GÜNLERCE yırtındılar... "Darbecilerin mitingi... Fiyasko olacak... Olay çıkabilir... Kaç kişiymiş bunlar!.."
Dün Ankara’yı televizyonlardan izlediler. Yüzbinler, belki bir milyon kişi oradaydı ve Cumhuriyet tarihinin en görkemli mitingi yapılıyordu. Tam olarak kaç kişi vardı? Bilmek, saymak mümkün değildi. Türkiye böylesini görmemişti. Rakamlar sadece katılanlar için. Bir de yurdun dört bir yanından şu veya bu nedenle katılamayanları, ama gönülleri orada olanları düşünün.
Ellerde Türk bayrakları, Atatürk resimleri... İşte Türk insanı bu.
Bugüne kadar tam 4.5 yıl Türkiye’yi dikensiz gül bahçesi gibi yönettiler. Kendi adamlarına köşeler döndürürken, milletin çoğunluğunu ezdiler, korkuttular, sindirdiler, aç ve işsiz bıraktılar, sürdüler. Toplumda suç patlaması yaşattılar.
Yüzde 34 oyla Meclis’te milletvekili sayısının yüzde 66’sını elde ettiler. Meclis Başkanı, Başbakan, hükümet ve Meclis’teki ezici çoğunluk ellerinde. Eksik kalan sadece Cumhurbaşkanlığı. Orasını da ele geçirince devlet tamam olacak, tümüyle ellerine geçecek.
Bunlar olurken toplumun üzerine adeta ölü toprağı serpilmişti. Örgütsüz toplum tepkisiz ve duyarsızdı.
Dev, dün silkelendi ve uyandı. Bir daha da asla uyumayacak.
* * *
Ankara ve Anıtkabir’de dün şölen vardı. Öğrenciler, dedeler, nineler, memur, işçi, esnaf, ev kadını, her kesim oradaydı. Bütün bunları televizyon ekranlarından izlediniz.
Cumhuriyet döneminin bu en büyük ve en görkemli mitingine örneğin 50 bin kişi katılmış olsaydı, AKP yanlısı televizyonların dün akşamki yayınında, yine AKP yanlısı gazetelerin bugünkü nüshalarında şunları görecektik:
"Fiyasko... Darbeciler halkı kandıramadı, katılım çok düşük oldu... İşte, bunların gücü bu kadar... Milletimiz iktidara güven tazeledi..."
Herhalde AKP’nin Meclis’ten sorumlu bakanı, "heykeli dikilecek adam, şeyini şey ettiğimin şeyi" Bülent Arınç başta olmak üzere, hepsi de son derece mutlu olacaktı!
* * *
Son üç günde ülkemizde çok önemli olaylara tanık olduk.
Perşembe: Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, Cumhurbaşkanlığı makamına kimin seçilmesi gerektiğini vurguladı: "Cumhuriyet rejiminin ilke ve değerlerine sözde değil, ÖZDE sahip çıkacak biri..."
Mesaj herhalde yerine ulaşmıştır, anlayanlar anlamıştır.
Genelkurmay Başkanı, "Biz bu kafaların Çankaya’ya çıkmasına karşıyız" diyemezdi, mesajını daha açık bir biçimde veremezdi.
Cuma: Cumhurbaşkanı Sezer, Harp Akademileri Komutanlığı’nda genç subaylara hitaben konuştu ve ülkemizin bu iktidar döneminde nerelere sürüklendiğini, Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri anlattı. Her cümlesinin altına imzamı koyarım.
Cumartesi: Bir milyon dolaylarında Türk insanı, Ankara’da toplandı, AKP iktidarına mesajını verdi. Ülkeyi yönetenler herhalde anlamış olmalıdır!.. Ve ilginçtir, katılanların arasında parti-kurum-kuruluş-siyasi görüş ayrılıkları vardı ama hepsinin ortak amacı Cumhuriyet’in değerlerine ve ilkelerine, Atatürk milliyetçiliğine sahip çıkmak, AKP’nin marifetlerine (!) "Hayır" diye haykırmaktı. Alanda miting başlamadan hemen önce dolaşırken orada CHP, DSP, SHP, MHP, DYP, GP, İP, sağcı, solcu, ülkücü kimliğini bildiğim kimselere rastladım, hep birlikte sohbet ettik.
Herkes aynı ortak amaçta buluşmuştu.
Burada bir borcu da yerine getirmek gerekiyor. Görkemli mitingi ve Anıtkabir yürüyüşünü örgütleyen ve Sessiz Dev’in silkelenip uyanmasını sağlayan başta Atatürkçü Düşünce Derneği olmak üzere bu olayın düzenlenmesinde payı olan bütün kurum ve kuruluşlara ve ayrıca bu olayı baştan sona canlı yayınlayan Kanaltürk ve art’ye milletimiz adına çok teşekkür ediyorum.
Son ve önemli not: Genelkurmay Başkanı ile Cumhurbaşkanı tarafından verilen mesajlar ve dünkü miting sonrasında Türkiye’de bazı şeyler değişir. Sadece Meclis çoğunluğuna dayanarak Çankaya hesabı yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti’ni kendi "tapulu malları", Türk milletini kendi "emir kulları" gibi görenler, şimdi oturup bir kez daha düşünmelidir. Bazı şeylerin kolay olmayacağı açıkça ortaya çıkmıştır!
* * *
Emin Çölaşan’ın notu: Başbakan Tayyip Bey, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Bey’e (Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde) "Hocam" diye hitap ediyor muydu, etmiyor muydu!
Merak edenler için bunun görüntüsünü bu sabah saat 11.00’de art (Avrasya) kanalında Mustafa Balbay’la canlı yayında vereceğiz. Aynı programın tekrarı bu gece saat 21.30’da olacak.