Kimler cumhurbaşkanı olmamalı!

SEVGİLİ okuyucularım, burada 13 Mayıs 2006 günü, yani bundan yaklaşık 11 ay önce çıkan yazımı, "gördüğüm lüzum üzerine" sizlere bir kez daha aynen iletiyorum. Lütfen dikkatle okuyunuz, milletimizi bekleyen büyük tehlikenin farkına bir kez daha varınız. Bugün de geçerliğini aynen koruyan yazım şöyleydi:

"Emekli Korgeneral Nevzat Bölügiray’dan aldığım mektup çok ilginç bir konuya değiniyor. Cumhurbaşkanı seçimine bir yıl kaldı. Şimdi herkes ’kim cumhurbaşkanı olur, kim olmalı’ diye tartışıyor.

Bölügiray ise gündeme tam tersi bir soruyu getiriyor:

’Kim, kimler cumhurbaşkanı olamaz, olmamalı?’

Bu ilginç mektubu biraz kısaltarak size aktarıyorum:

’1- Eğer AKP salt kendi çoğunluğuna dayanarak cumhurbaşkanı seçerse, bu kişi sadece AKP’nin son seçimde aldığı kayıtlı seçmenin dörtte bir oyuna dayanır.
O takdirde aynen 1987 yılında yüzde 21 ANAP oyu ile cumhurbaşkanı seçilen Turgut Özal’ın durumuna düşer. Türkiye’nin değil, sadece AKP’nin cumhurbaşkanı olarak kalır. Böyle bir seçimin sayısız sorunlar yaratacağı kuşkusuzdur. Altından kalkamazlar.

2- Şimdi kimlerin, hangi nitelikte birilerinin cumhurbaşkanı seçilip seçilmeyeceğini tartışıyoruz.

Oysa esas sorun, hangi niteliklerden yoksun olanların cumhurbaşkanı SEÇİLMEMESİ gerektiğidir. Kim veya kimler SEÇİLMEMELİDİR? Çok özetle bu konudaki ölçütlere değinelim:

- Eleştiriye dayanamayan, kendisini eleştirenlere sokak ve argo ağzıyla bağırıp çağıran, hakaretler yağdıran,

- Üstün bir takıyye yeteneğine sahip, doğruları çarpıtıp saptıran, laf oyunu ebesi ve demagoji ustası olan,

- Devletin uyumlu çalışmasını bir yana bırakan, yanlış uygulamalarına karşı çıkanlarla, devletin bütün temel kurumları ve toplumun çoğu kesimiyle kavgalı olan,

- Partisindeki hırsızları, dincileri ve lekeli kişileri koruyup kollayan, kendisi de şaibeli olan,

- Laik cumhuriyetin ana sigortası olan cumhurbaşkanlığı makamının sigortasını attıracak bir karakter taşıyan,

- Devlet kadrolarını yağmalamak, yeteneksiz dinci bürokratları göreve getirmek, eğitimi imamlaştırmak, eğitim kurumlarını medreseye dönüştürmek, kamusal alanı dinsel sembollere açmak için cumhurbaşkanlığını bir uygulama ve fırsat makamı gibi gören,

- Ülkenin binbir sorununu çözmek için çalışmak yerine ıvır zıvır açılışlar, toplantılar peşinde koşan, zamanını iç ve dış gezilerde geçiren, bilir bilmez her konuda ahkám kesen, her konuda konuşup ona buna laf yetiştirmeye çalışan,

- Kavgaları, söylem ve eylemleriyle toplumu sürekli geren ve tedirginlik yaratan, milletimizi inananlar-inanmayanlar diye ayırıp dinsel bölücülük yapan,

- Kendi işine gelmeyince hukuka ve yargı kararlarına saygısızca karşı çıkan, yargı kararlarını hiçe sayıp uygulamayan, demokratik ve laik düzeni yıkma konusunda tehlikeli eğilimlere sahip, Türkiye’yi bir iç çatışmaya sürükleyecek kadar gözü dönmüş, hırslı, hırçın ve dediğim dedikçi olan,

- Yüce Atatürk’ün makamını, O’nun devrim ve ilkelerini yıkmak, yok etmek için kullanacak ve o makamı bir molla dergáhına çevirecek olan herhangi bir kimse, kesinlikle cumhurbaşkanı olmamalıdır ve olamaz.


Eğer AKP böyle birini cumhurbaşkanı seçecek olursa, bu işin sonu iyi gelmez. Şimdiden düşünsünler, adımlarını ona göre atsınlar.’

Bölügiray Paşa çok doğru bir konu yakalamış. ’Kim olacak’ değil, "kimler niçin olamaz" sorusunu tartışmalıyız. Kimler cumhurbaşkanı seçilmemeli?.. Ve seçilemez?..


Onlar kendilerini iyi bilirler! Bilmiyorlarsa öğrenirler.’

* * *


Evet, emekli Korgeneral Nevzat Bölügiray’ın mektubunu gündeme taşıyan bu yazı 13 Mayıs 2006 günü burada yayınlandı. Belki bunlara ağzından "Ben Türk’üm" sözcüğü çıkmayanları da eklemek gerekir!

Demek ki insanlarımız bundan 11 ay önce bile "tehlikenin farkındayız" diyormuş. İşte, günümüzde olanları (devam eden komediyi) ve sonrasında olacakları hep birlikte izlemeyi sürdürüyoruz.

Bölügiray o mektubu yazarken acaba kimi, kimleri kastediyordu?

Ne bileyim!.. Nereden bileyim!..

Umuyoruz, mektuptaki o tanımlara uyan birisi aday olmaz! Umuyoruz, Atatürk’ün makamına öyle birini veya benzerini seçmezler!!!
Yazarın Tüm Yazıları