İ nokta Melih örgütü

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi bağımsız üyesi Muzaffer Saraç, başkentte heykeli dikilecek adamdır. İ nokta Melih isimli belediye başkanının marifetlerini belgeleyip kamuoyuna açıklayan kişi olan Saraç, bu şahsın ilacıdır. Bunları yaptığı için yolu kesilmiş, dayak yemiştir, görevini yılmadan sürdürmüştür.

İ nokta Melih'i eleştirdiği için başına iş açılan sadece Saraç değildir. Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinden Muhsin Eren'in evi gece yarısı basılmış, emekli general Yaşar Demirbulak dövülmüştür.

Acaba kim düzenlemiştir bu saldırıları? Başkentte çete oluşturmaya kalkışarak adam dövdüren, insanların önüne yine gece yarısı baskınlarıyla adamlarını sürüp onlara gözdağı vermeye kalkışan zavallı, acaba kimdir?

***

Muzaffer Saraç dün Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyip İ nokta Melih'in başka marifetlerini açıkladı. Bu basın toplantısı dün ajanslardan da geçildi. Saraç özetle şöyle diyor:

‘‘Ankara Büyükşehir Belediyesi, ASKİ, EGO ve 14 belediye şirketi, irtica kaynaklı bir çete tarafından yönetilmektedir. Bu, cumhuriyet tarihimizin en büyük çetelerinden biridir. Bu çetenin başı Melih Gökçek'tir.’’

Saraç daha sonra Sosyal Hizmetler Eğitim Vakfı isimli bir kuruluşu belgelerle açıklıyor ve şunları söylüyordu:

‘‘Bu vakıf, suç işlemek için kurulmuş bir örgüttür. Organize olmuş kişiler topluluğudur.’’

Vakfın gösterdiği adres, Ankara Büyükşehir Belediye binası. Bazı isimler ve görevleri şöyle:

ASKİ Genel Müdürü Rasim Tıngır, Fen İşleri Daire Başkanı İrfan Kaya, Halk Ekmek Yönetim Kurulu Başkanı Ali İlkbahar. FP Keçiören Belediye Meclis üyesi Seyhun Günay, Kanal-A televizyonu sahibi Bahattin Durmaz, Belediye müdürlerinden Neriman Şişmanoğlu, Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Açıkgöz.

Muzaffer Saraç ayrıca ‘‘Bu kadroya şu isimler de eklenmelidir’’ diyor ve sayıyor:

‘‘Genel Sekreter Nihat Şahin, FP Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, EGO Genel Müdürü Altan Raşit Civan, İ nokta Melih'in teyzesinin oğlu Ömer Vural.’’

***

Muzaffer Saraç daha sonra başka bilgiler veriyor. Özetliyorum:

‘‘Beş yılda günümüzün değerleriyle 450 trilyon harcadılar. Bu ihale ve satın almalarda Muradiye Vakfı, Mazlum-Der eski başkanı M. İhsan Aslan'ın şirketleri, Doruk İnşaat, Aktif İnşaat, Camızcı İnşaat ve ayrıca ANAP'lılar ve Fazilet Partililer grubu da büyük işler almıştır.

Bütün bu ihale ve satın almalarda temel ilke, Melih Gökçek'in hiçbir belgeye imza atmamış olmasıdır. Nitekim 363 adet ASKİ ihalesinden birinde bile Gökçek'in imzası yoktur.

Yetkin İnşaat, Hasgül İnşaat isimli firmalara bir trilyonluk iş verilmiştir. Bu şirketlerin sahibi olan şahıs, Gökçek'in yakın akrabasıdır.

Belediyenin 25 trilyon liralık malını satmıştır. Satışlar yasaya aykırıdır. Bu taşınmazlar kimlere satılmıştır?

Belediyenin 1 milyar 702 milyon dolarlık borcunu Hazine ödemiştir.

Fazilet'in yayın organı olan Milli Gazete'nin köşe yazarlarına belediyeden maaş bağlamıştır.

Vergi cenneti Cayman adalarında şirket kurmuştur.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez, görevdeki bir belediye başkanı için beş adet ‘‘yargılanması gerekir’’ kararı çıkmıştır. Yine ilk kez, belediyeye iş yapan dokuz müteahhit ve dört belediye görevlisi (ihaleye fesat karıştırmaktan DGM kararıyla) tutukludur.

Gökçek ve onu denetlemeyen Belediye Meclisi derhal görevden alınmalıdır. Yasa uyarınca Belediye Meclisi üyeleri, görevlerinin bitiminden bir yıl sonraya kadar belediyeden iş alamazlar. Oysa üyelerden Muammer Tuğcu ve Binali Özdoğan iş almaktadır. Ramazan Yılmaz otobüs terminalinde 55 dükkânlık çarşı yaptırıp kiraya vermiştir. Bazı Meclis üyeleri de paravan şirketlerle iş almaktadır.

Belediye Meclisi üyelerinin çoğunluğu bir araya gelerek Güven Başkent isimli bir konut kooperatifi kurdular. Halk öğrenmesin diye, buraya kod isimlerle üye oldular. Belediye arazisi bunlara villa yapımı için verildi.’’

***

Burada Muzaffer Saraç'ın dün yaptığı basın toplantısındaki iddialarını özetleyerek dile getirdim. Bu iddialar ciddidir ve yargı tarafından ele alınıp incelenmesi gerekir.

Ortada bu iddialara tutarlı yanıt verecek bir Belediye Başkanı yok. Ankara'yı altüst eden bu şahıs, geçtiğimiz günlerde Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındı...

Ve aslan parçası İ nokta Melih, polisleri karşısında görünce fenalık geçirdi, yere düşüp bayıldı. Zor ayılttılar.

İki gün nezarethanede kaldı. İmdadına Süleyman Demirel yetişti. Cumhurbaşkanı devreye girince bırakmak zorunda kaldılar.

Yandaşları, çete kurup ihaleye fesat karıştırdıkları iddiasıyla şimdi içeride!

***

Ankara'nın cadde ve sokaklarına acayip isimler veriyor. Örneğin Çayyolu Bulvarı'nın adını ‘‘Bangabandhu Şeyh Mucib-ür Rahman’’ olarak değiştirdi. Ne demektir bu? Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı.

Geçenlerde dinci gazetelere yine demeç vermişti:

‘‘Tazminatlardan ayda 6 milyar kazanıyorum.’’

Zaten doğru değil de, adam işi gücü bırakmış, cebine giren paranın hesabını yapıyor ve bunları hiç sıkılmadan basına açıklıyor. Böyle belediye başkanı olur mu?

Neyse, az kaldı. Ankara bu şahıstan yakında kurtulacak. Bir daha belediyeye aday olmayacağını kendi partisi söylüyor. Başlatılan soruşturmalar ve aleyhine açılan davalar nedeniyle her an DGM tarafından tutuklanabilir.

Yakında bu İ nokta Melih'le ilgili çok çarpıcı başka belgeler açıklayacağım. Şaşırıp kalacaksınız.



Yazarın Tüm Yazıları