Ben bütün Türklerin ve Türklüğün...

YAZINIZA veya konuşmanıza böyle başlayın... Cümlenizin sonuna istediğiniz sözcükleri oturtun. Şu anda suç! Fakat birileri ısrarla bu suçun kaldırılmasını istiyor.

Türkiye’de akıl almaz olaylara tanık oluyoruz. Milletin büyük ama sessiz çoğunluğu, şamatacı azınlık karşısında teslim bayrağını çeksin isteniyor. Utanıyoruz, yüzümüz kızarıyor.

İşte bir örnek: Bu hükümet döneminde çıkarılan yeni Türk Ceza Yasası’nın üçüncü bölümü üç ayrı suçtan oluşuyor.

Madde 299. Cumhurbaşkanına hakaret. Cezası bir yıldan dört yıla kadar hapis. Suç alenen işlenirse altıda bir, yayın yoluyla işlenirse üçte bir oranında artırılıyor.

Madde 300. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama. Türk bayrağını yırtan, yakan veya alenen aşağılayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar hapis.

İstiklal Marşı’nı alenen aşağılayan kişiye altı aydan iki yıla kadar hapis.

Esas kavga 301. maddede çıkıyor. Maddenin başlığı: Türklüğü, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama. Bu maddenin kaldırılması için yoğun baskı var. Hükümet bu maddeyi kaldıracak veya değiştirecek. Özetle veriyorum:

Madde 301: 1- Türklüğü, Cumhuriyeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni alenen aşağılayan kişi, alta aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yasanın bu maddesi görüşülürken hem dışarıdan, hem de içeriden yoğun baskı yapıldı. Bu bölüm özellikle istenmiyordu. Niçin?

Türklüğü aşağılamak serbest olmalıydı!.. Çünkü fikir ve ifade özgürlüğü, demokrasi vardı. Herkes istediğini söyleyebilmeliydi!

İşin daha da da ilginç olan yanı, bu maddenin bir de dördüncü fıkrası var. Aynen şöyle:

"Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."

Yani siz Türklüğü ve Cumhuriyet’i aşağılayacaksınız, hakaret edeceksiniz. Belki yargılanacaksınız. Mahkemede şunu söyleyip kurtaracaksınız:

"Ben o sözleri eleştiri amacıyla yazdım... (Ya da söyledim.) Yani maddede belirtildiği gibi eleştiri amacıyla yapılmış bir düşünce açıklamasıdır."

Ve beraat edeceksiniz! Bunun örneklerini sık sık yaşamıyor muyuz?

Türklüğe hakaret etmek, ün ve şöhret sahibi olmanın günümüzde en kolay yolu. Sıradan bir romancısınız, yazarsınız. Kitabınızda sövüp sayın, ancak mutlaka mahkemeye çıkmayı garanti altına alın!

İşte tanındınız, ün sahibi oldunuz! Arkanıza medyanın büyük bir bölümü takılacak, size destek verecek, alkış tutacak. Televizyon kanallarında ve gazetelerin birinci sayfasında günlerce haber olacaksınız. Yetmez mi!

* * *

Sevgili okuyucularım, Türkiye nerelere geldi?.. Ve nerelere sürükleniyor? Biz kimlerin esiri olduk? Birileri niçin sürekli olarak "301. madde kaldırılsın, Türklüğü ve Cumhuriyet’i aşağılamak suç olmaktan çıkarılsın" diye yırtınıyor?

Bunu "fikir ve ifade özgürlüğü!" açısından AB istiyor, onların içimizdeki amansız destekçileri istiyor. Niçin? Hangi amaçla?..

Ve hükümet niçin bu maddeyi değiştirmeye niyetli. Niçin ve hangi amaçla?

Bunları savunanlar yarın başımıza neler geleceğini bilmiyorlar mı? Bu maddeyi kaldıracaksınız, bir süre sonra ortaya çıkacaklar:

"Cumhurbaşkanına hakaret, Türk bayrağını yırtarak, yakarak aşağılamak, İstiklal Marşı’nı aşağılamak da suç olmaktan çıkarılsın! 301 gibi 299. ve 300. maddeleri de kaldıralım."

Ey ahali, hükümet bu konuda ne diyor? Niçin şu anda 301. maddeyi kaldırma veya değiştirme girişimleri başlatılıyor? Bazı bakanlar karşı çıkarken, niçin bazıları bunun düşünülmesi gerektiğini söylüyor?

AB’ye biraz daha yaranabilmek için mi?

Üzerimizde oynanan, oynanmak istenen oyunları biz görüyoruz da, bizi yönetenler görmüyor mu?

Bu maddede geçen "Türk ve Türklük" kavramları kafatasçılık, ırkçılık değildir. Büyük Atatürk’ün "Ne mutlu Türk’üm diyene" sözlerinin açılımıdır.

"Ne mutlu Türk olana" değil, "Ne mutlu Türk’üm diyene".

Bu maddeyi kaldıracaksınız. Zaten aportta bekleyen birileri rahatlayacak (!) ve Türklüğü, Cumhuriyet’i aşağılama yarışı başlayacak. Ne adına? "AB’nin fikir ve ifade özgürlüğü" adına!

Marjinal-entel kesimleri, PKK ve AB yandaşlarını sevindirmek ve AB’ye hoş görünmek uğruna milyonlarca Türk insanını rencide ettireceksiniz. Büyük tepkiler oluşacak ve hiç istenmeyen tatsız olaylar yaşanacak.

Allah rızası için, bizi yönetenler bunu düşünemiyor mu? Yoksa ortalık kızışsın diye her şeyi bilerek ve özellikle mi planlıyorlar?
Yazarın Tüm Yazıları