Trafik ve basın

MAALESEF, geçen bayramda ve izleyen günlerde meydana gelen trafik kazalarında bakanlık ve milletvekilliği yapmış kişiler, kendi sürdükleri araçlarla "yola karşı" kaza yapıp öldü.

Aslında, her gün trafik kazaları olmakta, daha doğrusu sürücüler, trafik kazalarına sebep vermekte. Ancak, topluma önderlik etmiş ve davranışlarıyla örnek olması gereken kişilerin, bizzat kaza yapmaları daha bir sarsıcı oluyur.

Bu gibi acı olayların, halka ibret oluşturarak, trafik kazalarının azalmasına vesile teşkil etmesi bir teselli olabilirdi. Ne yazık ki; bu kazalar sonrasında medyada yer alan haber ve yorumların yazılış tarzı, bu kazalardan hiç kimsenin ders almaya niyeti olmadığını göstermektedir.

* * *

1. Dünyanın her ülkesinde trafik kazası olur. Buna, gerek yol altyapısının mühendislik standardındaki mükemmellik, gerek sürücülerinin eğitilmişliği, gerekse polislerinin kanun ve nizam hákimiyetini tesiste gösterdiği başarı bakımından değerlendirildiğinde, en ileri düzeydedir denen ülkeler de dahildir.

2. Herkes kaza yapabilir. Hiç kimse "ben kaza yapmam" diyemez. Sürücülükte ne kadar becerili, ne kadar bilinçli, ne kadar başkalarına saygılı, ne kadar tedbirli olursa olsun her sürücü, bir an gelir kendi kusuruyla bir kazaya sebep verebilir.

3. Bu böyle olmakla birlikte, güvenli araç sürme diye bir şey vardır. Medeniyet, "tedbirli ve terbiyeli" araç sürmektir. Vahşet ise bunun tam tersidir. Ülkemiz, trafik medeniyeti bakımından bir hayli alt sıradadır.

4. Trafik kazalarından sonra basında yer alan haber ve yorumların ortak özelliği "kusurun sürücüde olmadığını ispat maksadıyla" kaleme alınmış olmasıdır. Bunun tek istisnası, bir kamyonun, otomobile çarpışmasıdır. Bu durumda kusur, mutlaka kamyon şoföründedir. Kamyon, arabaya çarpmadan kaza yapmışsa, o zaman kamyon sürücüsü de masumdur. Araç, yokuş aşağı inerken "fren patlamıştır". Özellikle taşradan kaza haberi geçen gazeteciler, hemşerilerini koruma baskısı altındadır. Hele hele kaza yapan sürücü, eğer o yörenin tanınmış bir şahsiyeti ise onun kusurlu olabileceğini ima bile edemezler.

5. Kaza haberlerinde sıkça kullanılan ibarelerden birkaç örnek vereceğim. Birincisi, "aniden kontrolden çıkan araba"; dikkat edin, sürücü direksiyon hákimiyetini kaybetmiyor; hınzır araba, kendi kendine kontrolden çıkıyor. İkinci örnek: "Trafik canavarı, dün yine yollardaydı." Trafik canavarı diye bir tuhaf yaratık var, yollara çıkıp kaza yapıyor. Sürücüler ne yapsın? Üçüncü örnek, "plakası alınamayan bir araç tarafından sıkıştırılan araç" kaza yaptı. Yine sürücü kusursuz. Bir başka örnek: "Ölüm virajı bir can daha aldı." Viraj, pusuya yatmış, her gün bir iki can almazsa rahat etmiyor. Dönemeçe hızlı girende kusur yok.

* * *

Pek tabii, kötü inşa edilmiş yollar var. Pek tabii, ucuz sathi kaplama tekniği gereği yola serilen mıcır, virajlarda birikip tam bir tuzak oluşturuyor. Tabii işaretlemeler, çok ama çok kötü. Ama elinizi vicdanınıza koyun; hangimiz, yola-havaya ve trafik kurallarına uygun araba sürüyoruz?

Son Söz: Usta şoförlüğün kanıtı, tedbirsiz ve terbiyesiz sürüş olamaz.
Yazarın Tüm Yazıları