Emin Çölaşan: Haydi Fransa, bastır!







Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

SEVGİLİ okuyucularım, yarın Türkiye açısından ilginç bir gün daha yaşayacağız. Fransız Parlamentosu -beklenmeyen bir gelişme olmazsa- Ermeni soykırımı tasarısını görüşüp onaylayacak. Yani ‘‘Türkiye 1915 yılında Ermeni soykırımı yapmıştır’’ diyecek.

Bu karar hangi amaçla alınırsa alınsın, Avrupa'da gelişen Türk ve Türkiye düşmanlığının yeni bir göstergesi olacak.

Amerika'da ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde bu iş artık oy ticaretine dönüştü. Ermeni seçmenlerin, Ermeni lobilerinin baskısıyla ve sırf onların oyları hatırına Türkiye harcanmak isteniyor. Her şey tek taraflı.

* * *

Bu sütunda gördüğünüz belge ilginçtir. Sakladığım o kart, sıradan bir yeni yıl kutlaması değil. Altındaki titrek, zorla atılmış imzaya dikkat ediniz. Kartı göndereni tanımazsınız.

Kani Güngör 1982 yılında Ottawa'da (Kanada) Türkiye'nin Ticaret Müşaviri idi. 8 Nisan sabahı evinin önünde 4 ASALA mensubu tarafından vuruldu. Vücuduna iki mermi isabet etti. Birisi omuriliği delip geçti.

Kani Güngör o sırada 49 yaşındaydı. Bugün 68 yaşında. Kani Güngör Ermeni terör örgütünün kurşunları nedeniyle tam 19 yıldan bu yana Ankara'da felçli yaşıyor. Boynundan aşağısı tutmuyor. Ömrü tekerlekli sandalyede, başkalarının yardımıyla geçiyor.

Kartı bir yakını yazmış, altındaki titrek imza onun. Eline kalemi alıp iki satır yazamıyor.

Dün Kani Güngör'ü arayıp acı olayı ona anlattırdım. Gazeteciliğin cilvesiydi, içim kan ağlayarak not aldım. Şöyle diyordu:

‘‘Kanada'da sedye üzerinde mahkemeye çıktım. Ermeni çetesinin Zucker isimli avukatı, 1915 yılındaki Ermeni soykırımından söz ediyordu. Ben o tarihte henüz doğmamış olduğumu söyleyince ‘Ne yapalım, bunun intikamını almak için vurulanlardan bir tek sen sağ kaldın, o yüzden sana soruyorum' dedi.’’

Şu karttaki titrek imzaya bir baksın Fransa! Kani Güngör yine şanslıymış ki, kurtulmuş. Ya ASALA’nın cinayetlerine kurban giden 34 insanımız?

* * *

Evet, tam 34 diplomatımız ve onların yakınları 1973-1994 yılları arasında ASALA kurşunlarıyla can verdi. Aralarında büyükelçiler, müsteşarlar, konsoloslar, çalışma ataşeleri, din görevlileri, turizm müşavirleri, askeri ataşeler, sekreterler ve bir de onların yakınları vardı. Karıları, evlatları.

Lizbon'da Müsteşar eşi Cahide Mıhçıoğlu, Tahran'da Sekreter eşi Işık Yönder, Madrid'de Büyükelçi eşi Necla Kuneralp, Lahey'de Büyükelçi oğlu Ahmet Benler, Atina'da İdari Ataşe kızı Neslihan Özmen, Lizbon'da İdari Ataşe eşi Nadide Akbay gibi.

Kahpe kurşunlarını kadınlara, evlatlara bile sıkmaktan utanmadılar. Bu liste, insanlığın utanç tablosudur.

34 şehit verdiğimiz ASALA cinayetleri 4 kıtada gerçekleşti. Avustralya, Amerika, Avrupa ve Asya. Tarih sırasına göre kentlere bakalım:

Los Angeles, Viyana, Paris, Beyrut, Vatikan, Madrid, Lahey, Paris, Atina, Sydney, Paris, Cenevre, Paris, Los Angeles, Boston, Lizbon, Ottowa, Burgaz, Lizbon, Belgrad, Brüksel, Lizbon, Tahran, Viyana, Viyana, Atina, Bağdat, Atina.

* * *

Fransız Parlamentosu yarın ‘‘Ermeni soykırımı’’ tasarısını görüşüp onaylayacak. Peki ama Paris'te, Fransız devletinin güvencesine ve onuruna teslim ettiğimiz 6 görevlimiz ASALA tarafından öldürüldü. Büyükelçiliğimiz ve temsilciliklerimiz basıldı.

24 Ekim 1975: Büyükelçi İsmail Erez ve şoförü Talip Yener. 22 Aralık 1979: Turizm Müşaviri Yılmaz Çolpan. 4 Mart 1981: Çalışma Ataşesi Reşat Moralı ve Din Görevlisi Tecelli Arı. 24 Eylül 1981: Güvenlik Ataşesi Cemal Özen.

Paris'te 6 yılda 6 Türk kurban! Fransız Parlamentosu acaba o günlerde neredeydi?

Şimdi bir düşünün! Böyle bir durum Türkiye'de olmuş ve Ankara'da 6 Fransız diplomat belli süreler içerisinde öldürülmüş! Kıyameti koparmazlar mıydı?

‘‘Katil Türkiye... Barbar Türkler... Vahşet, rezalet...’’

* * *

Ağzımızla kuş tutsak, bu Avrupa'ya yaranamayız. 1915 yılındaki Ermeni soykırımı iddiaları bugün gündemden kalksa, yarın ‘‘Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında Bizans soykırımı gerçekleştirmişti. Şimdi de onun hesabını verin’’ diye ortaya çıkarlar!

ASALA'nın öldürdüğü 34 masum insanımızdan utanmıyorsunuz, hiç değilse 19 yıldan bu yana boynundan aşağısı felçli yaşayan Kani Güngör'den utanın. Biraz ‘‘insan’’ olun.

Yazarın Tüm Yazıları