İki parti, birkaç aday!

Emin ÇÖLAŞAN

Fazilet Partisi'nin olup bitenden herhangi bir ders almadığı anlaşılıyor. Şimdi dikkatle izleyiniz, Meclis'in açıldığı ilk gün olay çıkaracaklar.

Bu parti önceki gün açıklanan aday listelerinde toplam 17 kadın aday gösterdi. Bunlardan ikisi, Oya Akgönenç ve Nazlı Ilıcak'ın başları kapalı değil. Bunlar seçilecek yerlere konuldu.

Geçmiş yaşamıyla tam bir ‘‘fazilet abidesi’’ olan, Fazilet'in başına en büyük dertleri bir süre sonra açması beklenen Nazlı'ya ilk tavsiyem, halen Amerika'da firarda olan oğlu Mehmet Ali Ilıcak'ı Türkiye'ye getirtmesidir.

Biz söyleyince yapmıyor, belki Fazilet yönetimi emir verirse getirtir!

Bu parti Meclis'te nasıl olay çıkaracak? İki örnek vereyim. İstanbul 1. bölgenin 4. sırasında Merve Kavakçı ve Ankara Çankaya'nın 4. sırasında Ayşenur Tekdal isimli iki kadın adayları var.

Bunlardan ilki kesin seçilir. İkincisi belki seçilir.

Bunların ikisi de türbanlı.

Tekdal, halen siyaset yasaklısı olan Ahmet Tekdal'ın kızı. Kendisi değil, kardeşi Baha Tekdal adaydı. Fakat parti son anda kardeşini çıkarıp Ayşenur'u aday gösterdi.

Meclis açıldığı gün, ilk kez türbanlı bir milletvekili içeri girmeye kalkışacak... Ve daha ilk günden, olaylar patlayacak. Türkiye karışacak, kavga ortamına sürüklenecek.

İşte Fazilet'in gerçek yüzü bu! Gündem kızışınca sütre gerisine çekilmek, köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demek... Ve sonra bildiği gibi devam etmek.

Fakat onların da günahını fazla almayalım. Bugün Turan Yılmaz'ın haberinden de izlediğiniz gibi, türbanlıları listeye zorla koyduran, Necmettin Erbakan'ın ta kendisi.

Fazilet'i kimin yönettiği belli değil.

***

DYP'nin seçimde barajı geçemeyeceği konusunda tahmin yapanların sayısı artıyor. DYP'nin içi de, diğer partiler gibi adaylık sonrasında altüst oldu.

Çiller ailesi, en seçilecek yerlere üç adet avukatını koydu. Bunlardan Ömer Asım Livanelioğlu, CHP adayı Zülfü Livaneli'nin kardeşi. Ama ikisi küs! İki parti de barajı aşarsa, Meclis'te herhalde iyi kapışırlar!

Çiller ailesi adına tetikçilik yapan yayın organlarının sorumluları da en garantili yerlerden aday gösterildi.

Yine Çiller ailesi adına Flash TV'yi basan ve halen yargılanmakta olan Şafak Mert isimli şahıs da büyük olasılıkla Meclis'e girecek.

DYP Iğdır listesinde yer alan Timur Selçuk ise, Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'yı yurtdışına kaçıran kişi.

İyi liste!

Bu seçkin listeye Jet-Pa'yı da eklemek gerekiyor. Siirt yerel basınında aylar önce çıkan haberleri burada yazmıştım. Avrupa'da vatandaşlardan milyonlarca mark toplayan, şimdi bu paraları geri veremeyen Jet-Pa'nın başındaki Fadıl Akgündüz isimli şahıs DYP'yi ayarladığını, Siirt'ten kendi adamlarını Meclis'e göndereceğini açıkça söylüyordu.

Bu şahıs tarafından Jet-Pa adına verilen trilyonluk reklamlar, Tansu-Özer ikilisinin tetikçiliğini yapan yayın kuruluşlarında sürekli yayınlanıyor, onlara çok büyük paralar ödeniyordu.

Fadıl, Çiller ailesinden ödülünü bu yöntemle almayı başardı! Adamları Siirt listesinde!

Yaptığı söyleşilerde ‘‘Ben Siirt'te devletim’’ diyordu. Şimdi Meclis'te -DYP barajı aşarsa- Jet-Pa milletvekillerini göreceğiz.

Parayı veren düdüğü çalıyor, Meclis'e Jet-Pa milletvekili gönderiyor.

İşte Türkiye'de demokrasi, işte Türkiye'de seçim!

SINAV GEREKİR Mİ?

En küçük bir devlet memurluğu için girişimde bulunsanız, göstermelik bile olsa sınava tabi tutulursunuz. Şimdi yeni uygulama getirildi ve memurluk sınavının ÖSYM tarafından yapılacağı ve bu işin artık ciddiye alınacağı açıklandı.

Odacı olmak isterseniz, sınava gireceksiniz.

Ama milletvekili olmak istediğiniz takdirde sınav falan yok!

Bazen düşünüyorum:

‘‘Bu adamları adaylık aşamasında ön elemeden geçirecek bir mekanizma olsa... Sonra bunlar, parti ayırımı gözetilmeden bir de sözlü sınava tabi tutulsa... Ve ondan sonra milleti temsil etmeye hak kazansa...’’

***

‘‘Sen genel başkanın gözüne girdin, hop Meclis'e!.. Onun ve eşinin emirlerinden çıkmadın, küt Meclis'e... Genel başkan ve ailesinin avukatlığını, tetikçiliğini yaptın, onların gözüne girdin, zıpla Meclis'e... Din tüccarlığını iyi becerdin, hopla Meclis'e...’’

Milletin vekili olmak, milleti temsil etmek, yasama gibi kutsal bir görevi yerine getirmek, dünyanın neresinde bu kadar ucuzdur?

İYİ OLDU

Normal zamanda parti kurup ortalıkta ‘‘parti genel başkanı’’ ve hatta ‘‘lider’’ unvanıyla gezinen, seçim yaklaştığında ise gemisini terk edip başka partilerden seçilmeye kalkışan bazı kimselerden burada söz etmiştim.

Korkut Özal ve Hasan Celal Güzel, bu konuda iki somut örnekti. İlki DYP ile görüşmeler yaptı, ikincisi Fazilet'le. Bu görüşmeler son dakikaya kadar sürdü.

Pazarlıkta uyuşamadılar ve iş yattı!

Buna doğrusu çok sevindim. Şimdi her ikisi de kendi partileriyle, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi ile seçimlere girip mücadele versinler.

Belli olmaz, bakarsınız iktidar olup koalisyon yaparlar.

Abisi Korkut Sadrazam, bizim Hasan Veziriazam, Malatya'dan adaylığını bağımsız koyan ve inşallah seçilmesi beklenen (!) Ahmet Özal da Küçük Vezir olur. Bir de bağımsız seçilmesi yüzde yüz olan Necmettin Erbakan ve Adliye Nazırı Şevket'i eklediniz mi, hükümet tamamdır!