Vergiden kaçınma

DOĞAN Grubu’na kesilen astronomik vergi cezaları yüzünden, vergi konusu kamuoyunu işgal eder hale geldi. Ben, yazarımız Profesör Şükrü Kızılot gibi bir vergi bilgini değilim. Ancak muhasebede lisansüstü derecem var.

Haberin Devamı

Yöneticilik, hocalık ve ekonomi yorumculuğunu kapsayan meslek yaşamım boyunca da vergi konularıyla içiçe yaşadım. Çok sayıda vergi uzmanıyla birlikte çalıştım. Bu bakımdan yazdıklarım bir iktisatçının vergi konusunda genel bilgilerinden ibaret değildir.

* * *

Önce iki temel kavramı bir birinden ayıralım. Bunlar:

1. Vergi kaçırmak,

2. Vergiden kaçınmaktır.

Vergi kaçırmak her yerde bir suçtur. İsviçre’de vergi kaçırmak “kabahat” mertebesinde muamele görür. Amerika’da ise ceza kanunu kapsamına girer. Vergi kaçakçılığı, mükelleflerin yasal defterlerinde yer almayan işlemlerde bulunur. Buna mukabil her ülkede “vergiden kaçınmak” bir haktır. Kaçınma işlemlerinin izleri yasal defterlerde apaçık vardır. Yani mükellef, vergi kanunlarının tanığı imtiyaz ve istisnalardan yararlanarak, devlete en az vergiyi vermeye çalışır. Buna “vergi planlaması” da denir. Zaten vergi uzmanlarının, mükellefe sunduğu danışmanlık hizmetinin de esası budur. Dünyanın her yerinde, vergi kanunlarının, yönetmeliklerinin, genelgelerin ve özelgelerin inceliklerini bilen “vergi müşavirleri” vardır. Bunlara ülkemizde de “mali müşavir” denir. Mali müşavirin, vergi mükellefi olan müşterisine sunacağı tek bir hizmet vardır. O da yasalara uygun olarak, müşterisinin en az vergi ödemesini sağlamaktır. Verilen akıl, gösterilen yol ve yapılan iş, hem yasaldır hem iktisadidir hem de ahlakidir.

* * *   

Haberin Devamı

Arthur Andersen Muhasebe Şirketin’de vergi eğitimi alanların anlattığına göre, denetçilere önce ABD Yüksek Mahkemesi’nin bir kararı öğretilirmiş. ABD Yüksek Mahkemesi, bir mükellefle Vergi İdaresi arasında çıkan bir ihtilafı “mükelleften, vergi kanunlarını, kendisine en yüksek vergiyi çıkartacak şekilde yorumlaması beklenemez” diyerek karara bağlamıştır. Devlet iktisadi şartlar gerektirdiğinde mükellefi, belli bir istikamete yönlendirmek için vergi kolaylıkları sağlar. Bu kolaylıklardan yararlanmak için mükellef aslında devletin istediği yapılanmaya geçer. Mesela şirket birleşmeleri bunlardan biridir. “Güçlü ekonomi için güçlü şirket” ilkesi uyarınca dışarıdan yatırımcı sermaye gelmesi veya küçük şirketlerin birleşmeleri vergi doğurmayan işlemler arasına alınır. Hissedarlık “hisse senedine” veya onun yerine geçen “ilmühaber”e bağlansın isteniyorsa, vergi muafiyeti o şartla tanınır. Zarar mahsubunun gerekçesi de budur. Bunların hepsi devletin takdiridir. Devletin açık bıraktığı kapıdan geçene, niye o kapıdan geçtin denemez. 

Haberin Devamı

Son Söz: Yasal, yasada yazan değil; yasaya aykırı olmayandır.  

Yazarın Tüm Yazıları