ABDÜLLATİF Şener AKP Sivas milletvekili ve aynı zamanda Başbakan Yardımcısı. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (IMKB) ise elinde yüzlerce trilyon lira olan bir kuruluş. Bu paraları çeşitli amaçlarla harcıyor. İMKB'nin ‘‘denetim ve gözetiminden sorumlu fiili patronu’’ ise Sermaye Piyasası Kurulu (SPK). Sivas milletvekili Abdüllatif Bey ile SPK'nın doğrudan bağlantısı var. Kendisi SPK ile ‘‘ilgili bakan’’. Dahası, SPK Başkanı Doğan Cansızlar ile Abdüllatif Şener Siyasal'dan sınıf arkadaşı. İMKB yönetimi geçtiğimiz günlerde ilginç bir karar aldı. Sivasspor futbol takımına 40 bin dolar bağışta bulundu. Sivasspor ikinci lig A kategorisinde oynuyor. Bütün profesyonel futbol kulüpleri gibi, Sivasspor'un de elbette paraya gereksinmesi var. ***İyi de, bu olay sonrasında akla bazı kıyak soruları geliyor. 1- İMKB yaklaşık 60 milyar lira tutarında bu karşılıksız yardımı niçin başkalarına değil de Sivasspor'a yaptı? İMKB bugüne kadar başka profesyonel spor kulüplerine böyle yardım yapmış mıydı?2- Bu yardımda SPK'nın Abdüllatif Şener'le olan ‘‘ilgili bakan’’ bağlantısının ve sınıf arkadaşlığının rolü, payı, katkısı olmuş mudur? 3- Bu yardımı örnek gösteren öteki profesyonel futbol kulüpleri de para isterse, İMKB onlara ne diyecektir? 4- Bu olayla SPK ve Borsa, siyasete alet edilmiş midir? Şimdi birileri belki diyecektir ki: ‘‘Borsa'nın elinde korkunç miktarda para olduğuna göre, bir kulübe hatır yardımı yapmasının sakıncası olmaz...’’İş o kadar basit değil. Burada bir kıyak, siyasi torpil olduğu anlaşılıyor. Abdüllatif Bey ya siyaset gücünü ve sınıf arkadaşlığını kullanıp kendisine bağlı kuruluştan para isteyip koparmış, ya da İMKB yönetimi durup dururken rüyasında Sivasspor'u görüp kendiliğinden yardım etmiş! Hangisi? Hangisi olursa olsun, Abdüllatif Şener şimdi bunu Sivas'ta kullanacak, ‘‘Bizim takıma para buldum’’ deyip bunu oy'a tahvil edecektir. Kamunun parasıyla siyaset yapılmıştır. Bu olayın özerk kurumlara kadar girdiği ortaya çıkmaktadır. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Bey, SPK ve İMKB yönetimleri bu sürecin nasıl gerçekleştiğini anlatan bir açıklama gönderirse size iletirim. Mutlaka gönderirler! ŞEKERBANK OLAYI BÜYÜYORŞekerbank'ın bazı şubelerinde mevduat sahiplerinin hesaplarının bazı çalışanlar tarafından düzmece belge ve imzalarla çekildiğini burada birkaç kez yazmıştım. Ankara'da bir müşterinin hesabından bu yolla para çekilmişti. Bankanın genel müdür yardımcısı Turgay Devecioğlu ve arkadaşları, şimdi Ankara 1. No'lu DGM'de yargılanıyor. Şekerbank yönetimi mahkemeye, bankayı haklı gösteren bir BDDK yazısı sunmuştu. Bu yazıya ilişkin olay büyüdü, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na intikal etti, konu belgelendi. Teftiş Kurulu raporunun sonuç bölümünü özetliyorum: ‘‘Bankalar Yeminli Murakıplar Kurulu Başmurakıbı Kadir Aslan ve İhsan Delikanlı'nın usul, hukuk ve esas yönünden gerekli incelemeyi yapmadan ve adli makamların istediği bilgilerin dışında bir raporu adli makamlara gönderdikleri... Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne kadar intikal etmiş Şekerbank usulsüzlük iddialarıyla ilgili gerekli tedbirleri almayan BDDK Başkanı Engin Akçakoca, Başkan Yardımcısı Teoman Kerman, Bankalar Yeminli Murakıplar Kurulu Başkanı Abdülhalik Berber, Başmurakıp Kadir Aslan ve Murakıp İhsan Delikanlı'nın gerekli incelemeyi yapmayıp, ayrıca maddi hatalar yaparak şikayete esas hesap akıbetini hukuki çerçeveye derc etmedikleri (koymadıkları, yazmadıkları) düşünüldüğünden, haklarında soruşturma izni verilmesini...’’Bu ülkede kime güveneceğiz? Bankaya para yatırıyorsunuz. Paranızın banka çalışanları tarafından düzmece belgelerle çekildiği iddiaları DGM'de dava konusu oluyor. Mahkeme BDDK'ya yazıyor, onlar gerekli incelemeyi yapmadan, yanlış ve eksik bilgilerle dolu raporu mahkemeye sunuyor... Ve olayı Başbakanlık Teftiş Kurulu ortaya çıkarıyor. Yukarıda ismi geçen sanıklar hakkında soruşturma izni verildi. Abdülhalik Berber daha önce istifa etmişti. Teoman Kerman ise İmarbank vurgunu nedeniyle birkaç gün önce görevden alındı. Evet, bu ülkede kimlere, hangi kurumlara nasıl güveneceğiz?