Emin Çölaşan: Bir ülke ki!..

Emin ÇÖLAŞAN
Haberin Devamı

BU ülkenin başkenti Ankara'da günlerden beri su akmıyor. Neredeyse bir hafta olacak. Barajlardan kente su taşıyan borular patlamış!

Barajlar tıka basa su dolu ama Ankara susuz.

İnanılır gibi değil.

Büyükşehir Belediyesi'nden tık yok. Bu tüzel kişiliği temsil eden İ. Melih isimli şahıs ortadan kaybolmuş durumda.

Ankara'nın çöplüğü kentin ortasında. Ha patladı ha patlayacak. İş o duruma geldi ki, Ankara'da yaşayan büyükelçi eşleri geçtiğimiz günlerde çöplüğe gidip protesto gösterisi yaptılar. Böyle bir şey değil Türkiye'de, belki de dünyada ilk kez oluyor.

Bu Fazilet kafası yüzünden ele güne rezil oluyoruz.

Bu kafa İtalya'dan tıkır tıkır döviz ödeyip ağaç ithal ediyor. Son İtalya davetine bundan birkaç ay önce İ. Melih gitti, yanına karısını ve çoluk çocuğunu da aldı.

Ağaçlar getirtildi, mevsimsiz dikildi ve yarısı kurudu. Bu ağaçlara ne kadar döviz ödendiği bilinmiyor.

Aslında Ankara'da hiçbir şey bilinmiyor. Belediye paralarının nereye harcandığı, kimlerin cebine gittiği, adeta bir devlet sırrı!

Asfaltlar yapılıyor, üç ay sonra eriyip gidiyor ve aynı caddelere yeniden asfalt çekiliyor.

Yazık günah değil mi bu memleketin parasına?

Yol kenarına İ. Melih döneminden önce dikilen ağaçların dibine, belediye ekipleri tuz attı. O güzelim, 10 yıllık çınar ağaçları Atatürk Bulvarı'nda olduğu gibi kurudu.

Hesap soran yok, karışan görüşen yok.

Hükümettekiler kendi dertlerinde. Valilik umursamıyor.

Meydan bu kafalara bırakılmış, Ankara susuzluktan kıvranıyor, yeşili kurutuluyor, çöplüğün patlaması bekleniyor.

Yollar delik deşik.

Bir yağmur yağınca Ankara caddeleri nehir gibi akıyor... Çünkü altyapı sıfır.

Bütün bunların sorumlusu olan İ. Melih ise ortalıktan kaybolmuş, onu bunu mahkemeye verip tazminat kazanmaya çalışıyor. Bugüne kadar yüzlerce dava açmış, aleyhine yüzlerce dava açılmış!

Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti çoktan elden gitmiş, hükümet farkında değil.

BOLU TÜNELİ

Ankara-İstanbul otoyolunun ortasında yapımı sürdürülen Bolu Tüneli başımızın derdi oldu. Birkaç kilometrelik bu tünele bugüne kadar 400 milyon dolar harcandı. Fakat bir türlü bitmek bilmeyen tünel, Anadolu'nun en büyük fay hattının tam ortasından geçiyor.

Şimdi tünelde ciddi çökmeler ortaya çıktı.

Bu tüneli bitirmek için daha yüz milyonlarca dolar harcanacak.

Bu paraya günah değil mi?

Bolu Dağı yolu iyi kötü çift şerit yapıldı ve iyice düzene sokuldu. Tamam, belli zamanlarda biraz tıkanıyor ama ne yapalım!

Türkiye'nin parası bu kadar bol değil ki, sonunun ne olacağı belli olmayan bir tünele ve bunu bir türlü bitiremeyen Astaldi isimli İtalyan firmasına dövizleri pompalamaya devam etsin!

Biz yarım kalan bu gibi işlere alışığız!

Ankara'nın burnunun dibindeki Ayaş'a gidip bakın.

Dağlar oyuldu. Yarısı açılmış bir tünel orada duruyor.

Buradan Ankara'yı İstanbul'a bağlayacak hızlı demiryolu geçirilecekti. Sonra iş yattı ve Allah'ın dağına milyonlarca dolar harcayarak açılan görkemli tünel kaderine terk edildi.

Fay hattının tam ortasından geçen otoyol tüneli bitirilirse ve bir depremde çökerse, o sırada içinden geçmekte olan araçlardaki insanların can güvenliği ne olacak?

Devlet, yapılan yanlıştan geri dönebilir.

Bu konu masaya yatırılsın ve lütfen daha fazla gecikmeden bir karara varılsın.

ELEKTRİK KISINTISI

Önümüzdeki yaz aylarında bile bizi ciddi elektrik kısıntılarının beklediği anlaşılıyor. Bu kısıntıları daha önce kış aylarında yaşardık ama şimdi denizin iyice bittiği anlaşılıyor.

Yeni üretim yapacak santrallar konusunda Enerji Bakanlığı ile Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı bir türlü anlaşamıyor.

Enerji Bakanı Cumhur Ersümer bunları açıktan suçluyor.

Kısıntı yazın başlayacak ve bu kez bırakın kendimizi, turistlere rezil olacağız.

Önümüzde ciddi bir sorun var.

Bu kuruluşları bir araya getirip bir anlaşmaya vardıracak güç yok mu?

Hükümet nerede?

Efendim, hükümet Mesut Yılmaz isimli ortağın Yüce Divan'a gidip gitmemesi pazarlığında!

Bir ülke ki!..

Yazarın Tüm Yazıları