GÖRÜLMÜŞ duyulmuş şey değil, Ankara Büyükşehir Belediyesi KDV hariç tam 431 milyar liralık top ihalesi açtı. Buna yüzde 18 KDV'yi de ekleyince rakam 508 milyar 580 milyon lira oluyor.
İ. Melih bu parayla 150 bin adet top alıyor! Bu topları Ankara'da dağıtacakmış! Ankara'da her 23 kişiye bir top verecekmiş!
Dikkatinizi çekerim, bu harcamalar kamu parasıyla yapılıyor.
Ankara'da her 23 kişiye bir top düşüyor.
Belediye paraları böyle bol kepçe harcanıyor. Niçin?.. Çünkü İ. Melih bir tabela partisine girecek, yakında oranın genel başkanı seçilecek ve siyaset yapacak. Bu nedenle (cebinden değil) kamunun parasıyla herkese top dağıtıp siyasal çıkar elde edecek.
5 Şubat 2002 tarihli ihalenin şartnamesi elimde. 10. madde aynen şöyle:
‘‘150 bin adet top, Sayıştay tescilinin firmaya tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde teslim edilecektir.’’
Yani 70 bin futbol, 70 bin basketbol ve 10 bin voleybol topu 30 gün içerisinde teslim edilmiş olacak!
Dünyada böyle bir firma yok. Yani değil Türkiye'nin, dünyanın en baba top üreticisi firmalarını bir araya getirseniz, 150 bin adet topu 30 gün içerisinde üretecek ya da başka yerden alıp, ithal edip, İ. Melih'e teslim edecek firma yok.
Dahası, teklifler kapalı zarf içinde isteniyor. İş açık ve şeffaf değil.
* * *
Dün top piyasasını araştırdım. 150 bin topu 30 günde verecek bir firma olmadığı açıkça ortaya çıktı. O halde ne oluyordu? Memleketin 500 milyar lirası nereye gidiyordu?
Böyle bir işe girişmek için ya bir yandaş firmayla önceden anlaşıp ‘‘Sen topları şimdiden hazırla, biz senden alacağız’’ demek gerekiyordu, ya da bu işin olması mümkün değildi.
Hangisi? Bu iş ne oldu? Toplar alındı mı? Alındıysa hangi firmadan, hangi fiyatla?
Eksiltmeye giren Gençler Spor Malzemeleri Şirketi'nin sahibi anlatıyor:
‘‘5 Şubat günü biz en düşük teklifi verdik, iptal ettiler. 19 Şubat'ta pazarlık yapıldı, fiyatımızı 299 milyara düşürdük, en çok indirimi yaptık, yine iptal ettiler. Sonra öğrendik ki, bu toplar daha önce bir şirket tarafından Çin'den ithal edilmiş. Sonrasını, alıp almadıklarını, aldılarsa kimden ve kaça aldıklarını bilmiyoruz.’’
Sevgili okuyucularım, Türkiye'de bütün kamu yatırımları, kamu harcamaları durdurulmuşken, Ankara'da İ. Melih bol kepçe, 23 kişiye bir top düşecek biçimde top alımı yapıyor, kamunun parasını har vurup harman savuruyor.
Bu nasıl iştir?
Önceki gün burada yazdım, Ankara'da resmi fiyatın üzerinde doğalgaz sattıklarını belgeyle kanıtladım.
Girip genel başkan olacağı Demokrat Parti isimli tabela partisinin bütün üst düzey yöneticilerini Belediye'de çalıştırdığını, halkın parasını kendi kişisel ve siyasal çıkarları için kullandığını belgeledim. Tık yok.
* * *
Büyükşehir Belediyesi, İçişleri Bakanlığı müfettişleri tarafından inceleniyor. Yapıldığı iddia edilen yolsuzluk ve usulsüzlükler ortaya çıkmaya başladı. İlk rapor, trilyonluk bir arsa yolsuzluğu.
İçişleri Bakanlığı İ. Melih hakkında soruşturma başlattı.
Dün bütün gazeteleri ve gazetecileri arayıp ‘‘Lütfen bana şu raporu bulun’’ diye ricalarda bulunuyordu...
Ve önceki akşam televizyonda esip gürlüyordu:
‘‘Bu raporu hazırlayan müfettiş hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Ayrıca hakkında tazminat davası açacağım.’’
Devletin müfettişlerine böyle bir tehdit şimdiye kadar görülmemiş, duyulmamıştı.
Alışkanlığı yine ortaya çıkmıştı. Bu kez görevlerini yapan müfettişleri sindirmeye kalkışıyordu.
Dava açmak!
Bugüne kadar binlerce dava açtı. Önüne gelen herkesi, siyasetçileri, gazetecileri, bürokratları, sıradan vatandaşları dava etti.
Kamu görevini kişisel kazanca dönüştürdü.
Şimdi hakkında soruşturma emri verildi. Diğer raporlar da hazırlanıyor. Sadece şu top olayı bile tek başına soruşturma konusudur.
Görevden derhal el çektirilmelidir.
Muhterem büyüğü, üstadı, önderi Necmettin Hocaefendi dün Ağırceza Mahkemesi'nde evrakta sahtecilikten 2 yıl 4 ay hapis aldı. Başında bulunduğu Refah Partisi'ne Hazine yardımı olarak verilen trilyonlar uçmuş, sahte belgelerle bir yerlere hortumlanmıştı.
Şimdi sıra Ankara'yı yöneten 150 bin topluk diğer milli görüşçüde.
Paraların hesabını sorma zamanı yavaş yavaş geliyor.