Paylaş
2022 Katar Dünya Kupasına veda ettiğimiz bugün size, eskilerden bir Dünya Kupası kahramanının hikâyesini anlatayım istiyorum izninizle. Bir hüzün yerine başka bir hüzün koyalım, çivi çiviyi söker.
Tam adı Carlos Dittborn Pinto’dur. Carlos Dittborn olarak bilinir. Babası Brezilya’da görev yaptığı için 1924 yılında Rio de Janerio’da doğar. Dört yaşında memleketine döner. Çok küçük yaşlarda futbola vurulur. 1953 ve 1954 yıllarında Club Deportivo Universdad’ın başkanlığını yapar. Kulübün başındayken bir şampiyonluk görür.
Esas hikâye Şili Futbol Federasyonu’nun 1962’de Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmak isteğiyle başlar. Carlos Dittborn’un yüreğine aşk ateşi o günlerde düşer. O andan itibaren gece gündüz demeden ülkesinin kupaya ev sahipliği yapması için her şeyi yapar. Uzun Seyahatler, bitmeyen görüşmeler, yorucu konuşmalar. Çabaları sonuç verir. Şili, Arjantin'e karşı 11’e karşı 32 oyla kupanın ev sahipliğini kazanır.
Ancak ülke, topyekûn kupa hazırlığındayken beklenmedik bir felaket olur. Şili önce 21 Mayıs 1960’ta büyük bir depremle sarsılır. Ertesi gün daha da büyüğü gelir. Dünyanın gördüğü en büyük depremdir. Richter ölçeği 9,5'i gösterir. Şehirler yerle bir olur. Şili korkunç bir sarsıntı geçirir. Ülke yasa boğulur.
Yaraların sarılmaya başlamasından sonra, zaman içinde yavaş yavaş Dünya Kupası meselesi gündeme gelir. Depremler Concepción, Talca ve Valdivia gibi Dünya Kupası maçlarına ev sahipliği yapması öngörülen birçok şehri yok etmiştir, diğer seçenekler ev sahipliği yapacak maddi güçte değildir. Koşullar bu aşkın önünde engeldir.
Ama Dittborn’un aşkı koşul filan dinlemez. Ne yapar eder organizasyon komitesi etkinliği yeniden başlatmayı başarır. İçinde bulundukları durum için şöyle diyecektir: “Çünkü hiçbir şeyimiz yok, her şeyi yapacağız!” Bu slogan yalnızca Dünya Kupası için değil, Şili'nin toparlanması için de bir yol haritası haline gelir. Şili Dünya Kupası’nı düzenleyecektir.
Ancak koşulları değiştiren adam belli ki çok yorulmuştur. Dittborn, en büyük hayalinin gerçekleştiğini göremez. 28 Nisan 1962’de, Dünya Kupası’nın başlamasından bir ay önce “çatık bir kaş gibi gelen bir kalp kriziyle” hayatını kaybeder. 38 yaşındadır. Bazı kaynaklar ölümünün pankreatitten kaynaklandığını söylese de, derler ki sebep ne olursa olsun, Dünya Kupası aşkı için verdiği uzun savaşı vücudu kaldırmamış, Dittborn aşkından ölmüştür.
O kupada Şili Milli Takımı sahaya formalarındaki siyah bantla çıkar, onun için oynar bütün kupayı. 1962 yılında anısına Arjantin ve Şili arasında dostluk turnuvası yapılır. Arica’daki stadyumlardan birine onun adı verilir.
“Keşke koşullar başka türlü olsaydı” demek yerine koşulları değiştiren adamın ruhu şad olsun. Bu da benden koşulları yenen aşklara ufacık bir selam olsun. Çünkü hiçbir şeyimiz yok, her şeyi yapacağız.
Paylaş