BAY Arınç, o makamdaki tarafsızlığını tümüyle yitirdi.
TBMM başkanları hangi partiden olursa olsun, bugüne kadar hep tarafsızlığını korumuş, en azından öyle görünmüştür.Şimdiki ise çok farklı. Açıkça particilik yapıyor, kendine çalışıyor.
Partisinin amansız bir militanı.
Ayrıca ilginç sözler söylüyor, kendisini sürekli olarak gündemde tutmaya çalışıyor.
"Şeyini şey ettiğimin şeyi..."
"Aslında heykeli dikilecek adamım..."
Geçen yıl Meclis’te düzenlenen 23 Nisan bayramı törenlerinde -yani çocukların bayramı olan günde- Meclis kürsüsüne tam 20 yaşında bir imam hatip öğrencisini çıkarıp nutuk attıran şahıs işte o Bay Arınç idi.
Askerlik çağına gelmiş öğrenci kürsüde elini kolunu sallaya sallaya nutuk atıyor, demediğini bırakmıyordu. Bay Arınç ise bu "marifetini" oturduğu yerden kıs kıs gülerek izliyordu.
* * *
Değil Türkiye’de, dünyada bile gelmiş geçmiş en büyük (!) "devlet ve hükümet adamlarından biri" olan bu arkadaş geçen cumartesi günü kendince çok önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanlığına aday olacağını kurnazca hissettirip bu işi keşkek’le bağdaştırmayı becerdi. Keşkek et, nohut veya bulgurla yapılan güzel bir yemektir. Manisalı bir grupla konuşurken şunları söyledi:
"Nisan hayırlı bir ay. Keşkek yedikten sonra keşkeğin gücüyle Meclis Başkanı seçilmiştim. Yine önümüzdeki nisan ayında bu güce ihtiyacım olacak."
Keşkek kendisine uğurlu geliyormuş. Kasım 2002 seçimlerinde Manisa’dan milletvekili seçildiğinde hemşerileri kendisine yine keşkek göndermişler!
Beyefendinin bu sözlerinden anlıyoruz ki, cumhurbaşkanı seçilmenin yollarından biri keşkek yemek!
Afiyet olsun.
Cumhurbaşkanı seçilmeyi ben de çok istiyorum, hatta Meclis’teki AKP çoğunluğu içerisinde tabanım da var!Fakat gelgelelim, keşkek bulamıyorum!Keşkek yemeden de cumhurbaşkanı olunmaz ki!
* * *
Bay Arınç şimdi kendisine güç ve taban oluşturma çabasında. "Cumhurbaşkanlığı olayında ben de varım" diyor.
Oysa Tayyip Bey oraya kendisi çıkacak. Bu kesin. Acaba Bay Arınç onun karşısına çıkar mı? Çıkarsa partili milletvekillerinden oy alır mı? Ya da şimdilik müşteri mi kızıştırıyor?
Belki de kendi kendine gelin güvey oluyor!
Yakında yine ekranlara çıkar, ağlamaya, gözyaşı dökmeye başlar, belki birileri "yav şunu seçelim de ağlaması dursun" diyebilir.
Şimdi yeni bir moda daha çıktı.
"Nisan hayırlı ay!"
Bunu önce adaylarımızdan Tayyip Bey söyledi. Şimdi ikinci adayımız Bay Arınç’ın ağzından aynı cümleyi duyduk. Niçin hayırlı?.. Çünkü adaylar belli olacak!
Bunca yıldır bu ülkede yaşarım. Karşımdan binlerce siyasetçi geldi geçti. (Biliyorsunuz, biz hancıyız, onlar yolcudur.Tamamı önümüzden sinema şeridi gibi gelir geçer, biz aslanlar gibi yerimizde kalırız.)
Evet, binlercesi geldi geçti ama hiçbirinin, ya da siyasetçi olmayan başkalarının ağzından "Nisan hayırlı aydır" cümlesini duymamıştık.
Şimdi son noktayı koydular ve nisanın hayırlı ay olduğunu hepimize öğretmiş oldular!
Ancaaak, cumhurbaşkanı seçimi sonuçlandığında hangisi kaybederse, nisanı "en hayırsız ay" ilan etmesin de!
* * *
Cumhurbaşkanı olma hayaliyle yaşamakta olan başkaları da var! Hem de çok, çok, çok üst düzey kişiler! Onlar da ne olur ne olmaz diye bekliyor, arpacı kumrusu gibi düşündükçe düşünüyor.
"Komşuda pişer, bana da düşer!.."
"Eğer bir karambol olursa, beklenmedik gelişmeler yaşanırsa sıra bana gelir mi, cımbızla beni ortaya çıkarırlar mı!"
Olmaz canım olmaz!
Ne dedi hem "tarafsız", hem de "AKP siyasetinin ta göbeğinde" yer alan ve her şeyi bilen (!) Bay Arınç pazar günü:
"Cumhurbaşkanı dışarıdan seçilmeyecek. Meclis’ten bir AKP milletvekili olacak."
Yani?.. İnşallah Tayyip Bey veya bol etli ve salçalı keşkekleri mideye indirdikten sonra kendisi olacak.