Paylaş
Yolu bir gün, yıllar önce mezun olduğu ilkokula düşmüş. Öğretmenini görmek istemiş. Kendisi öğrenci iken çiçeği burnunda bir hoca olan sevgili öğretmeni şimdi yaşlanmış, ama hâlâ öğretmenlik yapmaktaymış. Dersine girmek için izin isteyip, arka sıraya oturmuş. Mesleğinin son yılarını yaşayan öğretmen öğrencilere “Bugün üçgenin iç açılarının toplamı her zaman 180 derecedir önermesini irdeleyeceğiz” deyince, adam dayanamamış “Hocam 30 yıl önce de üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece” diyordunuz, artık yeni bir şeyler söylemenin zamanı gelmedi mi? demiş.
DOĞRUNUN MODASI GEÇMEZ
Her iktisatçının önemsediği ve tekrarladığı sorunlar vardır. Mesela ben yıllardır dış borca dayalı kalkınma modelinin sürdürülemez olduğunu vurgulayıp duruyorum. Cumhuriyet’in ilk yılları hariç, Osmanlı’dan beri ekonomi politikamız “dış borçla kalkınmadır”. Bu fikrin şampiyonu da 80 yılda biriken dış borç stokunu 10 yılda 3’e katlayan da AKP’dir. Zannedilmesin ki; bu borç patlaması istenmeden oluşmuştur. Kesinlikle hayır. AKP’nin “el parasıyla yatırım ve kalkınma” modeli izlemesi tamamen bilinçlidir. Çünkü dış borç (yani cari açık) sayesinde, hem halkın harcanabilir geliri hızla artmış, yani popülizm yapılmış, hem de ülkede gözle görülür büyük projelere girişilmiştir. Nitekim 10 yıl önce ulusal tasarruf oranı milli gelirin % 20’si dolayında iken şimdilerde %12’lere gerilemiştir.
Bu cebirsel bir sonucudur. Çünkü tasarruf oranı azalması, cari açık artış oranına eşittir.
DEMİRYOLLARI YATIRIMLARI
Türkiye’de ilk demiryolunu 1856’da kendisine İmtiyaz verilen bir İngiliz şirketi İzmir-Aydın arasında inşa edilmiştir. Son demiryolu yatırımımız da Japon kredisiyle, Japon mühendisleri tarafından yapılan Boğaziçi tünel geçişidir. Bu projenin çok düşük faizli, çok uzun vadeli bir krediyle finanse edildiği söyleniyor. Doğrudur herhalde. Soru şu: Acaba bu tünel ülkenin öz kaynaklarımızla veya iç borçlanmayla finanse edilebilseydi kaça çıkardı? Aynı soru, inşa edilecek Nükleer Santraller için de sorulabilir. Eğer yabancı bir ülke, kendisinin inşa edeceği bir projeyi kredilendiriyorsa, faizi fiyatın içine gömdürür. İkinci soru şu: Ya bu dış borçları zamanında ödeyemezsek ne olur? Cevap: onu borcu verenler düşünsün gayri.
SON SÖZ: BATIK BORÇ YOKTUR, BATIK ALACAK VARDIR.
Paylaş