Tüm kötülüklerin anası bütçe açığı babası kim acaba
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
BUGÜNÜN konusuna girmeden önce bir düzeltme yapamam gerek. Geçen çarşamba günkü yazımda sözü geçen savaş, Sakarya değil Birinci İnönü’dür.
Hatırlatan değerli okurlarıma teşekkür ederim. Bu, benim yapmamam gereken bir hataydı. Nasıl yaptığımı ve bundan sonra benzeri hatalar yapmamak için ne yapmam gerektiğini iyice düşündüm. Vardığım sonuç şudur. Makale yazarken, bir başkası senin yazdığını denetlemiyorsa, asla hafızana güvenme. Kendi doğum tarihini yazarken bile kayıtlara bak.
BORÇLU BURADA ALACAKLILAR NEREDE
Dış basında hemen her gün, 2011 yılında birçok Avrupa ülkesinin hatta ABD’nin, hem bütçe açıklarını kapatmada hem de kamu borçlarını geri ödemede zorlanacağı üzerine yazılar çıkıyor. Bu yüzden bazı ekonomilerde çöküntüler yaşanabileceğini söyleniyor. Pek tabii bizim meşhur “araba çarptıktan sonra hop deduk!” diyen reyting şirketleri de sorunlu ülkelerin notunu düşürüyor. Doğrudur. Avrupa’nın belli ülkelerinde ekonomik duraksamalar ve hatta çöküntüler yaşanabilir. Görünürde bu “problem tosuncukları”nın anası, ülkelerinin kamu borçlarıdır. Ama bu tosuncukların bir de babası vardır. Onun adı da dış açıktır. Kamu borçları konusunu daha önce de işlemiş (ve eğer bir ülkenin dış açığı yoksa) kamu borçları kriz yaratmaz demiştim. Çünkü kamu (public/devlet) borcunun alacaklısı da kamu (public/halk)tır. Ancak bir ülke için otomatikman sıfır olmayan şey “cari açık” yani dış açıktır. Eğer sorunlu ülkeler önceden teşhis edilmek isteniyorsa, iç açığa değil önce dış açığa bakılmalıdır. LEBLEBİ YEMEK PELTEKLİK YAPMAZ
Adamın biri doktora gitmiş. “Leblebi yiyince dilim peltekleşiyor, bunun çaresi nedir” diye sormuş. Doktor da benim bildiğim leblebi yemek, insanın dilini peltekleştirmez. Siz leblebinin yanında başka bir şey de yiyip içiyor musunuz, onu söyleyin demiş. Adam da “Evet leblebinin yanın da susuz rakı içiyorum” diye cevap vermiş. Arkasından da “Rakı bana hiç rahatsızlık vermez. Bu dil peltekleşmesi, leblebiden oluyor. Rakıma dokunma, bana derdimin çaresini söyle” doktor bey demiş. Yunanistan, İrlanda, Portekiz ve İspanya hepsinin ortak yanı ekonomi değirmenlerinin “cari açık”la dönmesidir. Nedense bu konuya pek dokunulmadan iki de bir “kamu borçları çok yüksek” türküsü söyleniyor. Galiba kimse rakısına dokundurtmuyor. ALMANYA VE SAZ ARKADAŞLARI NEDEN BOZUK ÇALIYOR
Euro Bölgesi’nin toplamda cari açığı yoktur. Daha doğrusu yok mesabesinde bir açık vardır. Buna mukabil Yunanistan’ın, İrlanda’nın ve Portekiz’in son yıllardaki cari açıkları milli gelirlerinin yüzde 10’u dolayındadır. Bu hovarda ülkelerin para birimleri Euro olduğu için kimseye, ne ticari ne de mali olarak “yabancı para” ile borçları yoktur. Kimin sayesinde? Almanya, Hollanda, Danimarka, Avusturya gibi cari fazla veren Euro bölgesi ülkeler sayesinde. Şimdi fazla verenlerle, açık verenler arasına kara kedi girdi. Almanya’nın başını çektiği tutumlular “Tamam sizler bizim yoldaşımızsınız, sizi yalnız bırakmayalım” ama siz de “daha çok üretin, daha az tüketin” diyorlar.
Son Söz: Dostlarına çok abanma, sonunda dostsuz kalırsın.