Kritik günler

BUGÜN-perşembe: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt basın toplantısı düzenliyor. Tahmin ediyorum, öncelikle son günlerde ülke sınırları içerisinde Türk ordusuna karşı sergilenen düşmanca tavırlara, suçlamalara yanıt verecektir.

Ancak bunlardan belki daha da önemlisi, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda askerlerin görüşünü dile getirecek olmasıdır.

Oraya kimin çıkacağı değil, hangi zihniyetin, hangi anlayışın çıkacağının önemini vurgulaması beklenecektir.

Büyükanıt’
ın basın toplantısı hem kendi söyleyecekleri, hem de sorulacak sorulara vereceği yanıtlar açısından, şu kritik günlerde çok büyük önem taşıyor.

Dünyanın hiçbir ülkesinde iktidar yandaşlarından oluşan belli kesimler, kendi ordularına böyle hayasızca saldırmaz, iftira atmaz, onu aşağılayıp zor duruma sokmak için çaba harcamaz.

Büyükanıt bu konuya da herhalde değinecektir.

Basın toplantısına ben de gideceğim. Tarihi bir olaya tanıklık edeceğiz gibi görünüyor.

* * *

Yarın-cuma:
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İstanbul’da Harp Akademileri Komutanlığı’nda son konuşmasını yapacak ve çok önemli mesajlar verecek.

Laiklik, yargı bağımsızlığı (yani yargının bağımsız olmadığı), cumhurbaşkanlığı...

Devletin tepesinde Cumhurbaşkanı ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında (Hilmi Özkök hariç) her zaman aynı doğrultuda sıcak ilişkiler oldu. Şimdi de öyle.

Yeni cumhurbaşkanı seçildiğinde araya önemli bir soğukluk gireceğini ise herkes şimdiden tahmin ediyor...

Çünkü askerler "o zihniyetin" Çankaya’ya çıkacak olmasını içlerine sindiremiyor. Çıkacak kişinin adının şu veya bu olması hiç önemli değil.

* * *

Öbür gün-14 Nisan Cumartesi:
Genelkurmay Başkanı basın toplantısı, Cumhurbaşkanı konuşmasını yapmış olacak ve Ankara’da -saat 11.00’de- görkemli Cumhuriyet mitingi ve Anıtkabir yürüyüşü başlayacak.

Burada Ankara Valiliği ile Emniyet Müdürlüğü’ne çok önemli bir görev düşüyor. Büyük kitleleri akın akın mitinge taşıyacak otobüs ve taşıt araçlarının Tandoğan Meydanı yakınlarına düzenli bir biçimde akışını sağlamak.

Sevgili okuyucularım, bu miting iktidarı ve yandaşlarını paniğe sürükledi. Başbakan "İş sirazesinden çıktı, bunlar kalabalık toplayamaz" dedi! Göreceğiz bakalım!

İktidar yanlısı medyada sürekli olarak mitinge karşı yayın yapılıyor.

Niçin?.. Çünkü beş yıllık iktidarları döneminde dikensiz gül bahçesi yönettiler. Sessizliğe ve tepkisizliğe alıştılar!

Kitleler her açıdan perişan olmalarına karşın -örgütsüzlük nedeniyle- topluca ses veremedi. Açlar, işsizler, sürgüne gönderilenler, haksızlığa uğrayanlar, hakları ellerinden alınanlar, yolsuzluğa karşı çıkanlar hep sustu veya susturuldu.

Tepkiler sadece bireysel oldu ama elbette yetmedi.

14 Nisan cumartesi günü yapılacak cumhuriyet mitingi, bunları o nedenle ürkütüyor.
..

Çünkü o gün kitleler ellerinde Türk bayrakları ve Atatürk resimleriyle meydana inecekler. Tepkilerini kırıp dökmeden, efendice dile getirecekler... Ve hemen miting alanının yanındaki Anıtkabir’e gidip mozoleye çiçek bırakacaklar. Mitinge her kesimden ve her görüşten 300’den fazla sivil toplum kuruluşu katılıyor.

Parti-kurum-kuruluş-siyasi görüş ayrımı olmadan.

* * *

Bunu bir anlamda utanarak yazıyorum ama doğrudur. Türk milletinin üzerine adeta ölü toprağı serpilmiş durumda. Ses çıkaramıyoruz, tepki veremiyoruz, pek çok konuda ne yapacağımızı bilemiyoruz... Çünkü örgütlü değiliz.

Yüzde 34’lük AKP iktidarı ile geçen şu beş yıllık döneme bakınız!

İnsanımız -bazı en yüksek makamlara gelmiş olanlar dahil- ürkeklik ve korkaklık sergiliyor. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışı bilinçli olarak egemen kılındı.

Üzerimize bir siniklik, pısırıklık çöktü. Oysa biz varız ve çok güçlüyüz.

14 Nisan Cumhuriyet mitinginde, saat 11.00’den itibaren işte bu sesi dünyaya duyuracağız.

Haydi Ankara’ya... Haydi Tandoğan Meydanı’na ve Anıtkabir’e...
Yazarın Tüm Yazıları