Kıyma makinesi!

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Kapatılan Refah'ın Genel Başkanı Necmettin Erbakan, karar açıklanmadan önce çok anlamlı konuşuyordu:

‘‘Anayasa Mahkemesi'ne güveniniz. Orada çok değerli hâkimlerimiz var. En doğru kararı vereceklerdir...’’

Anayasa Mahkemesi dosyayı inceledi ve Refah'ı kapatarak en doğru kararı verdi.

Ve bir anda, bunların dilinde tu kaka oldu!

Hani o mahkemeye güvenmek gerekiyordu?

Kapatmasa, şimdi bunlar nutuk atıyor olacaklardı:

‘‘İşte, adalet budur. Mahkeme en doğru kararı vermiştir.’’

Şimdi hadise 180 derece yön değiştirdi:

‘‘Vay efendim, 3 milyon üyesi olan bir parti nasıl kapatılırmış!.. Hukuk adına cinayet işlenmiş...’’

Hadi canım sen de! Üye sayısı az ise partileri kapatacaksın, fazla ise onların dokunulmazlığı var!

***

Sen parti kuracaksın, Cumhuriyet rejimine, Atatürk'e, Türk ordusu'na ve milletimizin kutsal değerlerine habire küfredeceksin, ha babam de babam din sömürüsü yapacaksın ve birileri seni sonsuza kadar seyredip ‘‘Aferin lan bu Refah'a’’ diyecek! Öyle mi?

Son seçimde kaderin cilvesiyle yüzde 20 oy aldılar. Tansu'yu ayarlayıp Başbakanlık koltuğuna oturmayı başardılar.

Zannettiler ki, artık onların önünde hiç kimse duramaz.

Şimdi iş işten geçtikten sonra ağlaşıyorlar.

Gülü seven dikenine katlanır.

Sen bütün bunları yapacaksın, meydanı boş bulduğunu zannedeceksin ve günün birinde layık olduğun cezayı alınca da böylesine feryat edeceksin!

Geçmiş olsun!

***

Telaşları boşuna değil... Çünkü Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı Resmi Gazete'de yayınlandığı anda, Bay Erbakan ve diğer beş kişinin milletvekilliği sona erecek. Bunlar büyük olasılıkla, yargı önüne çıkıp kişisel hesap verecekler.

Dahası, önümüzdeki seçimde milletvekili seçilemeyecekler.

Şimdi bunlar kendi kamuoylarını kandırmak için şöyle diyorlar:

‘‘Olmazsa bazı milletvekillerimizi istifa ettirip ara seçim yaptırırız. Erbakan ve diğerlerini bağımsız aday gösterip yeniden Meclis'e sokarız...’’

Hayır efendim, maalesef mümkün değil.

Siyasi Partiler Yasası'nın 95. maddesi çok açık. Milletvekilliği düşen kimseler, beş yıl süreyle ‘‘maalesef’’ aday olamayacaklar.

‘‘Ama efendim, Anayasa'da böyle bir hüküm yok...’’

Anayasa'da her şey yazmaz kardeşim. Örneğin, adam öldürme suçunun cezası Anayasa'da yoktur. Onu ceza yasaları belirler.

Anayasa ayrıntılara girmez. İşin genelini ve ana kurallarını verir. Ötesi yasalarda vardır.

Dolayısıyla, Refah takımı şimdi bu paniği yaşıyor.

Telaşları buradan kaynaklanıyor.

70 küsur yaşındaki Erbakan ister istemez köşesine çekilecek, bir süre sonra unutulup gidecek...

Ve bunlar bölüneceler.

Belki yeni kurdukları parti de -eğer Refah'ın devamı olduğu ortaya çıkarsa- kapatılacak.

***

Bay Erbakan şimdi bakınız ne diyor:

‘‘Hukuk faciaları işleniyor. Bir kıyma makinesi çalışıyor ve sürekli parti kapatıyor. 14 yılda 16 parti kapatılmış.’’

Buradaki kıyma makinesi, olsa olsa Anayasa Mahkemesi'dir!

Peki ama muhterem, bu 14 yıl boyunca sen hep siyasetin içindeydin. 16 parti kapatılırken hiç sesini çıkardın mı? Çıkarmadın.

Kaldı ki, kapatılan o partilerden bazıları Kürtçü ve Türkiye'yi bölüp parçalamayı amaçlayan partilerdi.

Niçin konuşmadın onlar kapatılırken? Niçin eleştirmedin, kınamadın?

Şimdi Refah kapatılınca mı aklına geldi bütün bunlar!

***

Şevki Yılmaz geçenlerde yine Almanya'ya gitmiş ve esip gürlemiş:

‘‘Anayasa Mahkemesi, berberler ve kuaförler derneği gibi karar veriyor...’’

Bak bak bak!.. Ne ince zekâ, ne parlak kafa, ne güzel espri!..

Refah Partisi'ni işte bu kafalar bugünlere getirip yaktı ve yıktı.

Devletin ve milletin bütün kurumlarını karşılarına aldılar. Almakla yetinmediler, hakaret ettiler, küfrettiler...

Parlamentoya, yargıya, mahkemelere, orduya, üniversitelere, eğitim kurumlarına...

Şimdi bile geriye dönüp ‘‘Yav arkadaş biz ne yaptık da başımıza bunlar geldi’’ demiyorlar.

Bu kafayla gittikleri sürece başlarına daha çoook şey gelecek, ama farkında değiller.

***

Şu olup biteni izledikçe ülkem adına üzülüyorum, vatandaş olarak kafam bozuluyor. Ne yapayım, bu gerilimi üzerimden nasıl atayım diye düşünürken, benim sevgili arkadaşım Bekir Coşkun'un yeni çıkan kitabı imdadıma yetişti.

‘‘Avukatımı İstiyorum.’’

Şimdi Bekir'in o güzel kaleminden çıkan mizah yüklü kitabını okuyorum, okudukça ‘‘Oh’’ diyorum, gülüyorum, rahatlıyorum, gevşiyorum.

(Ümit Yayıncılık. Tel: (0 312) 419 38 27. Faks: (0 312) 417 56 68).

Refah takımına tavsiyem, Bekir'in kitabını okusunlar ve avukatlarını istesinler!

Ama akıllarını başlarına toplamazlarsa, avukatların da onları kurtarmasının mümkün olmadığını iyi bilsinler.













Yazarın Tüm Yazıları