SEVGİLİ okuyucularım, bugün size bir Meclis rezaletinden ve sorumsuzluğundan bir kez daha söz edeceğim. Daha doğrusu, buna AKP rezaleti demek daha doğru olur. (Aynı konuyu 13 ve 20 Mart’ta yazmıştım.)
Sayıştay, devletin ve belediyelerin hesaplarını denetleyen, kesin hükme bağlayan anayasal kuruluş. (Anayasa madde 160.) Yasa uyarınca Sayıştay üyelerini Meclis seçiyor. Sayıştay Genel Kurulu (yani üyelerin tamamı) boşalan her üyelik için dört aday seçip Meclis Başkanlığı’na bildiriyor. Bütçe Plan Komisyonu bu adayları, her boş üyelik için ikiye indiriyor.
Son aşamada ise Meclis Genel Kurulu, Komisyon’da elenmeyen iki adaydan birini seçiyor.
Yani uygulamada Sayıştay üyelerini Meclis’teki AKP kelle çoğunluğu, kendine en yakın gördüğü adaylar arasından seçiyor.
Şimdi günümüze gelelim. Sayıştay Genel Kurulu, iki yıl önce boşalan yedi üyelik için Sayıştay’da üye olmaya hak kazananlar arasından (dört katı) 28 aday seçti ve isimlerini Meclis Başkanlığı’na bildirdi.
Fakat gelin görün ki, bu adayları AKP beğenmedi! Onlar kendilerinden değildi!
Bu durumda ne oldu?
Sayıştay’a üye seçimini 2006 yılının ocak ayından beri yapmıyorlar. Evet, aradan tam 17 ay geçti ve Sayıştay’a üye seçimini -gösterilen adaylar kendilerinden değil diye- yapmıyorlar.
Rezaletin böylesi görülmüş, duyulmuş şey değil.
Peki hükümet veya iktidar bu konuda açıklama yapıyor mu? Hayır, yapmıyor.
Meclis yakında tatile girecek. Yeni Meclis kurulacak, aradan aylar geçecek ve Sayıştay üyelerini bu kez belki yeni iktidar seçecek.
Aradan en az iki yıl geçmiş olacak!
CHP bu seçimin yapılması için Meclis’te çok bastırdı ama iktidar hep duymazdan geldi. Burada söz konusu olan anayasal bir kuruluş ve oraya yapılacak üye seçimi. Sayıştay’da dosyalar birikmiş, işler aksıyormuş, kimin umurunda!
Yahu bu nasıl iştir? Bu nasıl bir sorumsuzluk örneğidir, nasıl bir rezalettir? Yargıtay ve Danıştay’a üye seçiminde de particilik oyunu oynamaya kalkıştılar, tutmadı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu bu oyunu yemedi.
17 aydan bu yana particilik oyununu Sayıştay üzerinden oynuyorlar. Bu ayıbın sonunu da hep birlikte göreceğiz.
MEKKE’DE BiLE AMPUL!
ELİMDE bir kartvizit. Suudi kenti Mekke’de bir dükkan. Oraya hem ziyaret hem ticaret için giden Türk hacıları da çekmek için üzerinde "inci merkezi" yazıyor. Sahibi Elias Nazır Alam.
Elias Bey anlaşıldığı kadarıyla iyi bir AKP yandaşı! Belki onlarla sıkı bir işbirliği içinde. Belki Türkiye’deki peşkeşlerden bir şey kapmıştır.
Ya da bizim hacıları tavlamak için öyle yapıyor!..
Çünkü kartın arka tarafını çevirdiğinizde sarı renkli AKP ampulü var.
"AK Parti. Adalet ve Kalkınma Partisi."
Dünya çapında uluslararası bir parti!
Sadece ABD ve AB’den değil, Suudi Arabistan’daki kuyumcu dükkanlarından bile ses veriyor. Ampulü orada bile yanıyor!
Cumhuriyet mitinglerinde ise kitleler pankart açıyor: