BOKSÖR ringde rakibinden sürekli dayak yiyor. Her raunt arasında antrenörü dayak yiyeni kutluyor: ‘‘Çok iyisin, devam et...’’ Boksör bitkin, şaşkın, ayakta duracak hali yok. Antrenörü yine aynı şeyi söyleyince zorlukla soruyor:
‘‘Ulan burada biri çok fena dayak yiyor, yoksa o ben değil miyim?’’
Bizim eksi enflasyon masalı da ringdeki boksöre döndü! Sürekli eksi çıkıyor (!) ama farkına varmıyoruz. Yoksa evde birileri cebimizden para mı tırtıklıyor!
Evet, enflasyon yine eksi ilan edildi. Eksiye düştü demiyorum, eksi olduğu ilan edildi diyorum.
Tam bir yutturmaca, tam bir palavra. Basın hiçbir araştırma yapmadan, haberin derinine asla inme zahmetine katlanmadan başlık atıyor:
Oysa hiç ilgisi yok. Temmuz ayında, hazirana göre fiyatı bir miktar düşen birkaç meyve-sebze var. Domates, karpuz, çarliston biber, maydanoz, taze fasulye. Buna karşın yüzlerce mal ve hizmetin fiyatı yükselmiş.
İçkiden sigaraya, kırmızı etten tavuk etine, peynirden zeytine, yağdan su parasına hemen her fiyat artmış. Köprü ve otoyollara zam gelmiş. Say sayabildiğin kadar!
Hükümete göre enflasyon eksiye düşüyor (!) ama vatandaşın haberi yok. Eksi enflasyon bir tek Allah kulunun cebine yansımıyor.
***
Enflasyon rakamı açıklanırken günlük gereksinmeler dışında hangi mallların fiyatlarına bakılıyor? Bazıları şunlar:
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün gerçek enflasyon rakamlarını birkaç gün önce ‘‘vatandaşın iflasyonu’’ adı altında açıkladı. Şöyle dedi: ‘‘Hükümete sesleniyorum, enflasyon rakamlarını doğru dürüst açıklayın. Açıklanan rakamlar gerçekçi ve samimi değil. Pingpong topu, dinamit lokumuyla enflasyon hesaplamaktan vazgeçin. Halkın gerçek enflasyonu yüzde 45-50.’’
Aygün daha sonra çeşitli örnekleri belgelerden verdi: Belediye vergileri bir yıl içinde yüzde 500, tapu masrafları yüzde 66, taşıt vergileri yüzde 2l8, emlak vergileri yüzde 159, SSK-Bağ-Kur primi yüzde 40 artmış. Devletin vergilerinde ortalama artış yüzde 70 dolaylarında.
Sinan Aygün yıllık mutfak enflasyonunu da yine belgelerle açıkladı:
Ekmek yüzde 37, koyun eti yüzde 61, pastırma yüzde 48, beyaz peynir yüzde 53, yoğurt yüzde 32, yumurta yüzde 68, toz ve kesme şeker yüzde 42, çay yüzde 45, bitkisel yağ yüzde 44, limon yüzde 71, karpuz yüzde 36, şeftali yüzde 49, marul yüzde 132, maydanoz yüzde 122, taze fasulye yüzde 195, patlıcan yüzde 225, kabak yüzde 118, domates yüzde 165, patates yüzde 252, kuru soğan yüzde 44.
Sigara yüzde 57, rakı yüzde 60, belediye otobüsü yüzde 32, eğitim harcamaları yüzde 53, hastane ücretleri yüzde 54...
***
Kusura bakmayın, bu yazı biraz süpermarket raflarını andırdı ama başka çare yok. ‘‘Enflasyon eksiye düştü’’ masalının kocaman bir yalan olduğunu ancak bu yolla kanıtlamak mümkün. Gerçi hepimiz vatandaş kimliğimizle bu aldatmacanın farkındayız da, somut rakamları açıklamak gerekliydi.
Önceki gün açıklanan rakamlara göre son bir yılda enflasyon artışı yüzde 26 olmuş. Son üç aydan bu yana da eksi! Kargalar gülüyor!
(Pingpong topu, kum, barut, çalı süpürge, kireçtaşı, zımpara fiyatları çok düştüyse, onu bilemem!)
Toplumu belli konularda aldatmak mümkündür. Ama bu konuda asla!.. Çünkü herkes günlük yaşamında cebine girip çıkan parayı ve çarşıdaki fiyatları biliyor.
Antrenörün moral vermeye çalıştığı boksörü birinin dövdüğü gibi, bizi de birileri sürekli dövüyor, sonra eksi enflasyon yutturmacasıyla moral vermeye (!) kalkışıyor.
Ayıptır, ayıp. Vatandaşla böyle oyun oynanmaz, alay edilmez.