Bakanlığın açıklama güldürüsü

ANKET rezaleti konusunda yazdıklarım ses getirdi. Dün Milli Eğitim Bakanlığı açıklama gönderdi. Açıklama değil, devletin içine düşürüldüğü durumun acı-komik belgesi. Özetliyorum:

‘Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Emin Çölaşan tarafından ‘Burası Neresi, İran mı’ başlıklı köşe yazısı ile gündeme getirilen, sonrasında bazı basın kuruluşlarında yer alan aynı doğrultudaki haber ve yorumlar Bakanlığımızca incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda haberlere konu olan anket izninin, prosedüre uygun olarak verildiği görülmüştür.

Ankara Üniversitesi Din Eğitimi doktora öğrencisi İsmail Arıcı, araştırması için izin talebinde bulunmuştur. Talebi incelenmiş ve ikisi anket, biri cevap anahtarı üç sayfalık öğrenciye yönelik testin uygulanması uygun görülmüştür.’

Komedi şimdi başlıyor:

‘Bakanlığımızca uygulanmasına izin verilen anket soruları ile Çölaşan’ın yazısına konu olan anket soruları bütünüyle ÖRTÜŞMEMEKTEDİR.’

Peki niçin ‘bütünüyle’ örtüşmüyormuş?

‘Çölaşan’ın yazısında yer alan sorulardan bir kısmı Bakanlığımızca uygulanması uygun görülen, öğrenciye yönelik anket formundan alınan sorulardır.’

Ya ötesi!

‘Bir kısmı ise anket formunda YER ALAN, ancak Bakanlığımızca UYGUN GÖRÜLMEDİĞİ HALDE araştırmacı tarafından bilgimiz ve onayımız dışında uygulanan, velilere yönelik sorulardır. Velilere yönelik anket formu için Bakanlığımızdan izin ALINMAMIŞTIR.’

Haydaaaa! Komedinin bu aşamasında kendilerini kurtarma çabası başlıyor. İzleyin:

‘Aynı yazıda geçen: ‘Allah’ın varlığına inanmak gerekir. Ahiret günü, ölümden sonra hayat vardır. Kuran’da anlatılan her şey doğrudur. Hz. Muhammet, Allah’ın peygamberidir. Günde beş vakit namaz kılmak benim için önemlidir. Dini hükümler şartlar değişince değişmez. Faizli alışverişten uzak durmak gerekir. Çok kadınla evlilik İslam’a göre uygundur. Resim bulunan eve melekler girmez. Dini nikáh olmadan resmi nikáh geçerli olmaz. Namaz kılmayanların dini inancı zayıftır. Cuma namazı kılmayan Müslüman sayılmaz. Erkeklerin altın takması İslam’a göre yasaktır. Kolonya abdesti bozar’ şeklindeki anket maddeleri, Bakanlığımızın izin vermediği, velilere yönelik anket maddesinden seçilmiştir. Bu durum Emin Çölaşan’ın yazısı üzerine yapılan inceleme sonucu tespit edilmiştir.’

Şimdi ben ne diyeyim, bu kıvırtmaları size nasıl anlatayım sevgili okuyucularım! Açıklama güldürüsü devam ediyor:

‘Çölaşan’ın yazısına konu olan anket Bakanlığımızca ONAYLANMAMIŞ olmasına rağmen, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından bilimsel bir metin olarak kabul edilmiştir. Bu yönüyle bilimsel bir araştırmadan kaynaklanan doktora çalışması üzerine Çölaşan’ın yazdığı yazı, bilimsel bir çalışmayı objektif olarak yorumlamaktan uzaktır.’

Ne demek olduğunu anlayan varsa, anlatsın!

‘Bakanlığımız, öğretim kurumlarımızda uygulanacak anketlerin ve yapılacak araştırmaların öğrencilerin seviyesine uygun olmasına özen göstermektedir. Bu anlayışladır ki, velilere yönelik anket sorularına onay verilmemiştir.’

Bittiiii!

***

Bu saçma-anlamsız-hurafeci sorular gökten zembille inmedi. Ya da ben kafadan uydurmadım. Bu anketin uygulanması ‘Milli!’ Eğitim Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2005 tarih ve 2999 sayılı yazısıyla Ankara’daki ilköğretim okullarından resmen istendi. Yazıda aynen şu ifade yer alıyor:

‘Söz konusu anketin Bakanlığımızca uygulanması uygun görülmüş olup, ekte bir ÖRNEĞİ gönderilen anketin uygulanabilmesi için gerekli kolaylığın gösterilmesini rica ederim. İmza: Bakan adına Nurettin Konaklı. APK Kurul Başkanı.’

Sen bu rezalet anketin uygulanması için yazılı emir göndereceksin, sonra da sıkışınca ‘bizim bu sorulardan haberimiz yoktu, onay vermedik’ diyeceksin! Ayıptır yahu! Hiç değilse yaptığınızın arkasında duracak kadar yürekli olmayı öğrenin.

Eğer bu işin içinde birilerinin yaptığı sahtekárlık (!) varsa, bunu belgeleyin. Bu sorulara izin vermediğinizi yazışmalarınızla kanıtlayın. Nerede o yazılar? Yok! Eğer sahtekárlık yapan varsa, hakkında şikáyette bulundunuz mu? Hayır!

Şimdi ihaleyi okul müdürlerine yıkmaya kalkışıyorlar. Ayıptır, günahtır. Böyle devlet yönetimi mi olur?

Bakanlık, rezaletin ortaya çıkmasından sonra panikledi. Şu gönderdikleri çelişkilerle dolu gülünç açıklama bile bunu kanıtlamıyor mu?

Yazıklar olsun Türkiye’yi bu kafalara teslim edenlere... Ve bütün bu olanları oturduğu yerden tepkisiz, sessiz seyretmekle yetinenlere.
Yazarın Tüm Yazıları