Biraz Sicilya biraz Manisa

İtalya’da Noel’le başlayan tatilin son noktası, 6 Ocak Epifani Bayramı olurr.

Haberin Devamı

6 Ocak gecesi Befana denilen cadı, çocuklara hediyeler bırakır. Cadı olduğu için biraz da muzip.

Yaramaz çocuklara kömür, yıl boyunca uslu duranlara para şeklinde çikolatalar, şekerlemeler bırakır.

Noel, yeni yıl derken, cadı tatil rehavetini süpürür, Epifani sonrası okullar açıldığında yeniden hayata dönülür.

Bu sene de aynen öyle oldu. Epifani geçer geçmez ara verdiğimiz tadımlar hızla başladı.

Bu hafta uzun uzun Sicilya bölgesinin zeytinyağları tadıldı.

Sicilya geçen sene çok kötü bir sezon geçirmişti, sinekti, kuraklıktı çok belirgin bir sorun olmadığı halde son yılların kalite açısından en renksiz sezonuydu.

Bu sene geçen seneye nazaran daha çok ürün var.

Genel olarak bölge daha iyi durumda fakat Sicilya yine Sicilya gibi değil.

Sicilya, kendine özgü zeytin çeşitleri ve ada iklimiyle üç sene öncesine kadar benim en heyecanla beklediğim bölgelerdendi.

Haberin Devamı

Kış günü yaptığımız tadımlarda günümüze güneşiyle, gülümsemesiyle doğardı. Öylesine zengin bir koku yelpazesi olan zeytinler ki, iyi işlendiklerinde baş döndüren yağlar ortaya çıkardı.

İyi üretici, doğaları daha yumuşak olan bu zeytinlerin içindeki çetin cevizi çıkarmayı başardığında burnun verdiği rengarenk hazza, damak da aynı güçle karşılık verir ve her sene “bu sene nasıl” diye sabırsızlıkla beklenilen yağlar ortaya çıkardı.

Bu yıl geçen yıla nazaran çok daha iyi olsa da genel olarak bölge daha az yürek hoplatıyor.

Sicilya, bölge olarak son birkaç yılda özellikle dış pazarda çok gelişti.

Sadece Amerika, Avrupa, Japonya gibi geleneksel pazarlarda değil Arap pazarında da yayılma halinde.

Hızlı gelişmenin bölgede kaliteyi zora sokması riski var. İzlemeye devam edeceğiz.

Sicilya’nın güneşli, neşeli, yeşil domates, domates yaprağı, ısırgan otu, uzaklardan narenciye kokan yağları bizim Memecik’i hatırlatıyor.

Geçen sene İtalyan arkadaşlarıma kör tattırdığım birkaç Memecik için “Sicilyalı mı bunlar” tepkisi almıştım.

Geçen hafta hazır Sicilya tadıyorken evde iki aydır bekleyen Manisalı üretici Hermus’un Memecik’ini açtım.

Araya kitabın çekimleri girdiği için sakince tadabileceğim bir anı beklerken aylar geçmişti.

Haberin Devamı

Ekim sonu İstanbul’a geldiğimde Hermus’un Arbequina ve Ayvalık yağlarını tatmıştım. Memecik henüz sıkılmamıştı. Sonradan yetiştirdiler.

Bu sene tattığım en neşeli Memecik’lerden biri Hermus’unki.

Türkiye’ye İspanya’nın Arbequina fidelerini getiren firma Hermus, Arbequina’ya büyük önem veriyor.

Gurur duydukları bir yağ yapıyorlar. Ben üç senedir düzenli tadıyorum Hermus’u.

Arbequina çeşitleri gerçekten her zaman başarılı. Yine de Ayvalık çeşitlerini hep bir gömlek yukarıda buluyorum.

Özellikle geçen sene yaptıkları Ayvalık, bambaşka bir şeydi.

Hanım hanımcık Ayvalık’ın içinden, yabani hindiba acılığını çağrıştıran bir lezzet çıkarmayı başarmışlardı.

Haberin Devamı

Memeciklerini ilk kez bu sene tattım, diğer yıllarla karşılaştıramayacağım. Türkiye için zor bir yıldı, Memecik için özellikle zor bir yıldı.

Türkiye’den çok fazla ürün tadamadım bu yıl, şubatta arayı kapatmayı hedefliyorum.

Tattığım kadarıyla, rekolte düşük olsa da üreticilerimiz iyi işler yapmış.

Hermus’un Memecik’i de sezona rağmen kazanılmış başarılardan.

Hermus ailesi içinde bu sene favorim Memecik.

Her şeyin ağırlığını kaybettiği, fiber kablolar içinde yaşadığımız bir dünyada taş yerinde ağır demek ne kadar yerinde bilmiyorum ama toprak söz konusu olduğunda yerel olanın hâlâ bir ağırlığı var galiba. Çok kıymetli yerel çeşitlerimiz var.

Sadece zeytin değil, buğdayından incirine, kayısısına, karpuzuna...

Haberin Devamı

Sahip çıkanlara sonsuz teşekkürler.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları