Diyanet’ten istirham...

GEÇTİĞİMİZ Cumhuriyet Bayramı öncesinde burada birkaç yazı yazmış ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bayram nedeniyle camilerimize Türk bayrağı astırmasını istirham etmiştim.

Zaman kısaydı. Sonunda Diyanet İşleri Başkanlığı bir karar aldı ve her yerde olmasa bile özellikle büyük illerimizde bazı camilerimize bayrağımız asıldı. Çoğu minarelerin arasına asılmıştı ve manzara gerçekten muhteşemdi.

Önümüzde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı var.

Bütün ulusumuzun bayramı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gün.

O gün ülkenin dört bir yanında bayraklar asılacak, şenlikler düzenlenecek, törenler yapılacak.

Bazıları, "Camiye bayrak asılmaz, camide bayrak olmaz, dinin milleti ve bayrağı yoktur" diyordu!

Camilere pekálá bayrak asılacağını, bunun dinimiz açısından da hiçbir sakıncası olmadığını artık biliyoruz. Bu tutucu çabalar geçtiğimiz 29 Ekim’de geride kaldı.

Camilerimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin, Türk toplumunun camileridir. Orada isteyen herkes ibadet edebilir. Irk, etnik köken, cinsiyet, mezhep ayrımı yoktur.

Görevlileri Türk devletinden maaş alır.


Şimdi Diyanet’ten bir kez daha istirham ediyorum. 23 Nisan’a bir aydan az bir zaman kaldı. Hazırlıkları bitirsinler, camilerimize bayrağımızı assınlar.

Minarelerin arasına, kapılara, başka uygun yerlere...

O gün bütün Türkiye nasıl bayraklarla donanacaksa, camilerimiz de donanmalı...

Ve bundan sonra bütün ulusal bayram günlerimizde camilere bayrak asılmalı.

Diyanet İşleri Başkanlığı bana bu konuda bir yanıt gönderirse burada seve seve yayınlarım, milleti bilgilendiririm.

23 Nisan günü camilerimizde de Türk bayraklarını asılı görebilme umuduyla...

ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ’NÜN AÇIKLAMASI

ANKARA Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, pazar günkü yazımla ilgili olarak dün bir açıklama gönderdi. Aynen yayınlıyorum:

"Sayın Emin Çölaşan, 25 mart 2007 tarihli ’Asayiş Berkemal’ başlıklı köşe yazınızda Ankara ilimizde 2006 yılında belediye hududları içerisindeki 24 ilçede, ilgi yazınızda belirtmiş olduğunuz dolandırıcılık, kapkaç, yankesicilik, hırsızlık (evden ve işyerinden) suçları toplamı 14.074’tür. Bu suçlardan 1.987’si çözülmüştür. 35.356 sayısı 2006 yılında ilimizde işlenen mala karşı suçların tamamını gösteren rakamdır.

Bu suçlara, belirtmiş olduğunuz suçlar dışında bilişim suçları, ızrar, yangın, mesken masuniyetini ihlal gibi yaklaşık 18 suç dahildir.

2006 yılında ilimizde toplam 484 kapkaç suçu meydana gelmiştir. Yılın ilk iki ayında ise işlenen kapkaç suçu sadece 70’tir. Bunlardan 15’i suçüstü yakalanmıştır.

2007 ilk iki aylık (ocak, şubat) yazınızda belirtmiş olduğunuz kapkaç, dolandırıcılık, yankesicilik, hırsızlık (evden, işyerinden) suçlarının sayısı ise 2.391’dir.

Ayrıca ilimizde suçla mücadelede toplum destekli polislik anlayışıyla yoğun bir şekilde çalışmalarımız sürmektedir.

Örnek vermek gerekirse, ilköğretim çağındaki çocuklarımızda trafik kültürünün oluşturulması amacıyla bugüne kadar ’Ailemin ve Ülkemin Trafik Polisiyim’ projeli çalışmamızda 370.000,

Liselerdeki öğrencilerimize yönelik ’Terör ve Gençlik’ konulu konferanslarda 90.000,

Emniyet Müdürlüğümüz Brifing Salonunda yapılan liselerarası bilgi yarışmalarında 55.000,

İlimizde bulunan Yüksek Öğretim Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı yurtlarda bölücü faaliyetlerle ilgili konferanslarda 5.500,

Lise müdürlerimiz ve rehber öğretmenlerimize, ailelere ve öğrencilere yönelik Terör ve Uyuşturucu Madde Bağımlılığı konularında ise 48.000 insanımıza konferanslar verilmiştir.

Amacımız okul, aile, öğrenci üçgeninde birlikte çalışmalar gerçekleştirmek, suçun geleceğimize ulaşmasını engellemek ve suçla mücadele etmektir.

Ankara Emniyet Müdürlüğü olarak milletimizin emrinde olduğumuz saygı ile sunulur."
Yazarın Tüm Yazıları