REFERANDUM, dış ve bilhassa iç siyasette derinden değişimlere kapı açtı. Bu kanaate Başbakan’ın konuşmalarını dinleyerek varıyorum.
Başbakanın, özellikle Kürt meselesini ele alırken kullandığı dilde ciddi bir farklılaşma var. Bu farklı dil, önümüzdeki aylarda ve yıllarda yeni ittifaklar kurulacağını, mevcut bazı yoldaşlıkların sona ereceğinin ipuçlarını veriyor. Aşağıda okuyacaklarınız, Türkiye’nin siyasi yapısında, “uç vermeye başlayan” büyük dönüşümü, tek bir kesitten, ama en önemli kesitten anlatmaktadır.
* * *
1. Türk siyasetinde biri “Laikçi-İslamcı” diğeri “Kürtçü-Türkçü” olmak üzere iki fay hattı vardır.
2. Türkiye’nin siyaset alanı, bu iki fay hattıyla, yatay ve düşey olarak bölünürse, ortaya dört küme çıkar. Bunlar sırasıyla: a. Laik/Kürtçü - İkinci Cumhuriyetçiler, BDP ve PKK, b. Laik/Türkçü - CHP’nin önemli bir kısmı ve diğer ulusalcılar, c. İslamcı/Kürtçü - AKP’nin bir kesimi, Nurcular ve Hizbullah d. İslamcı/Türkçü - AKP’nin daha büyük diğer kesimi ve MHP
3. “a” kümesinin Türk üyelerinin baskın özelliği “Cumhuriyet” karşıtlığı hatta düşmanlığıdır. Bu özellikleri dolayısıyla hem BDP (PKK’nın siyasi kanadı) ile hem de “c” kümesindeki İslamcı Türklerle yoldaştırlar.
4. Laik/Türkçü “b” kümesinin varlığını en iyi anlatan olay “Cumhuriyet Mitingleri”dir. Bu mitinglere fiilen veya fikren katılanların hepsi, bu kümenin üyeleridir. “b” kümesi üyelerinin “d” kümesinde olmakla birlikte Türkçü damarı güçlü MHP’lilerle yoldaşlıkları vardır.
5. “c” yani İslamcı/Kürtçü kümesinin ana gövdesini, “insanın kimliğini etnik kökeni değil, mensup olduğu din belirler” ilkesine inanan AKP’liler teşkil eder. Türkçü görüntüsü de olan “Cemaat” aslında bu görüşün ideoloji merkezidir.
6. Kürtler arasında, “c” kümesine dâhil olan, ama PKK’nın baskısından korkup mezhebini belli edemeyen önemli bir nüfusun varlığı söz konusudur. “Yeni siyaset” bu kütleyi, “laik” ideolojiye bağlı PKK/BDP çizgisinden koparmak üzerine kurulacaktır.
7. “d” yani İslamcı/Türkçü kümesinin bir parçası olan, ancak İslamcı değil, Türkçü özelliğini öne çıkaran MHP, referandumda çok ciddi sarsılmıştır. MHP taraftarlarının bir kısmı “b” kümesiyle yoldaş olmayı düşünürken, daha büyük bir kısmı “d” kümesiyle ittifak içine girebilir.
8. Kısaca “Yeni siyaset”in ikinci stratejisi, MHP’nin İslamcı damarı güçlü taraftarlarını, AKP’nin yanına çekmek olacaktır.
9. Bu yeni siyasetin başarısı “büyük devletlerin” iznine tabidir. Eğer başarılı olunursa “a” kümesi ortadan kalkmayacak ama son yıllarda çok gür çıkan sesleri kısılacaktır. Bu küme üyelerinden laik damarı güçlü olanlar “b” kümesiyle, “Kürtçü” damarı güçlü olanlar “c” kümesiyle yol arkadaşlığı yapmaya başlayacaktır. Türkiye’nin iç siyasetinde ortaya çıkmasını beklediğin bu büyük dönüşümün dış siyasetle olan ilişkisini bir başka yazıda ele alacağım.