BU yıl ilginç bir rastlantı oldu, yılbaşı gecesi Kurban Bayramı’nın ilk gününe denk geldi. Bu demektir ki, bayramın ikinci günü -yarın- öğle saatlerine kadar bayram ziyareti yapılması biraz zor olacak!.. Çünkü insanların çoğu bu gece eğlenecek, alkol alacak, geç yatacak ve yarın sabah kalkamayacak.
Yarın sabah saatleri, bayram olmasına karşın her yerde çok ıssız geçecek.
Yılbaşı gecesi ilginçtir! Hayatımda sevmediğim, sevemediğim bir gecedir. Haftalar önceden "eğlenme" programlanır... Ve zaman çoğu kez, yapay eğlencelerle geçer. Aile ve arkadaşlarla birlikte olmayı bunun dışında tutuyorum.
Bu gece için özellikle İstanbul’da yaşayanlara bir tavsiyem olacak. Sakın ola ki alkol duvarının aşıldığı açık alanlara, özellikle Taksim Meydanı’na ve İstiklal Caddesi’ne yanınızda bayanlarla gitmeyin. Birkaç yıl önce oralarda bayan turistlerin başına gelenleri biliyorsunuz. Sonra çok üzülürsünüz.
Bugün bayram. Yarından itibaren gazetelerde haberler okuyacaksınız. Yüzlerce acemi kasap kendini kesecek. Kaçan kurbanlık danalar ve boğalar cadde ve sokaklarda kovalanmış, ilkel bir biçimde yakalanıp kesilmiş olacak.
Meydanlarda, cadde ve sokaklarda hayvanlar kesilecek, kan gövdeyi götürecek, rezalet bir çevre kirliliği yaşanacak.
Kurban sektöründe korkunç boyutlara ulaşan para dönüyor. Deri kavgası yine yaşanacak. Derileri kapmak için büyük mücadele verilecek.
Yıllar önce bu rant olayını çoğumuz bilmezdik. Birkaç yıldır öğreniyoruz, işin içyüzünü görmeye başlıyoruz.
O yüzden pek çok insan, dinin emri bile olsa artık kurban kesmeyi istemiyor. İşin ticari boyutları ortaya çıkınca insanlar bu işten soğutuldu.
Siz yine de kurban derinizi Cumhuriyet rejiminin düşmanı olan yamyamlara kaptırmayın, Türk Hava Kurumu’na verin.
Mehmetçik Vakfı, bu yıl ilanlarını vermekte galiba gecikti. Sonuç açısından yanılmış olmayı dilerim. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgediler ve ilan kampanyaları, kurban bağışlarına talip olan dinci kuruluşlar tarafından sürdürüldü.
* * *
Sevgili okuyucularım, hem bayramınızı, hem de yeni yılınızı kutluyorum.Yeni yılın ülkemize esenlik getirmesini diliyorum ama böyle olmayacağını da çok iyi biliyorum.
Cumhuriyet tarihinin her açıdan en gergin yılı yarın başlıyor.Pek çok olumsuzluk, gerilim yaşamaya şimdiden hazırlıklı olun.
SADDAM’IN iDAMI
BİNLERCE insanın ölümünden sorumlu, eli kanlı bir diktatör idam edildi. Sünniler üzgün, Kürtler ve Şiiler bayram ediyor. Olayı herkes kendine göre yorumluyor.
Ben boyun eğmeyen, inançlarından ödün vermeyen, ölüme bile mertçe gidenlere saygı duyarım. Sevelim veya sevmeyelim, Saddam bunu yaptı. Yalvarıp yakarmadı. Yürekli adammış.
Şimdi burada birkaç soru soralım:
1- Öcalan’ı Türkiye’ye teslim ederken "kesinlikle idam etmeyeceksiniz" koşulunu öne süren ABD, Saddam’ı niçin astırdı?
2- İdama kesinlikle karşı olan AB, Saddam’ın idamına göstermelik bile olsa niçin karşı çıkmadı? Kukla Irak hükümetine ve ABD’ye niçin baskı yapmadı? Yoksa adamına göre muamele mi yapıyorlar? İşin içinde Türkiye’nin idamı kaldırması olunca bastırıyorlar da, sıra ABD’ye gelince ses çıkaramıyorlar mı?
3- Irak halkı arasında bugün tarafsız bir anket yapılsa ve sorulsa... "Saddam döneminde özgür değildiniz ama rejime karşı çıkmadığınız sürece can ve mal güvenliğiniz, işiniz, ülkenizde istikrar vardı. Şimdi kanlı diktatör yok ama ABD işgali altındaki ülkenizde bir dakika sonra ne olacağını, kaç kişinin patlayan bombalar ve silahlarla öleceğini, başınıza neler geleceğini bilmiyorsunuz. Ayrıca ülkeniz bölündü, üç parçaya ayrıldı. Hangi dönemi tercih edersiniz?"
Acaba Irak halkı -ABD’nin koruması altında devlet kuran Kürtler dışında- bu sorulara nasıl yanıt verirdi?
ABD, Irak savaşını 2003 yılında başlatmıştı. Kukla bir hükümet kurdu ama tam üç bin askeri öldü. Irak hezimeti sürüyor. İdam sonrasında neler olacağını da hep birlikte izleyeceğiz.
Allah hiçbir ülkeyi, hiçbir hükümeti yabancıların, ABD’nin, AB’nin kuklası yapmasın.