Yüksek faize selam düşük kura devam

PİYASALAR, Merkez Bankası’nın faizleri yüksek, dövizi düşük tutacağına inandı. Diğer bir deyişle, yatırım uzmanları, parasına en çok parayı TL’den kazanacağını gördü.

En azından bir süre daha "akan yüksek faiz çeşmesinden kazanç kovalarını doldurmaya" devam kararı aldı. Yabancı bankalar, döviz satmaya başlayınca, döviz fiyatları iyice geriledi. Londra bankerleri ve onların yerli işbirlikçilerinin neşesi geldi. Herhalde uzun purolar yakılmış, pahalı şaraplar açılmıştır. Afiyet olsun.

Afyonsuz kalmış afyonkeşi mutlu etmenin en kestirme yolu, ona afyon vermektir. Aranan "afyon" yani sıcak döviz bulunmuştur. İlgililere teşekkür ederiz. Bu arada ödenen yüksek faiz kimin cebinden çıkmaktadır, bunu anlatan yok. Sanki yerli ve yabancı yatırımcının faiz geliri, halkın faiz gideri değilmiş gibi konuşan "resmi kanaat ağaları" onu bunu azarlamaya devam ediyor. Tek söyledikleri şu: Madem ki Türk’sün, öyleyse yüksek faiz ödemelisin.

* * *

Özel sektörün elektrik üreticileri, maliyetleri satış fiyatlarını karşılamadığı için, üretimi durdurma kararı aldı. Üretimi durdurmak, bir sanayi kuruluşu için yarı ölüm demektir. Çünkü, üretim durunca, gelirler durur, ama giderler durmaz. Ancak "tam ölümü" gören sanayici, üretimi durdurma kararı alabilir. Yaşanan elektrik krizinin sebebi, yüksek vergilerdir. Boşu boşuna bu sektörün içindeki insanlar, sebebi sistem dışında olan bir şeyi, sistem içinde kalarak çözmeye çalışmasın. Onların çözmesi gereken pek çok sistem içi sorun ve aksaklık olabilir. Ama yaşanan olayın, öyle "enerji politikamız yok" gibi süslü cümlelerle giriş yaparak açıklanacak bir yanı yok.

Hükümet, ne aldığı vergilerden fedakárlık etmek istiyor, ne de enflasyonla mücadelede kazaya uğramaktan korktuğu için elektrik fiyatlarının artırılmasına razı. Bir sürü gerçekten akıllı ve bilgili adamın, yalan ve yanlış olduğunu bildiği sözleri, medyaya açıklama diye sunması bana pek hazin geliyor. İyi ki aralarında yokum. Olsam, aynı konu saptıran salak konuşmaları ben de yapmak zorunda kalacağım. Bir de Türkiye’de elektrik pahalı muhabbetine değinmek istiyorum. Dünyada doğal gazın fiyatı, petrol gibi bellidir. Doğal gazla çalışan bir santralın işletme maliyeti de üç aşağı beş yukarı aynıdır. Dolayısıyla, hangi ülkede üretilirse üretilsin, doğal gaz yakarak üretilen elektriğin "sınai maliyeti" aynıdır. Satış maliyeti ile sınai maliyet arasındaki fark, finansman maliyeti yani ödenen faiz ile alınan vergilerden oluşur. Türkiye’de elektriğin fiyatı değil, dolaylı vergiler ve faizler yüksektir. Bu iktisadi bir tercihtir.

* * *

Hurdaya çıkan uçakların gövdelerinden lokanta yapmak isteyenler çoğalmış. Bir insanın tapulu ve imarlı bir arsası olsa ve orada lokanta açmak istese, hiç gider hurda uçak gövdesi alır, üç parçaya ayırır, kamyona bindirir, taşır, tekrar birleştirir ve bunu lokantaya çevirir mi? Bu kadar salak bir işadamı olur mu? Hurda uçak gövdesi, mülkiyeti kamuya ait ve/veya imar izni olmayan arsaların "rantını apartmaya" yarar. Buna da olsa olsa "hurda uçak gövdesiyle arsa çalmak" denir.

Son Söz: İktisadı yaratan, hayatın kendisidir.
Yazarın Tüm Yazıları