GAZETECİ arkadaşım Murat Bardakçı pazar günü bizim gazetede çok ilginç bir olayı belgeledi. Fethullah Gülen bir kitap yazmış, geçmişte yayınlanan bir kitapta yer alan bölümleri aynen kullanmıştı.
Arapça deyimiyle ‘intihal’ yapmıştı. Türkçesi: Eser kopyacılığı. Örneğin birilerinin geçmişte yazdığı kitabı sanki kendisi yazmış gibi gösterip, kendi ismiyle aynen yayınlamak!
Bunu pek çok insan yapıyor. Bazı üniversite hocaları ve gazeteciler dahil.
Bundan birkaç yıl önceydi. NecmettinErbakan’ın gazetesinde bir köşe yazısı okudum. Yazıdaki cümleler bana yabancı gelmiyordu! Adam köşesinde benim bir gün önce Hürriyet’te çıkan yazımı aynen almış, bedavadan kendi ismiyle kullanmıştı. Ertesi gün bu utanılacak durumu burada yazdım. O gazeteciden ne bir özür geldi, ne bir şey!
***
Şemsettin Günaltay geçmişte başbakanlık yapmış, dini yönü güçlü bir devlet adamı. Ama yobaz, mürteci, din tüccarı değil. Tarih, ahlak ve din konularında eserleri var. Uzun süre önce, 1915 yılında ‘Zulmetten Nura’ isimli bir kitap yazıyor.
Aradan yıllar geçiyor ve bu kez Fethullah Gülen,2004 yılında bir kitap yayınlıyor: ‘Buhranlar Anaforunda İnsan.’
Kitap yeni. Son baskısı bundan sadece 4 ay önce piyasaya verilmiş...
Ve ne acıdır ki, cümleler ve bölümler aynen Günaltay’ın kitabından apartılmış. Fethullah Gülen, bu kitabını kendi fikir ve görüşleri olarak okurlarına sunmaktan çekinmiyor.
Murat Bardakçı bu yapılanı küt diye yakalamış, her iki kitabı yan yana koyup kanıtlamış.
Arada sadece bir fark var! Şemsettin Günaltay’ın o tarihlerde yazılmış kitabında doğal olarak Arapça ve Farsça sözcükler yoğun. Fethullah Gülen, ya da onun adına iş yapan ekibi, anlaşılsın diye bunları bir miktar Türkçeleştirmiş!
Ancak burada da ‘ufak tefek, önemsiz’ bir şeyler olmuş! Örneğin Şemsettin Günaltay’ın kitabında geçen ‘Türk’ sözcükleri, FethullahGülen tarafından ‘mümin’ diye değiştirilmiş.
Türk yok, mümin var!.. Çünkü Türkler mümin olamaz, müminler Türk olamaz!
***
Uzun süredir Türkiye’ye gelemeyen ve ABD’deki çiftliğinde yaşamayı yeğleyen Gülen, kamuoyunda ‘din adamı’ ve Fethullah-Nur cemaatinin lideri olarak biliniyor.
Şimdi sormak ve yanıt beklemek gerekiyor:
Bir din adamı, başkasının malını nasıl sahiplenir? Başkasının kitabına nasıl imza atar? Bu yolla cemaatini, her gün para topladıkları işadamlarını, el attıkları öğrencileri ve devletteki adamlarını nasıl kandırmaya kalkışır? Bu sahtecilik değil midir?
Bunu yapmak bir din adamına yakışır mı? Dinimize göre bu bir günah mıdır, değil midir?
Elinde gazetesi var, televizyonu var. Bu sorulara mutlaka yanıt vermesi gerekir. Bana yanıt gelirse (biraz zor gelir!) size aynen aktarırım.
Murat Bardakçı yalan yanlış yazdıysa, onu bizim gazeteden derhal kovmalı!
Ama yazdıkları doğruysa, Fethullah Gülen’in yaptığı vallahi de billahi de çok çok ayıp! Tövbe estağfurullah!
NE HOŞ RASTLANTI!
Sevgili okuyucularım, Türkiye süper lig maçlarına kilitlenmiş durumda. Medyamızda öteki ligleri gören, ne olduğunu izleyen yok. Şimdi size Recep Tayyip Erdoğan açısından çok sevindirici bir haber vereyim.
Biliyorsunuz, kendisi Rizeli. Kasımpaşa’da doğdu büyüdü. Halen Siirt milletvekili. Şimdi puan durumlarına dönelim!
3. Lig 2. Grup Pazar takımı. (Rize’nin ilçesi). Grubunda lider durumda.
2.Lig B kategorisi C Grup ikincisi Siirtspor. Bir maçı eksik ve hükmen galibiyetten 3 puan verilecek. Dolayısıyla bu işlem yapılınca 1. sıraya yükselecek.
3. Lig 3. Grup Kasımpaşa. Grubunda 1.sırada.
Başbakan’la manevi bağlantılı takımlar üçte üç gidiyor. Ne hoş, ne ilginç rastlantılar!