Paylaş
Bundan yaklaşık bir hafta önce, Karayolları Genel Müdürü Yaman Kök telefon etti:
- Emin Bey, sizin bir asistanınız, yardımcınız var mı?
- Yok efendim.
- Birisi sizin yardımcınız olduğunu söyleyip beni ve eşimi arıyor. Şantaj yapmaya çalışıyor.
- Hemen randevu verin, yanınıza geldiği anda yakalatın.
Böyle olaylara bir miktar alışık olduğum için fazla yadırgamadım. Demek ki piyasaya yeniden çıkmışlardı!
***
Önceki gün, Milliyet'in Ankara İdari Temsilcisi Vedat Büyükyılmaz telefon etti:
- Abi, senin ismini veren biri, Teşvik Uygulama'da iş takip ediyormuş. Haberin var mı?
Haydaaa!..
İş takibi yapanların, Teşvik Uygulama Genel Müdür Yardımcısı Fuat Gümüş'ü benim ismimi vererek aradıklarını Vedat'tan öğrendim.
Fuat Gümüş'ü aradım. Olayı sordum.
Konya Ereğli'de kurulu Birsa isimli firmanın işi takip ediliyormuş. Telefonla iş takibi yapan kişi, benim adıma aradığını söylemiş. Hürriyet'in telefon numarasını vermiş. İsminin Rahmi Yazgan olduğunu, benim yardımcım olarak görev yaptığını söylemiş!
Bizim gazetede böyle biri yok.
Fuat Bey bu iş takibine muhatap olunca beni aramaktan çekinmiş ve durumu bizim Vedat'a iletmiş.
Genel Müdür Yardımcısı'na da aynı şeyi söyledim:
- Herif bir daha ararsa mutlaka randevu verin ve yakalatın.
Tabii bu yazı çıktıktan sonra aramayacaktır.
***
Sevgili okuyucularım, ortada benim açımdan çok ciddi bir durum var. Bunlar, son bir haftada devletin üst düzey görevlilerinden bana yansıyan iki örnek. Allah bilir yansımayan daha niceleri var ve onlardan haberim olmuyor.
Burada bir kez daha uyarıyorum:
Hiçbir kamu kuruluşunda veya özel sektörde, bugüne kadar iş takip etmedim.
Hele parayla ilgili işlere, ömrüm boyunca bir kez olsun bulaşmadım.
Benim ismimi kullanarak bu işi yapanların tümü sahtekârdır.
Bu gibi girişimlere muhatap olanlar dikkat etsinler. İsmimi kullananları derhal yakalatsınlar...
Ve kendilerinden özellikle rica ediyorum, benim ismimle kendilerine bir istek geldiği takdirde, bana mutlaka haber versinler.
***
Bundan bir süre önce İstanbul'da bir arkadaş türemişti. Bana olan fizik benzerliğinden yararlanıp kendini Emin Çölaşan olarak tanıtıyor, kumarhanelerde oyun oynuyor ve yine benim adımla çapkınlık yapıyordu.
Böyle birinin varlığını hep duyuyordum ama kim olduğunu bir türlü öğrenemiyordum.
Sonunda, benim ismimle tavladığı hanımlardan birinin beni aramasıyla bazı ipuçları ele geçirdim.
Haftalarca dedektif gibi iz sürdüm. Adamın ismini ve adresini binbir güçlükle öğrendim... Ve onu İstanbul'da yakalattım.
Özür diledi, bir daha yapmayacağı konusunda kesin söz verdi.
Bu durumda ben de şikâyetimi geri aldım.
O günden beri de aynı şeyi bir daha yaptığını duymadım. İnşallah uslanmıştır.
Geçenlerde beni aradı:
- Abi, yazılarını zevkle okuyorum. Korumaya falan ihtiyacın olursa emrindeyim...
Güldüm!.. ‘‘Benim koruma olayım iyidir. Sen benim adıma iş tutma, o bana yeter’’ dedim!
***
Burada kadın, erkek, devlet memuru, özel sektörcü, siyasetçi, herkesi bir kez daha uyarıyorum.
Size benim ismimi vererek şu veya bu nedenle yaklaşan olursa, hele telefonla iş takibi yapmaya kalkışan olursa, lütfen bana haber verin.
Haber vermeye fırsatınız olmazsa, mutlaka yakalatın.
Hele ortada teşvik, ihale, kredi gibi parasal konular varsa, bir an bile duraksamayın.
Karayolları Genel Müdürü ile Teşvik Uygulama Dairesi Genel Müdür Yardımcısı'nın kuşkuları sayesinde, son bir haftada iki üzücü olaydan kurtulduk.
Piyasada isim tüccarları dolanıyor.
Bunlara karşı uyanık olmak hepimizin görevi.
Bayramınız kutlu olsun sevgili okuyucularım.
Paylaş