OLAY 1 SEVGİLİ okuyucularım, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, merkezi ABD’de bulunan ve Türkiye’de çalışan Citibank’ın 2 milyar dolar tutarındaki vergi borcunu bir imza atarak sildi mi? Affetti mi?
Maliye Bakanlığı Gelirler Kontrolörleri aylar süren vergi incelemesi sonrasında Citibank için vergi inceleme raporu düzenlediler. Bu raporlar, vergi denetmenlerinin bir anlamda iç denetim birimi olan ve deneyimli vergicilerden oluşan "Okuma Komisyonu" tarafından da incelenip kontrol edildi.Ardından vergi cezaları kesildi.
Citibank yetkilileri, Maliye Bakanlığı’na başvurup "düzeltme" yoluyla 2 milyar dolarlık vergi ve cezasının silinmesini istediler. Oysa vergi inceleme raporu dayanak alınarak kesilen vergi ve cezada "düzeltme" diye bir çözüm yolu yok. Citibank’ın önünde sadece iki yol vardı.
1- "Ben bunu ödemek istiyorum ama pazarlık yapalım" diyerek uzlaşma isteyebilirdi.
2- "Bu vergi ve cezalar hukuka aykırıdır" deyip Vergi Mahkemesi’nde dava açabilirdi.
Fakat o da ne! Bu olayda Citibank icin "çok özel" bir üçüncü kapı açılıverdi!
Bakanlık Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu, üç sayfalık bir yazı hazırladı ve bu yabancı bankaya kesilen vergi cezasının tamamının kaldırılmasını Kemal Unakıtan’ın onayına sundu.
Unakıtan da bu yazıya "olur" verdi ve 2 milyar dolarlık vergi cezası bir anda siliniverdi!
Cumhuriyet tarihinde, Maliye tarihinde böyle bir olay görülmüş değil.
Raporu hazırlayan vergi kontrolörleri ile "Bu rapor doğrudur, işlem yapılmalıdır" diyen komisyon bile, bu verginin bir kalemde silindiğini çok sonra öğrendiler!
İşçi Partisi bu olayı belgeledi, Başbakan ve Maliye Bakanı hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Burada Kemal Unakıtan’a soruyorum:
Bu olay nedir? Citibank’a bu kıyak niçin, hangi yasal gerekçeyle yapılmıştır?
Beyefendi şimdi aday olduğu Eskişehir’de futbolcu transferi yapıyor, Maliye Bakanlığı’na ait bilgisayarları orada seçmenlere dağıtıyor. Fırsat bulduğu takdirde elbette açıklama yapacaktır!
OLAY 2
VERGİ Dünyası Dergisi’ni, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Derneği çıkarıyor. Dernek üyeleri şu anda hesap uzmanı olan kamu görevlileri. Bürokrasinin gözbebeği olan, vergi kaçaklarının üzerine gidip devlete trilyonlar kazandıran seçkin kadrolar. Dergide Hesap Uzmanları adına çok çarpıcı bir yazı yayınlandı. Özetliyorum:
"Anayasa uyarınca vergiler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Bu ilkeye bu dönemde uyulmuyor.
Yapılan işlemlerin ortak noktası, kanuna aykırı olarak veya kanunla verilmeyen bir yetkiyi kullanarak, alınması gereken verginin alınmamasını sağlayan metinler olarak karşımıza çıkıyor. Bunu yapanlar (Maliye Bakanlığı) bütün uyarılara karşın hukuka aykırı uygulamaları sürdürüyor.
Bu yanlışların en büyüğü ise yapılan bu yanlışlara ses çıkarmamak, hatta farklı nedenlerle alkış tutmaktır."
Yazı şöyle bitiyor:
"Biz Maliye Hesap Uzmanları Derneği olarak yanlışa alkış tutmaya devam edenlerin, bir gün tarihsel sorumlulukları ile hesaplaşma zorunda kalacaklarını bildiriyoruz.
Yasal zemini olmayan uygulamaları alışkanlık haline getirenlere de, her türlü yasal mekanizmayı devreye sokma kararlılığı ile ’Kanun namına durun’ diyoruz."
OLAY 3
MALİYE tarihinde görülmemiş bir olay daha. Şu anda devletin Baş Hesap Uzmanı olan Nihat Uzunoğlu, devletin tam 32 trilyon lira tutarında bir alacağının tahsil edilme olanağını ortadan kaldırdığı ve yandaş bir holdinge haksız kazanç sağlattığı için Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Daire Başkanı Adnan Ertürk hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda, Hesap Uzmanı Kazım Serkan Salalı tarafından ortaya çıkarılan 32 trilyonluk kamu alacağının, bununla ilgili dava açılması için gerekli onayı vermeyen ve raporu işlemden kaldıran Daire Başkanı Ertürk’ün yargılanıp cezalandırılması isteniyor.
Devletin Maliye Bakanlığı, Bay Unakıtan’ın elinde bu durumlara düştü!