Dicle gelişmeleri

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kaymakamı Samet Ercoşkun'dan aldığım faksı birkaç gün önce size iletmiştim. Kaymakamın ikinci faksı dün geldi. Şimdi buna bağlı gelişmeleri aktarıyorum.

‘‘Duyarlı gazetecilik anlayışıyla köşenizi bize ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Mektubumun köşenizde yayınlanmasıyla birlikte, yurdun dört bir yanından sorumluluk sahibi, gönlü hizmet aşkıyla dolu kimselerin heyecanlı telefon ve fakslarını aldım. Mahrumiyet şartlarında görev yapan bizleri çok etkileyen bu tür destekler, hizmet aşkımızı artırıyor.

Yazınızda adı geçen Dicle'li işadamları Hasan Ceylan, Ahmet Aydeniz ve Ali İhsan Kaya ile Ensarioğlu ailesi, ilçemizi bugüne kadar -benden önceki dönemler dahil- yalnız bırakmadılar. Onlardan büyük destek sağladık.

Yazınızdan sonra ilçemize katkıda bulunmak için bizi telefon ve faksla arayan herkese teşekkür ediyorum, size saygılar sunuyorum.’’

***

Şimdi Dicle okullarına bilgisayarlar, kitap ve giysi yardımları gidecek. Ayrıca sağlık ocağına diş ünitesi gönderilecek.

Ceylan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Zülküf Ceylan aradı:

‘‘İlçemiz Dicle'ye bugüne kadar 20 milyar liralık inşaat malzemesi gönderdik. Geçmişte 10 adet öğretmen lojmanı yaptık, lise arsasını aldık. 10 adet savcı hâkim lojmanı yaptırdık. Şirketlerimizde Dicle'den 500 kişi çalıştırıyoruz. Atatürk Kültür Merkezi inşaatına da yardım edeceğiz. Ayrıca Dicle'ye bir öğrenci yurdu yaptırmayı düşünüyoruz.’’

Dicleli müteahhit Ali İhsan Kara yazıyor:

‘‘Yazınız için teşekkür ediyorum. Yöremize hiçbir zaman ilgisiz kalmadık. Firmamızın en büyük inşaat taahhütleri bölgededir. Şantiyemiz teröristler tarafından iki kez basıldı, makinelerimiz yakıldı, yakınlarımız öldürüldü. Kralkızı barajı-Dicle sulaması kanalını bitirmek üzereyiz. Ayrıca bölgede iki sulama şebekesini daha bitirip takdirname aldık.

Diyarbakır'da tekstil fabrikamızı işletmeye geçirdik.

Firmamız bölgede yaklaşık 700 kişi çalıştırmaktadır.

Dicle Kaymakamı ile sürekli ilişki içindeyiz. Mektubunda adı geçen Kültür Merkezi ve diğer bina inşaatlarına katkılarımız devam ediyor. Önceden verilen katkı çeklerimizden biri 15 Temmuz günü tahsil edildi.

Dicle için gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ediyoruz.’’

Gazetecilik işte böyle durumlarda insana keyif ve mutluluk veriyor. Bir Güneydoğu ilçesinin yaralarına bir parça merhem olmak bile çok güzel bir şey.

KUBİLAY UYGUN

‘‘Milletin vekili’’ sıfatıyla şu anda bizi Meclis'te temsil etmekte olan Kubilay Uygun, İzmir ve Edremit hastanelerinden düzmece raporlar almış. Midesi ekşidiği için 20 gün, kulağı ağrıdığı için bilmem kaç gün!.. Bu raporlar sayesinde haftalardan beri Meclis'e uğramıyormuş, Marmaris'te ense yapıyormuş.

Uluç Gürkan gibi bazı milletvekilleri, bu raporlar Meclis'te görüşülürken itiraz etmişler ve bu adamın yaptıklarının artık yettiğini, milletvekilliğinin düşürülmesi gerektiğini savunmuşlar.

Halt etmişler!

Kubilay önce Ecevit ailesi tarafından beğenilip listeye konulmuş, sonra milli irade tarafından Afyon DSP listesinden seçilip Meclis'e postalanmış bir vatan evladıdır.

Ne demişti Adnan Menderes geçmişte:

‘‘Listeme odun koysam seçtiririm.’’

Odun deyince bildiğimiz meşe odunu değil!

O Meclis çatısı altında ne odunlar var ki, meşe odunu yanlarında hiç kalır.

***

Bana kalırsa, dokunmasınlar adına Kubilay denilen bu aslana! Adam seçildiği günden beri tam sekiz kez parti değiştirmiş, girmiş çıkmış, girmiş çıkmış. Şu anda bağımsız.

Şimdi ablamdan haber bekliyormuş, DYP'ye geçmek istiyormuş.

Kubilay'ın milletvekilliğini düşürmek, Türk demokrasisinde onulmaz yaralar açar. Kubilay gibi bir milletvekilini mumla arasanız bulamazsınız.

Müze malzemesidir, milletvekili pazarlarının simgesidir.

Değil milletvekilliğini sona erdirmek, Kubilay Uygun'un heykelini dikmek gerekir.

Hem de Meclis bahçesine!

Heykelin üzerine şöyle yazılmalıdır:

‘‘Kubilay Uygun, her keseye uygun. Döne döne başı döndü, sonunda heykel oldu.’’

DOĞU DOLANDIRMAMIŞ

Dil Tarih mezunu Doğu Ergil bir açıklama göndermiş. Anımsayınız, geçtiğimiz günlerde gazetelerde haberler çıkmış ve bu şahsın, başkanı olduğu vakfı dolandırdığı iddia edilmişti. Ben de bunu yazmıştım.

Yine geçmişte çıkan haberlerde, aynı şahsın işadamı Ali Haydar Veziroğlu'nu da dolandırdığı iddia edilmişti.

Doğu bir açıklama göndermiş. Hiç kimseyi dolandırmadığını, Kürt raporu için Odalar Birliği'nden danışmanlık ücreti aldığını belirtiyor ve şöyle diyor:

‘‘Doğruluğu kanıtlanmamış haberin yayınlanması, bu haberin iddia ettiği olayın doğru olması demek değildir.’’

Bu yayınların kendisine karşı olan kesimler tarafından atılan iftiralar olduğunu belirtiyor.

Türkiye'nin en zengin öğretim üyelerinden biri olan Doğu'ya bundan sonra hiç kimse iftira edip yıpratmasın. Böylesine ‘‘namuslu’’ ve ‘‘şerefli’’ bir şahsı yıpratmaya hakkımız yok. O kimseyi dolandırmadı, dolandırmaz, dolandırmayacak!

Allah Doğu'yu bu gibi iftiralardan korusun. Amin!













Yazarın Tüm Yazıları