Bay Başkan’dan kurtulmaya az kaldı ELİMDE

ELİMDE bir kitap var. TBMM Başkanı Bülent Arınç tarafından bastırılmış:

"Türkiye Büyük Millet Meclisi. Parlamenter Diplomasi. TBMM Başkanlığı 2002-2007 Faaliyetleri."

Kitabın káğıdı en iyi cins, parlak, kuşe káğıt. 120 sayfa. İçinde tam 199 adet fotoğraf var. Bay Başkan bunların 193’ünde kendi resmini kullandırmış.

Ayrıca ön kapakta beş, arka kapakta dört fotoğraf yer alıyor ve hepsinde Beyefendi var!

Devletin ve milletin parasıyla kendi propagandasını yaptırıyor.

Beş yıl boyunca dünyanın dört bir yanına gitmiş. Ortalama yaklaşık ayda bir kez yurtdışı gezisi yapmış, dünyayı gezmiş.

Ekibi ve yandaşlarıyla birlikte, paralar bizim ceplerden, tam 41 yurtdışı gezisi.

41 kere maşallah!

Biz bu şahsı hep ağlarken, ağlama rolü yaparken izledik! Ne zaman nutuk atmaya çıksa ağlıyor, gözyaşı döküyor.

Kendisinden söz ederken "Ben heykeli dikilecek adamım" diyor.

Bir gün ağzından o ünlü vecizesi döküldü:

"Şeyini şey ettiğimin şeyi."

Fakat kimin neyini ne edeceğini açıklamadı! Ah bir açıklasa!

* * *

Geçenlerde kendi ili Manisa’da şehit cenazesinde protesto edildi. Halk tarafından yuhalandı. Halkın tepkisi çok büyüktü. Cenaze töreninden sonra öğretmenevinde basın toplantısı düzenledi ve mahalle ağzıyla konuştu:

"Bana ettikleri hakaretleri onlara misliyle iade ediyorum!"

Böylece kendini kurtarmış oldu!

Geçmişte Meclis çatısı altında açıklamalar yapmış, "Meclis’te benim yedi ceddimden çalışan kimse bulamazsınız" demişti. Yani aile bireylerine torpil yapmamış, onları Meclis’e almamıştı!

Birkaç gün önce ortaya çıktı ki, abisi ile yeğenini Meclis’ten maaşa bağlamıştır. Bunu kendisi de itiraf etmek zorunda kaldı.

Ancak verilen ücretler düşükmüş, her ikisi de bu parayı zaten hak eden değerli elemanlarmış.

Aynen böyle söyledi!

* * *

"Şeyini şey ettiğimi şeyi",
Meclis’e Refah Partisi’nden 1995 yılında girdi. Tam bir milli görüşçü. Sonra AKP’ye geçti. O günden bu yana Manisa milletvekili.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi, her olayda ve her konuda yerinden zıplar, uluorta konuşur, ağlar ve partisini bile zor durumda bırakır.

Önümüzdeki seçimde yine Manisa’dan aday. Birinci sırada.

Elbette yine seçilecek. Fakat bu kez işi pek kolay olmayacak.

Karşısında bu kez CHP’nin birinci sıra adayı babayiğit bir isim var.

Şahin Mengü.

Mengü
hem rahmetli Bülent Ecevit’in, hem Deniz Baykal’ın avukatı. 367 olayının ilk mimarı.

Şimdi Manisa’yı adım adım geziyor.

Gönül isterdi ki, Bülent Arınç’la Şahin Mengü yerel veya ulusal, bir televizyon kanalında bir araya gelsinler, Manisa ve Türkiye’yi tartışsınlar. Böyle bir şeyi kabul edip etmeyeceğini dün Mengü’ye sordum. Yanıtı aynen şöyle oldu:

"Ne zaman isterse hazırım. Yeter ki o kabul etsin. Ne zaman ve nereye isterse gelirim. Hatta televizyonu kabul etmezse, Manisa halkının karşısında da istediği yerde tartışırız. Ak koyun kara koyun belli olur, Bülent Arınç’ın takkesi düşer. Ancak böyle bir karşılaşmayı kabul edeceğini hiç sanmam. Yüreği yetmez."

Son bir not. Bunu şimdiden yazıyorum.

Varsayalım AKP seçimde çoğunluğu sağladı ve yeniden iktidar oldu.

"Şeyini şey ettiğimin şeyi, heykeli dikilecek adam" bir kez daha Meclis Başkanı olmayacak. Partisi tarafından dışlandı.

Bunu kendisi de biliyor. Bay Başkan milletvekili sıralarında Manisa milletvekili kimliği ile oturacak. Aslında aday listeleri ilan edilmeden önce tasfiye edilecekti. Ancak "Meclis Başkanımızı bile safdışı bırakırsak çok ayıp olur, dile düşeriz" gerekçesiyle listeye gönülsüzce konuldu.

Az kaldı. Saltanatı bir ay sonra bitecek, yaptıklarının yanına kár kalıp kalmadığı daha sonra görülecek.
Yazarın Tüm Yazıları