Paylaş
Hikâyesini biliyorsunuzdur. Seher, İran’da kadınların stadyumlara girmesi yasak olduğundan takımın maçını izlemek için erkek kılığında stadyuma girmişti. Yakalandı. Gözaltına alındı. Mahkemeye çıkarılıp altı ay cezaya çarptırıldığını öğrenince kendini mahkeme önünde ateşe verdi. Yaktı kendini. Öldürdü.
Mavi Kız, taraftarı olduğu İstiklal Tahran’ın renklerinden almıştı lakabını. Mavi zaten bir acayip renk. Simgesel ağırlığı da tarihi de çok derin.
Renk tarihçisi Michael Pastoureau Mavi: Bir Rengin Tarihi adlı mikro tarih çalışmasında rengin tarihsel izini sürer. Mavi Kız’ın anısına o yoldan ben de yürüdüm bir kez daha.
Mavi, Antik Çağ’dan başlayarak renk bile sayılmaz, hiçbir metinde adı geçmez, yok sayılır. Roma’da güzel olanı betimlerken siyah ve yeşile sıklıkla başvurulurken, maviye hiçbir olumlu tanımlamada rastlanmaz. Hatta aşağılanır. Mavi giyinmek, genel olarak kişiyi küçülten bir şey olarak algılanır. Açık mavi çirkin, koyu mavi ise kaygı verici bulunur. Mavi göz; kadında iffetli olmayan bir mizaç, erkekte gülünçlük olarak kabul edilir.
Mavi, çağlar boyunca görmezden gelinen, aşağılanan, yok sayılan bir renk olur. İtibarını bilim sayesinde kazanır. Newton’un prizma deneyleri sonucunda bir renk olarak ilk defa net bir şekilde tanımlanır. Newton, çalışmalarıyla ışığın yasalarını ortaya koyar ve Ortaçağ’ın siyah ve beyaz zıtlığı üzerine kurulu kabulünün altını üstüne getirir. Siyah ve beyaz renk skalasından çıkarken zafer, merkeze oturan mavinindir artık.
Yüzyıllar boyunca Avrupa’da görmezden gelinen mavi; zamanla edebiyatta, sanatta hatta siyasetteki yeni akımların rengi olmaya başlar. Başka başka anlamlar kazanır. Yeni edebiyat akımları maviyle bağ kurmakta gecikmez. Goethe’nin ünlü Genç Werther’in Acıları’nda kahramanına giydirdiği mavi kıyafet, romanın olağanüstü başarısı sayesinde Avrupa’da yeni bir giyim tarzının da ateşleyicisi olur. 1780’li yıllarda Avrupa’da birçok genç Werther gibi giyinmeye başlar. Goethe’nin mavi rengi kullanması bir tesadüf değildir kuşkusuz.
Böylece maviyle romantizm özdeşliği kurulmuştur. Bu ilişkiyi Alman edebiyatçı Novalis’in bir Ortaçağ halk ozanının rüyasında gördüğü mavi çiçek “ancolie”nin peşinden koşmasını anlattığı romanı pekiştirir. Romandaki çiçeğin adından türetilen “melankoli” kavramı, mavinin anlam haritasına eklenir.
Mavi, köle olarak çalıştırılan siyahların tarlalarda söyledikleri ezgilerden kökünü alan Blues’a da ismini veren renktir.
Mavi derindir. Soğuktur. Efkârdır. Hüzündür. Gecedir. Melankolidir. Huydur.
Şimdi de futbol tutkunu genç bir kadının lakabı eklenecek mavinin anlam haritasına. Seher’den sonra kadın haklarının, kadın mücadelesinin, kadın sporcuların bir rengi de artık mavidir. Ahmed Arif’in tarifindeki mavi. Mavi kızı yakan ateşin mavisi:
Yangın mavisi.
Paylaş