Paylaş
Bu hafta Puglia bölgesinin yağlarındaydı sıra.
Puglia İtalya’nın en çok zeytinyağı üreten bölgesi.
Son on yıldır xylella bakterisi salgınıyla mücadele ediyor Puglia.
Kelimenin tam anlamıyla ağacın iliğini emen bir bakteri, ölmez bildiğimiz asırlık zeytinlerin içini kurutup ağaçları hayalete çeviriyor.
Zeytinlerdeki bu bakteri salgının hız kazandığı 8 yıl içinde Salento’da 20 milyonu aşkın ağaç salgından etkilendi.
Tarım bakanlığı, üniversiteler, çiftçi birlikleri elbirliğiyle salgını kontrol altında tutmaya çalışıyor yıllardır.
Xylellaya karşı en hassas olan zeytin çeşitlerinden Cellina büyük tehlike altında.
Puglia denildiğinde akla ilk gelen çeşitler Coratina ve Peranzana da bakteriye karşı savunmasız.
Yapılan araştırmalar bu bakteriye en dayanıklı çeşisidin orta İtalya’ya özgü Leccino çeşidi olduğunu gösteriyor.
Puglialı üretici, bir yandan salgınla, bir yandan pandemiyle bir yandan da gittikçe zorlaşan pazar şartlarına aynı anda meydan okuyor.
Yine de bölgede kaliteye öncelik veren birkaç büyük üretici, Puglia’yı başka bir seviyeye taşıyor.
Çıta her sene biraz daha yükseliyor.
Ortalama yağların kalitesi çok yüksek, üst düzey ürünler de kendilerini aşmışlar.
Bölgenin lokomotifi Coratina çeşidi dünyanın polifenolü en yüksek zeytinlerinden olduğu için doğal olarak acılık ve yakıcılığı çok yüksek.
1000 üzeri polifenolden bahsediyoruz.
Tüm yağları bu kadar acı ve yakıcı olan bir bölgeyi tatmak bizim için de zorlayıcı bir tecrübe.
Puglia her sene hem “eyvah” hem “yaşasın” diyerek tadımını beklediğim bir bölge.
Bu sene Coratinalar şiir gibi.
Acılığı, yakıcılığı çok yüksek olduğundan, Coratina çeşidinden zarif, dengeli zeytinyağları yapmak çok büyük ustalık işi.
Puglialı üretici bu avuca sığmaz zeytini ehlileştirmeyi çözmüş.
Gövdesi güçlü tüm diğer çeşitler gibi aroma yelpazesi fazla geniş olmayan Coratina bu sene burunda da rengarenk.
Bu çeşide özgü badem kokusunun her haline, hafif narenciye, kahveye yaklaşan bir kavrulmuşluk aroması eklenmiş ki burunda da damakta da çok zevkli yağlara dönüşmüşler.
Hantal bir çeşit olan Coratina’yı bu kadar çok üreticinin, bu kadar iyi yorumlamış olması, salgın bölgeyi tehdit etmeye devam ederken, ağaç sayılarında düşüş yaşanırken kalitenin yükseliyor olması tesadüf mü?
Acılık ve yakıcılığındaki dengesizlik sorunu iyi sıkıldığında bertaraf edilen Coratina, İtalya’nın farklı bölgelerinde dikiliyor son yıllarda.
Özellikle de aroma açısından zengin, gövdesi zayıf çeşitlerin yağlarında bir miktar acılık ve yakıcılık güçlendirici olarak kullanılıyor.
İtalyan zeytinciliğin iyi kalpli devi Coratina bu seneden itibaren Türkiye’ye de getirilmeye başlandı, fide olarak.
Türkiye’ye Arbequina’yı da getiren Hermus, Coratina fideleri getirmeye başladığını duyurmuştu sezonun başında.
Puglia’yı tadarken aklımın bir ucunda hep bu fikir vardı. Coratina süper yoğun tarımı sevmese de katlanabilen bir çeşit.
Büyük ihtimalle Türkiye’de daha ziyade bu tarım şeklinde dikilecek.
Gemlik gibi kısa sürede ürün veren bir ağaç.
Umarım Türkiye’de dikecek olanlar, en azından bazıları Puglia’da koca gövdeli asırlık olanına genç denilen bu çeşidin ağaç olmasına izin verecek, süper yoğun olmayan zeytinlikler de kurarlar.
Dışardan zeytin çeşidi getirilip de, bu topraklara alışmasını sağlamaya çalışmaktansa bu toprakların zengin biyolojik çeşitliliğinin değerlendirildiği, bu topraklarda doğmuş zeytinlerin itibarlarının iade edildiği seçimlerden yanayım.
Coratina bizim zeytin profilimizden o kadar farklı ki, bu farkı “aslında iyi de olabilir” dedirtiyor.
Bizim yerel çeşitlerimizin bazılarıyla harika kombinasyonlar çıkarabilecek, doğru kullanılırsa artı değere dönüşebilecek bir çeşit.
Mükemmel bir dünyada Puglia’nın emektar Coratina’sı, Türkiye’de asırlık ağaçlar olmasına izin verecek bir tarım sistemi içinde, çok iyi sıkılarak bölge yağlarının “güvenilir omuzu”, iyi bir yardımcı oyuncu olabilir.
Yolu açık olsun...
Paylaş