AKP milletvekilleri başbakanları ile yapılan mülakat ve dandik anketi doldurduktan sonra birbirlerine soruyorlar:
- Sizin gruba ne dedi? Renk verdi mi?
- Vermedi. Anket doldurduk.
- Bir şey söyledi mi?
- Söylemedi.
Kendisiyle görüşme yapan, ancak anket formu verilmeyen büyük patronlar ve işadamları birbirlerine soruyor:
- Ne yapacak? Çıkacak mı?
- Hiç anlamadık!
- Vücut dili nasıldı? El kol hareketlerinden, gözlerinden dudaklarından falan bir şey çaktınız mı?
- Valla çakamadık!
Komedi devam ediyor. Herkes korkuyor. Kendisiyle görüşme yapanlardan bir tek Allah kulu açıkça "Vazgeç bu işten" diyemiyor. Yağcılık iki taraflı sürüyor:
- Valla sayın başbakanım bu makamda öylesine başarılı oldunuz ki, burada partimizin başında kalmanız çok iyi olur. (Azınlık.)
Öteki yağcı grup -çoğunluk- ise farklı:
- Aman efendim, siz Çankaya’ya fazlasıyla layıksınız. Orası bile size az gelir. Lütfen çıkınız.
İçlerinden biri çıkıp "Yav sayın başbakan, zaten çıkacaksın da, milleti ve bizi bu oyunda niçin kullanıyorsun" diyemiyor.
Bunu diyecek yürek ister, yürek!
* * *
PERDE 2 Bu perdede özellikle "açılış törenlerinde" güldürü devam ediyor.Falanca yere bakanlar-makanlar topluca gidiliyor.Meydana veya salona kürsü kurulmuş.Orada nutuklar atılıyor ve aynı anda örneğin 186 tesisin (!) açılışı yapılıyor.
Yeni açıldığı iddia edilen yer ve tesislerin bazıları dört yıldan beri çalışıyor. Bazıları açılalı daha uzun yıllar olmuş. Geçenlerde Eskişehir’de böyle toplu açılış (!) yaptılar. Bir işadamı ertesi gün aradı:
"Benim bu yöredeki işyerimi de törende açmışlar! Kaç yıldır açığız, çalışıyoruz ama batmak üzereyiz!"
Okul, hastane, atölye, kavşak, alt geçit, üst geçit, Allah ne verdiyse bol kepçe açıyorlar. Tamamına yakını aylar, yıllar önce açılmış.
Son örneğini iki gün önce Ankara’da yaşadık.
Salon toplantısında 84 okulun topluca açılışını yaptılar!
Tayyip Beyefendi salona tam bir saat geç geldi.
Yüzlerce küçücük ilköğretim okulu öğrencisi saatlerce orada bekletildi. Siyaset oyununda artık küçük yavrular kullanılıyor.
Ankara’da hangi 84 adet okul yeni yapıldı da o gün açıldı? Bu listeyi veremezler çünkü her birinde öğrenim aylardan, yıllardan beri devam ediyor!
Evinin yakınındaki camide cuma namazı kılacağı zaman bile, çevredeki ilköğretim öğrencileri camiye getirilip alkış tutmaları sağlanıyor. Sonra onlara oyuncak ve çiklet dağıtılıyor.
Anadolu’ya gidiyor, Adıyaman’da olduğu gibi yine küçük öğrenciler karda yağmurda caddelere diziliyor ve sert emirler veriliyor:
"Alkışlayın, alkışlayın, yaşa Tayyip Amca diye bağırın!.."
* * *
PERDE 3 "Düşman ordusu" ve "düşman kurumlarla" yurt sınırları içerisinde mücadele olanca hızıyla sürdürülüyor!
Düşman ordusu kim?
Türk ordusu ve onun komutanları!
Düşman kurumlar kim?
En başta Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer!
AKP medyası seferber durumda. İlle onlara vuracaklar, ille onları yıpratacaklar. AKP medyasına bilgi sızdırma görevini hükümet üstlendi. Ellerine ne geçerse adamlarına dağıtıyorlar.
Türk ordusu için utanıp sıkılmadan "darbeci" suçlamaları yapılıyor.
Güneydoğu’da şehitler veren ordu, bir de İstanbul’daki AKP medyasının "darbeci" suçlamalarıyla uğraşmak zorunda bırakılıyor.
Sadece üç perdesine değinebildiğim komedinin perde sayısı belki yüzlerce. Düşük çıksın diye aylık enflasyon verileriyle bile oynayanlardan ne bekleyeceğiz.
Ancak isimde tereddüt ediyorum!
Bu yaşadıklarımıza acaba komedi mi, yoksa rezalet mi demek gerekir?