerinin adı soyadıyla.
Bazen raporların fotokopileri de yayınlanıyor.
Dahası, bunların çoğu, işlem yapılmak üzere kesinleşmemiş, gizlilik ilkesi olan belgeler.
Ben bunu anlamıyorum. Maliye Bakanlığı yıllar boyunca elde ettiği güvenilirliğini nasıl yitiriyor? Kendisine yasalarla verilmiş olan görevi nasıl oluyor da savsaklayıp elindeki belge ve bilgileri -işine geldiği doğrultuda- bazı yayın organlarına resmen sızdırıyor?
Şimdi belki açıklama yapıp "Biz sızdırmıyoruz" diyecekler! O halde kim sızdırıyor? O belgeler bazı yayın kuruluşlarına gökten zembille mi iniyor?
Her yayın kuruluşu, eline geçen doğru bilgi ve belgeleri elbette ki yayınlar. Ona hiç kimsenin söyleyecek bir sözü olamaz.
Burada o raporları sızdıran ve basın kuruluşlarını birbirine düşüren Maliye Bakanlığı’nı eleştiriyorum.
Dikkat ediniz, bazen belli konularda Meclis’te soru önergeleri verilir. Örneğin bir kamu kuruluşu olan BOTAŞ’ın ne kadar alacağı olduğu sorulur. Bu türde önergelere bile bakan tarafından verilen yazılı yanıtlarda çoğu zaman şu cümle vardır:
"Ticari sır olduğu için bu sorunuza yanıt verilmesi mümkün değildir."
İşine gelince ticari sır var, işine gelmeyince bu kavram yok!
Ya da örneğin bu önergelerde, yani Meclis denetiminde bile "falanca kişi veya kurum ne kadar vergi ödemiştir, ceza yemiş midir, hangi işlem yapılmaktadır" gibi sorular sorulsa, verilen yanıt yine aynıdır:
"Ticari sırdır, vergi gizliliği vardır, açıklama yapamayız."
* * *
Bu ülkede pek çok kuruma güvenimizi yitirdik. Yapılan bütün anketlerde en güvenilir kurum olarak Cumhurbaşkanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri çıkıyor. Geçmişte yapılan anketlerde bunların peşine üçüncü bir isim daha takılırdı:
Maliye Bakanlığı...
Çünkü siyasete bulaşmamıştı. Gizlilik kavramını çiğnemezdi. Belli kişi ve kurumları yıpratılması gereken hedef olarak görmezdi.
Ben geçmişin iç siyaset dışında kalmayı başaran Maliye’sini özlüyorum.