HİKAYE malûm; komşusu, Nasrettin Hoca’nın kapısını çalmış ve "Hocam, kasabaya kadar gidip geleceğim. Benim eşek hasta; şu senin eşeği bana bir süre için verebilir misin" diye ricada bulunmuş.
Hoca, eşeğini vermek istememiş. Bahane olarak da "eşek burada değil" demiş. Tam o sırada ahırda bulunan eşek anırmasın mı? Komşu bozulmuş. "Hocam, eşek burada değil diyorsun; ama içeriden eşeğin sesi geliyor, bu nasıl iş" diye serzenişte bulunmuş. Hoca suçüstü yakalananların pişkinliğiyle "Ayıp yahu, koskoca hocanın sözüne inanmıyorsun da, eşeğin dediğine mi inanıyorsun?Haydi, git işine" deyip adamı başından savmış.
* * *
Resmi rakamlara göre, son 5 yılda milli gelirimiz sabit fiyatlarla yüzde 50’den fazla artmış. Aynı dönemde, yani son 5 yılda, fiyat artışları ise yüzde 100. Demek ki, milli gelir bugünkü fiyatlarla 5 yıl öncesinin 3 katı olmuş. Bunu duyan vatandaş, mademki milli gelir bu kadar artmış, ben de bu milletin bir ferdi olduğuma göre, benim gelirimin de son 5 yılda 3 kat artmış olması gerekir diye düşünmektedir. Hálbuki birçok kimsenin geliri, son 5 yılda 3 kat artmış değil. Onun için iktisadın Nasrettin Hocaları "durumumuz çok iyidir, gelir üç kat artmıştır" dedikçe vatandaş bozulmaktadır. Ahırdan eşeğin anırmasını duydukça, yani kendi gelirinde artış olmadığını düşündükçe, boşluğa düşmektedir. Nasrettin Hocalar da "bizim gibi hocalara inanmıyorsun da, eşeğe (kendi duyduğuna ve gördüğüne) mi inanıyorsun" diye vatandaşa fırça atmaktalar. Fırçayı yiyen vatandaş, kızmakta, gerçeklerin kendisinden gizlendiğini düşünmektedir. Her halükarda ortada izaha muhtaç bir durum vardır. Açıklamaya çalışayım.
1. Milli gelir, tüketim ve yatırım harcamaları toplamıdır. Bu toplam, 5 yılda sabit fiyatlarla yüzde 53 artmıştır. Ancak bu artışa, özel yatırımların katkısı yüzde 30 dolayındadır. Buradan, tüketimin kabaca yüzde 23 arttığı sonucu çıkartılabilir.
2. Son 5 yılda nüfusumuz, yılda ortalama yüzde 1.3 hızıyla artmış olsa, toplamda yüzde 8 artmış demektir. 5 yılda yüzde 23 artan tüketimden, nüfus artışının etkisi çıkartılırsa, kişilerin tüketim harcamalarının bu dönemde yüzde 14 arttığı sonucuna varılır. Cari fiyatlarla bu artış yüzde 28 eder. Bunun yıllığı ise yüzde 3.5’tir.
3. Uzun láfın kısası, ayda 1000 YTL’lik tüketim harcaması yapan bir ailenin, bu harcamaları yılda 35 YTL artmıştır. Buna fiyat artışları da dáhildir. Bu kadarcık bir tüketim artışı da insanları kesmemektedir. Hikáye bundan ibarettir.
Son Söz: Beklenti yükseldikçe, tatmin azalır.
Düzeltme: Çarşamba günkü yazıda geçen ve "her şeye rağmen gemisini kurtarmak" anlamına gelen "muddle through" şeklindeki İngilizce deyim, benim hatam yüzünden "model through" olarak çıkmıştır. Yardımları için Dr. Ercan Kumcu ve Dr. İlker Domaç’a teşekkür ederim.