Paylaş
Yalçın Küçük, Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalıştığım günlerden tanıdığım ilginç biridir! Sonra medyacılığa merak saldı, çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazdı, ancak tutunamadı.
Kişiliği nedeniyle her yerden dışlandı. Planlama'dan abimiz CHP eski milletvekili Nejat Ölçen'in yazdığı ‘‘Devlet Yokuşu’’ isimli kitapta ‘‘Elçin’’ ismiyle anlatılan tip, Yalçın Küçük'ün ta kendisidir.
Yalçın abim pek normal değildir! Kural dışı davranışları nedeniyle Türkiye'de toplum dışına itilince, bir gün baktık ki ‘‘Apocu’’ oluvermiş.
Apo'dan ‘‘Apo kardeşim’’ diye söz edebilecek kadar düştü!
Sonra Fransa'ya tüydü. Apo ile Suriye'de söyleşiler yaptı, Apo'nun televizyonunda onunla programlara çıkıp bir güzel yağladı balladı, Kürtçü yayın organlarında yazılar yazmaya başladı.
Türkiye'de yargılandı, hapis cezaları aldı.
Uzun yıllar Fransa'da yaşayıp Türkiye düşmanlığı yaptı. Orada kendisini PKK besledi. Birkaç hafta önce bir de baktık ki, Yalçın Küçük kendiliğinden Türkiye'ye gelmiş. O durumdaki ‘‘normal’’ bir insanın yapmayacağı, yapmaması gereken bir şeydi. Geldiğinde doğru içeri atılacaktı ve nitekim öyle oldu.
DGM'deki duruşmalarında yazılı bir ifade verdi:
‘‘Çiller Apo'ya suikast düzenleyecekti. Fakat Mesut Yılmaz bunu öğrendi ve Apo'ya dikkatli olup kaçması konusunda haber gönderdi... Çünkü Çiller'in güçlenmesinden korkuyordu...’’
***
Tansu takımı ve şeriatçılar şimdi bu ifadeye sarıldılar. Televizyon ve gazetelerinde günlerden beri bu konuyu işliyorlar!
Yalçın Küçük'ün masalına sarıldılar!
Bu arkadaş durup dururken Türkiye'ye niçin geldi? Öyle ya, Fransa'da ekmek elden su gölden yaşıyordu, aranma durumu yoktu, keyfi gıcır, parası boldu. Niçin geldi?
Amaç belli. Gelecekti, DGM'de bu yönde bir ifade verip Türkiye'yi karıştıracaktı!
Fakat oyun tutmadı. Böylesine saçma sapan ve anlamsız bir ifade, kamuoyunda rağbet görmedi.
Fakat gelin görün ki, Tansu takımı ile şeriatçı kesim bu ifadeye dört koldan sarıldılar.
‘‘Hain Mesut!.. Demek Apo'yu sen kurtardın!’’ yaygarasını günlerden beri sürdürüyorlar!
DYP bu kadar düştüyse, Allah onun yardımcısı olsun. Denize düşen yılana sarılır deyişinde olduğu gibi, bu duruma düşenler Yalçın Küçük'e sarılmak zorunda kaldılar.
***
Adına Apo denilen katili böyle iç siyaset oyunlarına alet etmek ayıptır, Türkiye'ye ihanettir.
Değil Tansu Çiller, Türkiye'nin içinde bulunduğu şu ortamda hiç kimse bu kadar ucuz politika oyunları oynayamaz. Kimsenin buna hakkı yoktur.
Neyi amaçlıyor Tansu ve ekibi?
Yalçın Küçük'ün desteksiz attıklarından yola çıkıp şu veya bu siyasetçiyi yıpratmak ve oy avcılığı yapmak mı?
Küçük'ün söylediklerinin dayanağı var mı?
Yok!
Elinde bir belge var mı?
Yok!
Hepsi mış mış hikâyesi!
Adam cezaevine gireceğini bile bile Türkiye'ye bu amaçla, yani ortalığı karıştırmak için gelmiş bir kışkırtıcı.
DGM'de yargılanırken ifadesini özellikle yazılı olarak veriyor ki, gargaraya gelmesin!.. Ve yazılı ifadesi, aynı gün avukatları tarafından medyaya dağıtılıyor.
Tansu takımı ve onunla işbirliği yapan şeriatçılar, bu gülünçlüğün üzerine balıklama atlıyorlar.
Yalçın'ın dayanaksız iddialarını iç siyaset malzemesi olarak kullanıyorlar ve Apo'nun ekmeğine yağ sürüyorlar.
Yarın öbür gün Şemdin Sakık mahkemede ‘‘Bizi Tansu kolluyordu’’ derse, birilerinin bu saçma iddiaları gündeme getirip siyaset malzemesi olarak kullanma hakkı doğar mı?
Yapılan ayıptır. Türkiye'de siyaset, bu kesimler tarafından iyice ayağa düşürüldü ve kirletildi.
***
Üç gazeteci, iki gün önce MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun tarafından davet edildik. Konuştuklarımızın önemli bir bölümünü yazdık.
Tansu'nun herkese küfür, hakaret, tehdit ve şantaj yağdıran televizyon kanalında dün bizlere, yani Atasagun ve kendisiyle konuşan üç gazeteciye dümdüz hakaretler yağdırılıyordu.
İhanetle suçlanıyorduk!
Bu pislikten utanıyorum.
MİT Müsteşarı üç gazeteciye Apo olayını anlatıyor, bunu yazıyorsunuz ve ‘‘hain’’ ilan ediliyorsunuz.
Şeriatçı gazete dün Yalçın'ın avukatının ağzından yayın yapıyor:
‘‘Çiller'in Apo'ya suikast emrini Mesut Yılmaz'a ulaştıran kişi, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun imiş!’’
Ayıptır be, ayıptır.
***
Bunlar gerçekten sapıttı. Tansu-şeriatçı işbirliği bu ülkeyi sonu belli olmayan bir maceraya sürüklemeyi amaçlıyor.
Yalanın her çeşidi bunlarda. Utanıp sıkılmadan yalan üretiyorlar...
Ve şimdi en son numara olarak, ortalığı karıştırmak için Türkiye'ye gelen Apo'nun adamından, Yalçın Küçük'ten yardım bekliyorlar!
Tansu-şeriatçı takımı Apo'nun gölgesine, onun palavrasına sığındılar, Apo'nun oyununa düştüler. Çok küçüldüler.
Tansu-şeriatçı takımı Apo'dan, Apo da onlardan medet umuyor.
Bu ne hırstır, bu ne gözü dönmüşlüktür, anlamak mümkün olmuyor.
Ayıptır, utanın. Bir palavra uğruna Türkiye'yi Apo'nun adamına satmayın.
Paylaş