Bana sakın ‘‘Kafayı Almanya'ya taktın’’ demeyin. Biz hem Almanya'dan, hem de Türkiye'de teröre çanak tutan, on binlerce insanımızın terör olaylarında can vermesine, sakat kalmasına, evinden barkından olmasına neden olan, sınırları içerisinde terörü ve teröristi barındıran diğer Avrupa Birliği ülkelerinden hesap sormak zorundayız. Eğer ben bu ülkenin bir insanıysam, eğer milyonlarca insanımız gibi ben de her terör eylemi sonrasında gözyaşı dökmüşsem, bu hesabı yazılarımda sormak zorundayım. Elimden gelen budur. Onlar ister yanıt versin, ister vermesin. Bizi yönetenler ister uyusun, isten uyumasın. Bu yazılar arşivlere geçiyor. Bu yazılar sonsuza kadar kalacak ve gelecek kuşaklara ders olacak. ***Dün bizim gazetedeki haberi herhalde okudunuz. ‘‘Müttefikimiz’’ Almanya, Türkiye'ye, Türk milletine, Atatürk'e, laikliğe, demokrasiye ve ülkemizde yaşayan Musevi vatandaşlarımıza kin ve nefret kusan, insanları din uğruna ayaklanmaya çağıran ve kendi ülkesinde üslenen Kara Ses Kaplancı takımının HAKK-TV isimli televizyonuna çağrıda bulunup ‘‘Yayını durdurun’’ demiş!Günaydın be Almanya! Fakat olay tam bir komedi. Daha doğrusu rezalet. Bir Alman yetkili, bu konuda muhabir arkadaşlarımıza şöyle demiş: ‘‘Nerede yayın yaptıklarını bilmiyorduk. Şimdi Köln'den yayın yaptıklarını tespit ettik. Lisansları olmadığı için yayını durdurma çağrısında bulunduk. Bu yayın hakkında şimdiye kadar şikayet almamıştık.’’ Yalanın böylesi, kıvırtmanın ve utanmazlığın bu kadarı olmaz. Bu televizyon yıllardan beri Almanya'nın gözünün önünde, Köln'ün merkezinde yayın yapıyor. Sokaktan geçenler kapıda levhasını görüyor. Dahası da var. Bunların Almanya'da haftalık gazetesi yayınlanıyor. Burada defalarca yazdım. Gazetede televizyonun ismi yayınlanıyor, izleme çağrıları yapılıyor. Peki bu durumda Almanya uyuyor mu? Hayır, uyumuyor. Almanya, Türkiye'yi sıkıştırmak için numara yapıyor. Ülkesinde üslenen, açıktan faaliyet gösteren bilumum dinci ve Kürtçü terör örgütlerine göz yumuyor. ***Önümde bu Kara Ses takımı tarafından Almanya'da yayınlanan gazeteler duruyor. Şimdi size birkaç örnek vereyim de aklınız dursun, dudaklarınız uçuklasın. İşte bazı cümleler: ‘‘Hepinize söylüyorum ki, bu topraklar (Türkiye) ve idaresi bizimdir. Yani ümmetindir. Kemalistler ihanet ve hıyanet ederek ecdadımızı aldatmış, oyuna getirerek topraklarımızı ele geçirmişler. Buna seyirci kalamayız. Geliniz, topraklar sahibine, idare şeriatına kavuşsun. Mustafa Kemal ve arkasından gidenler, ölüp gittiler. Mülk Allah'ındır. İktidarı dilediğinden alıp dilediğine verir. Dün İran'da yaptığını yarın Türkiye'de yapar. Bu, Allah'ın bir vaadidir...’’Bir başka bölüm:‘‘Kemalist düzenin elinde zinde güçler ve ordu var. Bu güçle baş edebilmek, bu zalim ve kan emici gücü alaşağı edebilmek için bu orduya karşı koyacak bir gücü ortaya çıkarmak zorunludur. Bu da, organize olmuş, tek emir ve komuta altında toplanmış bir cemaatle mümkündür. Seçimde oy alıp iktidara gelmek meseleyi halletmez. Mücadele yöntemi bellidir. Kaynak Kuran, örnek Peygamber'dir. Başarıya ulaşmanın tek yolu budur. Putlara boyun eğmeyen, put düzenine başkaldıran, zillet (alçaklık, aşağılık) içinde yaşamaktansa, izzet (yücelik) içinde ölmeyi tercih edeceklerin yoludur.’’ Kitleler resmen ayaklanmaya çağrılıyor ve Almanya bu yayınları seyretmekle yetiniyor!Almanya herhalde bunları ‘‘fikir ve ifade özgürlüğü’’ olarak görüyor! ***Aynı gazete başlık atıyor:‘‘Demokrasi, cahiliyet sistemi olan sahte bir sistemdir. İslam ülkesinde geçmez.’’Şimdi şu cümleyi dikkatle okuyalım: ‘‘İslam devleti ancak kıyam (ayaklanma) ile gerçekleşir.’’ Türkiye için bu çağrılar yapılıyor, bu gazete Almanya'da özgürce basılıp satılıyor. Almanya adına utanç verici, yüz kızartıcı bir durumdur. Bir başka sayısında, gazetenin manşeti, yine aynı doğrultuda: ‘‘İslam devleti ancak ayaklanma ile gerçekleşir.’’ Yazı devam ediyor:‘‘Bunun en açık örneği, İran İslam devrimidir. Bu devrim, halkın ayaklanmasıyla olmuştur...Kemalistlerin zulmü günümüzde de devam ediyor. Başörtüsünü okullarda, üniversitelerde yasakladılar...Kurtuluş Savaşı sadece bir oyundan ibaretti. T.C. devlet değildir. O toprakların sahibi de değildir. Toprakları kahpelikle ele geçirmiştir. İnşallah yakın bir zamanda hilafet devleti, Türkiye'de kendini gösterecektir.’’ Almanya, bunların televizyonunun farkında değilmiş! Gülelim, gülelim! Herhalde bu gazetenin de farkında değildir! Almanya, Türkiye'ye karşı resmen terbiyesizlik yapıyor. Türkiye'de terör yaratan örgütleri barındırıp besleyen bazı Avrupa Birliği üyeleri de aynı ‘‘rezilliği’’ ısrarla sürdürüyor. ‘‘Rezillik, terbiyesizlik’’ demekle yetiniyorum. İçimden geçenleri burada aynen yazsam, bu ‘‘müttefiklerimize’’ hakaretten yargılanıp 10 yıl hapis alırım!