Emin Çölaşan: Jet Fadıl!

Emin ÇÖLAŞAN

Önceki gece Reha Muhtar'ın programında Jet-Pa'nın patronu Jet Fadıl'la tartıştık. Ben hayatımda böyle şey görmedim. Soru soruyorsunuz, bir tek yanıt veremiyor.

Bir yanda Almanya'da vatandaşlardan 500 milyon mark para toplamış, paranın hesabını veremiyor. Ekranda soruyorum:

‘‘Topladığın paraya ne kadar faiz veriyorsun?.. Para nerede? Dışarıda mı, Türkiye'de mi?.. Topladığın paraları Türkiye'ye resmi yollardan getirmiyorsun. O halde nasıl getiriyorsun?.. Futbolculara ve kulüplere kaç milyon dolar verdin?..’’

Tık yok!

Daha doğrusu tık var da, her seferinde hadiseyi çarpıtmaya kalkışıyor, ‘‘Sen savcı mısın, ne biçim gazetecisin’’ gibi sözler söylüyor.

***

Aslında Jet Fadıl çok uyanık biri. ‘‘Reklamın iyisi kötüsü olmaz’’ anlayışıyla yola çıkmış, ekranlarda ezilmeyi bile sineye çekip reklamını yapıyor. Son derece sıradan bir kimse olarak isminin böyle duyulmasından, bizlerle tartışmaya girmekten, zor durumda kalsa bile büyük mutluluk duyduğu kesin.

Ben şimdi bir şeye inanmaya başladım. Jet Fadıl ve ‘‘arkasındaki güçleri’’ devlet koruyup kolluyor... Çünkü normal koşullarda, eğer ortada bir devlet olsa, bu şahsın şimdiye kadar bin kez hesap vermesi gerekirdi...

Ve bir şeye daha inanıyorum, bu şahıs vatandaşlardan bir miktar para topladı ama esas kullandığı para, yurtdışında dinci sermaye tarafından elde edilen ve kaynağı belli olmayan para.

Ama Maliye işin üzerine bu açılardan gitmiyor ki!

***

Yılların deneyimli borsa bankeri, Banker Kastelli adıyla bilinen Cevher Özden bunun yaptıkları için ‘‘Masaldır, bir süre sonra saadet zinciri kopacaktır. Bu servetin dibine inilsin’’ diyor ve bana yazdığı mektupta ekliyor:

‘‘Bu gelirin kaynağı sadece Almanya'daki garibanların parası olamaz. Bunun altında başka şeyler aramak gerekir. Böyle üç günde milyonlarca doları hayali bir otomobilin reklamına harcayan ve yüz milyonlarca dolardan söz eden bir kişinin servetinin dibine inmek gerekir. O zaman göreceksiniz, her şey meydana çıkacaktır.

Çıkacak da ne olacak! Adam köşeyi dönmüş, paraları cebine yerleştirmiş ve hayatın tadını çıkaracak!’’

***

Okuyucum Erkan Güvenç yazıyor:

‘‘Cumhuriyet Bayramı gecesi 8 kanalda, Fadıl Akgündüz adında bir şahıs otomobilini tanıtıyor. Daha izni yok, fabrikası yok ama otomobili var!

Ancak 2,5 yıl sonra çıkacakmış. Eğer çıkarsa diye şimdiden tanıtıyor.

Tanıtımda şöyle konuşuyor:

‘Dizaynını ben yaptım. 2 yıl gerekirken 6 ayda hallettim. Cumhurbaşkanı Demirel'e sundum, çok müteessir oldu.'

Mütehassis oldu, memnun oldu diyeceğine müteessir oldu, üzüldü diyor! Bu kültürdeki bir adam ortada fol yok yumurta yokken, medyada trilyonlar harcayıp araba reklamı yapıyor. Fabrika falan yok ama maket araba sunuyor.

Televizyonlar ve gazeteler de beleş para buldular ya, hepsi canlı yayın yapıp tam sayfa yayınlıyorlar.

Kimse de ‘Ne oluyor yahu' demiyor.

Siyasetçiler ve medya elbirliği ile bir bomba yapıp fünyeyi ateşlediler. Bakalım ne zaman patlayacak.’’

***

Almanya'dan Selami Demir yazıyor:

‘‘Yüksek faiz vaatleriyle Jet-Pa'ya 30 bin mark kaptırdım, şimdi paramı geri alamıyorum. Kaç defa başvurduysak oyalıyorlar. Ben kime şikáyet edeyim?..’’

Şikáyet etme, üzerine bir bardak soğuk su iç!

***

Bizim Jet Fadıl ise olup biteni hiç umursamıyor. Sermaye Piyasası Kurulu rapor hazırlamış, vatandaşı ‘‘Bunlara para yatırmayın’’ diye uyarıyor.

Maliye Bakanlığı rapor hazırlamış, Jet-Pa'da trilyonlarca liralık vergi kaçağı ortaya çıkarılmış. Ancak Fadıl bildiği yolda devam ediyor.

Dahası, basın toplantısı bile düzenleyip ‘‘Karşı çıkanın başını ezeriz’’ diyor, kendisine ve hayali projelerine karşı çıkanları da ‘‘vatan haini’’ ilan ediyor!

***

Jet Fadıl şakır şakır çalışıyor, paraları toplamaya devam ediyor.

Paranın nereden geldiği belli değil, nerede olduğu belli değil. Gazete ve televizyonlardaki yayınlardan açıkça gördüğümüz kadarıyla, Jet Fadıl'ı dinci kesim destekliyor. Ona her gün övgüler düzülüyor. Bir de atv'nin yurtdışı yayınında bu adamın sürekli reklamı yapılıyor.

***

Olanları anlamak mümkün değil. Türkiye bu kadar mı başıboş bir ülke oldu? Bu işte rüşvet mi dönüyor? Bunları kim koruyup kolluyor, dokunulmazlıkları nereden kaynaklanıyor?

Devletin raporları ortalıkta dolanıyor, aynı devlet olup biteni bizler gibi izliyor... Çünkü iş rapor yazmakla bitmiyor.

Bu Jet-Pa olayında büyük katakulli var. Eğer ortada devlet ve hükümet olsa, bu yaraya neşter bir anda vurulur ve iş bitirilir.

Ama Jet Fadıl uyanık adammış. Türkiye'yi bizden daha iyi tanıyor. Boşluğu yakalamış, tepe tepe kullanıyor. Vallahi helal olsun. (Bu son cümleyi espri olsun diye değil, çok ciddi olarak yazıyorum.)