CEM Uzan’ın başkanı olduğu Genç Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Ufuk İlkiz’den bir mektup aldım. Sonra kendisiyle telefonda konuştum.
Yazdıklarını aynen doğruladı. Eğer Ufuk İlkiz doğru söylüyorsa, ortada korkunç bir durum, inanılmaz bir hukuksuzluk var. Eğer doğru söylemiyorsa, TMSF veya hükümetin bu konuda mutlaka bir açıklama yapıp gerçekleri anlatması gerekir. Hukuksuzluk ve manevi işkenceyi sergileyen bu ibret belgesi mektubu özetliyorum. Lütfen dikkatle okuyunuz:
‘Genç Parti Genel Başkan Yardımcısıyım. 1998 yılında siyasete girene kadar Uzan Grubu’nda maaşlı olarak çalıştım. Genel seçimde Sakarya’dan milletvekili, yerel seçimde İstanbul’dan büyükşehir belediye başkan adayı oldum. Şimdi size durumumu anlatayım.
İmar Bankası soruşturması nedeniyle her şeyim hacizli. Üzerime tam 7.5 KATRİLYON tutarında ödeme emri geldi. Ayrıca ben, eşim, 8 ve 15 yaşındaki çocuklarım için yurtdışına çıkış yasağı var. İki yıldan beri işe giremiyorum, çalışamıyorum. Girersem maaşımı TMSF alacak.
İmar Bankası ile uzaktan yakından hiçbir ilişkim olmadı. Ortak, yönetici değilim. Kredi almadım. Yöneticiliğini yaptığım hiçbir şirket de kredi almadı. Orada hesabımız bile olmadı. Hiçbir şubesinin önünden geçmedim. Yöneticilerini tanımam.
Banka ile doğrudan veya dolaylı herhangi bir ilişkim olmadığı Şişli Savcılığı ve Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi kararlarıyla sabit. Yani yasal olarak da bu olayın tümüyle dışındayım.
Bunlara rağmen TMSF tüm mal, para, hak ve alacaklarıma tedbir koydurdu. Bu karar daha sonra mahkeme kararıyla kaldırıldı. Yargı kararından hemen sonra, bu kez TMSF bunlara HACİZ koydurdu. Hem de hiçbir gerekçe ve kanıt göstermeden, tamamen keyfi kararlarla.
Beni bu işe niçin bulaştırdılar? 5020 sayılı yasanın ‘birlikte hareket edenler’ bölümü nedeniyle! Kimlerle, nerede ve nasıl birlikte hareket etmişim? Geçmişte Cem Uzan’la sadece işçi-işveren ilişkim oldu. Telsim, Star gibi şirketlerde maaşlı yönetici olarak çalıştım. Bu durumda nasıl oluyor da üzerime 7.5 katrilyon liralık borç bindiriliyor, hacizler geliyor, hatta çalışamaz duruma getiriliyorum?
Hükümetin yok etmek istediği ben ve benim gibi binlerce insana bu işkence, bu hukuksuzluk açıkça uygulanıyor.
Anormal mağdur durumdayız. Derdimizi anlatmaya çalışıyoruz ama aldırış eden yok. Sanki cüzamlıyız! İçim yanıyor Sayın Çölaşan.
Lütfen bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu köşenizde duyurun. Dilediğiniz zaman sizinle tanışmak ve bütün sorularınıza yanıt vermek isterim. Saygılarımla.
Ufuk İlkiz. Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı.’
* * *
Sevgili okuyucularım, Ufuk İlkiz’i hiç görmedim. Kendisinin de söylediği gibi, tanışmıyoruz. Sadece dün kendisini telefonla aradım ve bu mektubu konusunda daha ayrıntılı konuştuk. Yazdıklarını sözlü olarak da doğruladı.
Eğer İlkiz bana doğru söylüyorsa, ortada korkunç bir durum var demektir.
Bunun adı resmen hukuksuzluktur. Hukukun, insan haklarının çiğnenmesidir. İnsan hakları ille de teröristler için mi var?
Adına TMSF denilen kuruluş, anlaşıldığı kadarıyla işin dozunu ve ucunu iyice kaçırmış. İktidara yaranmak için binbir türlü işgüzarlık yapmaktan sıkılmıyor.
Eğer karşılarında hortumcu varsa tamam, onun üzerine gidilsin. Ama hortuma, soyguna, vurguna karışmamış günahsız insanlara bu ıstırabı, çileyi, işkenceyi çektirmek, hukuku böylesine ayaklar altında çiğnemek hiç kimsenin haddine düşmez.
Nice masum ve günahsız insanlar biliyorum, TMSF tarafından böylesine mağdur edildiler ve ediliyorlar.
* * *
Genç Parti ve Cem Uzan 3 Kasım 2002 seçimlerinde AKP’nin en büyük rakibi idi ve yüzde 7 oy aldı. AKP iktidar olunca Uzan ailesinin üzerine gitti. Pek çok olay da böylece ortaya çıktı. Buraya kadar olan çok iyi.
Ama anlaşıldığı kadarıyla, iktidarın ‘intikam hırsı’ durmadı. Ufuk İlkiz bunun örneklerinden sadece biri.
Şimdi burada TMSF’ye çağrıda bulunuyorum. Bana örneğin şu doğrultuda bir açıklama gönderebilirler:
‘Ufuk İlkiz size yalan söylemektedir. Durumu öyle değildir. Kendisi şöyle şöyle hortumlara şuralardan bulaşmıştır. O yüzden kendisi ve ailesi üzerine 7.5 katrilyon liralık haciz koydurduk.’
Unutmasınlar, bu iktidar günün birinde paldır küldür gidecek. Adına ‘hukuk’ denilen kavram o zaman hem kendilerine, hem de onlar adına işgüzarlık sergileyen TMSF yöneticilerine lazım olacak.
TMSF’den Ufuk İlkiz’le ilgili olarak bir açıklama bekliyorum.