BİR solukta, hiç ara vermeden okuyacağınız muhteşem kitabı emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu yazmış.
‘‘Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok. Hakkari ve Kuzey Irak Dağlarındaki Askerler.’’ (Harmoni Yayınları).
Pamukoğlu Paşa 1993-1995 yılları arasında Hakkari'de Dağ ve Komando Tugayı Komutanı olarak görev yapıyor. O yıllarda PKK terörü doruğa ulaşmış durumda. Devlet ve Silahlı Kuvvetler hazırlıksız yakalanmış. Halk güçlüden, borusu ötüp eylem koyandan, yani PKK'dan yana. İl ve ilçeler basılıyor, askeri birlikler saldırıya uğruyor, yollar kesiliyor, insanlar öldürülüyor.
Asker tümüyle savunmada. Kışla ve mevzilerden çıkmıyor, çıkamıyor.
Osman Pamuoğlu verdiği emirlerle, birlikleri kışla ve mevzilerin dışına çıkarıyor. Hakkari ve Kuzey Irak dağlarında ordumuzun saldırı ve operasyonları başlıyor.
Pamukoğlu Paşa kitabını tümüyle anı-belgesel olarak yazmış. Kendi kurumunu da zaman zaman eleştiriyor. Örneğin bir harekát sonrasında gazeteciler, öldürülen PKK'lıların cesetlerini topluca fotoğraflamak isteyince ‘‘Bu kargaşada leşlerle uğraşacak zaman yok’’ diyor. Bu sözler basında çıkınca Ankara'dan, Genelkurmay'dan bir general kendisini arayıp ‘‘Bunlardan leş diye söz etme’’ diye uyarıyor! Yani içeride de sürtüşmeler, fikir ayrılıkları var. Pamukoğlu Paşa tam bir özeleştiri yapıyor.
Bir komutanın bu konuları anlatan anı-belgesel kitabı Türkiye'de ilk kez yayınlandı. Dili akıcı. Olaylar, gerçekler, bürokrasi, ihanetler, bazı kamu görevlilerinin PKK ile işbirliği, Türk askerinin yürekliliği inanılmaz boyutta.
Kitap ve içinde anlatılan olaylar 13 dosya belge, 33 muharebe video kasedi, 28 albüm fotoğraf ve el yazılı 3 büyük cilt defterden alınmış.
Mücadele uzun sürüyor, 2 yıl içerisinde bir şeyler yavaş yavaş değişiyor ve PKK'nın beli kırılmaya başlıyor. Türkiye'nin yaşadığı PKK terörü belasını bu kitabı okuyunca daha iyi anlıyorsunuz. Pamukoğlu kitabını 1993-1995 döneminde Hakkari'de emrindeki birliklerde şehit düşen 427 vatansever ile yaralanan 853 gazinin annelerine ithaf etmiş.
Bir solukta okuyacak, şaşıracak, üzülecek ve gurur duyacaksınız. Bütün duyguları aynı anda yaşayacaksınız.
ANKARA CİNAYETİ
İkinci kitabımız İhsan Tombuş tarafından yazılan ‘‘Ankara Cinayeti.’’ (Bilgi Yayınevi).
16 Ekim 1945 günü Ankara'da bir cinayet işleniyor. Dönemin ünlü doktoru Neşet Naci Arzan muayenehanesinde tabancayla öldürülüyor. Olay karmaşık. Katil zanlısı olarak Reşit Mercan ve arkadaşı Haşmet Orbay yakalanıyor. Haşmet, dönemin Genelkurmay Başkanı Kazım Orbay'ın oğlu. Annesi ise Enver Paşa'nın kız kardeşi. Ortalık ayağa kalkıyor. Devreye Ankara'nın sert Valisi Nevzat Tandoğan giriyor. Haşmet kurtarılmak isteniyor. Duruşma Ankara'da başlıyor, tanıklar korkuyor, soruşturma eksik yapılıyor, mahkemenin kararı Yargıtay tarafından bozuluyor. İkinci aşamada dava Bolu'da görülüyor.
Vali Nevzat Tandoğan mahkemenin istemiyle tanıklık yapmak zorunda kalıyor ve ertesi gün intihar ediyor. Bazılarına göre öldürülüyor. Oğlu cinayetten tutuklanan Genelkurmay Başkanı istifa ediyor.
Öldürülen doktor Neşet Naci Arzan aynı zamanda Ankara'daki Sovyetler Birliği Büyükelçiliği doktoru. Haşmet fotoğraf çekiyor. O günlerde Sovyetler'le aramız gergin. Bizden toprak istiyorlar. Genelkurmay Başkanı'nın oğlu ile doktor casusluk mu yapıyordu? Doktor, Haşmet'in getirdiği belgeleri Sovyetler'e mi satıyordu?
Haşmet ve Reşit'in yakın arkadaşı İhsan Tombuş bu olayı belgelerden derleyip kitap yapmış. Doktor niçin öldürüldü? Katil kimdi?
Bu kitabı da bir solukta okuyacak, üstelik 1940'lı yıllar Türkiye'sinin havasını koklayacaksınız.
BİR ATATÜRK BELGESELİ
Gazeteci arkadaşım Nuri Çolakoğlu Hürriyet ve diğer arşivlerden yola çıkıp çok güzel bir eser yayınladı. ‘‘Kasım 1938. Dünya Basınından Atatürk.’’ Kalın, büyük boy bir kitap. 10 Kasım 1938'de Atatürk öldükten sonra dünya basını neler yazdı? Ondan ve Türkiye'den nasıl söz edildi? Hem orijinal gazete fotokopileri, hem de Türkçeleri. Bulunmaz bir eser.
BİR FİKRET BİLA KİTABI
Son kitap gazeteci arkadaşım Fikret Bila'nın. ‘‘Sivil Darbe Girişimi ve Ankara'da Irak Savaşları.’’ (Ümit Yayıncılık). Fikret araştırmış, gazeteciliğini konuşturup 2001-2003 döneminde Irak krizi gölgesinde Ankara'daki iktidar savaşlarını, sivil darbe girişimi ve aktörlerini belgelerden, kulislerden yazmış. Ecevit, Cem, Kıvrıkoğlu, Erdoğan, Gül, Özkök ve daha niceleri!.. Oyunlar, planlar, komplo ve tezgáhlar, çelişkiler, çekişmeler, yanlışlar, acemilikler, pişmanlıklar, askerler ve siviller...
Tatilde bu kitapları okuyun. Hem çok şey öğrenecek, hem de yazanlara teşekkür edeceksiniz.