Siyaset iktisat değildir

DEMOKRASİ, halkta kendini yönetme bilincinin oluşması ve olgunlaşmadır. Bu olgunlaşma, esas itibariyle seçimlerle gerçekleşir. Pek tabii seçimlerin adil ve dürüst yapılmış olması kayıt ve şartıyla.

Bu adil ve dürüst tanımına seçim öncesi ve sonrasında yaşananlar ve yaşanacaklar da girer. Özellikle basın özgürlüğü ve bağımsız yargı, demokrasinin olmazsa olmaz şartlarıdır. Aksi takdirde ne kadar seçim yapılmış olursa olsun olgunlaşma gerçekleşmez. Aksine "hamlık" artar. Türk demokrasisi, bu son yerel yönetim seçimleriyle biraz daha pişmiş, biraz daha olgunlaşmıştır. Demokrasi, nispeten yeni bir yönetim biçimidir. Dünya tarihinin çok uzun bir döneminde büyük medeniyetler ve devletler, demokrasi ile yönetilmeyen ülkelerde kurulmuştur. Bu geçmiş dönemler aslında "uyum gösteremeyenlerin elendiği bir evrim süreci" olarak değerlendirilebilir. Bu bakışa "Sosyal Darvinizm" de denebilir. Yani demokrasi ile yönetilmeyen ülkeler değişime ayak uyduramamış ve alta düşmüştür. Üstte, iktisadi ve askeri bakımdan daha başarılı olan demokratik ülkeler kalmıştır.

* * *

İktisatçılar, yanıldıkları iktisadi sonuçları siyasete bağlar. Mesela, Cumhurbaşkanı Sezer, Anayasa kitapçığını Başbakan Ecevit’e doğru attığı için 2001 iktisadi krizi çıktı yorumunu siyasetçiler değil, iktisatçılar yapmıştır. Sanki IMF’nin Türkiye’ye giydirdiği, adına kur çapası denilen deli gömleğini üstünden çıkartmasın diye, Merkez Bankası’nın yüzde 5 bine varan gecelik faizlere izin vermesi, zaten sürdürülemez bir hali işaret etmiyormuş gibi. Şimdi de siyasetçilerin, seçim sonuçlarının, iktisattan niçin ayrıldığını anlamadıkları dönemi yaşıyoruz. Başbakan, Antalya’ya çok para yolladığı halde seçimi niçin kaybettiğini anlamıyor. Hakeza tarih boyunca "ayrılıkçılara verilen tavizler, ayrılık fikrini güçlendirir" ilkesi bilindiği halde, bölgeye o kadar kamu kaynağı tahsis ettik, Kürtçe televizyon kurduk, yine de yaranamadık diye Güneydoğu’da seçimi kaybedişini açıklayamıyor. İktisat, siyaset içinde önemli bir unsurdur. Ama siyaset, öncelikle siyasettir. Siyaset, at terbiyecisi seyis kelimesinden türemiştir. Seçim, halkın beğendiği seyisi seçmesidir. AKP’nin içinden çıkan Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanların ve yeni tayin edilmiş yüksek bürokratların kahir ekseriyetinin ve hatta İstanbul Üniversitesi Rektörünün eşlerinin başı "siyasi mesaj taşıyan bir şekilde örtülüdür." AKP’nin demokratik gücü buradan gelmektedir. Tesettürün iktisatla ne ilgisi var?

* * *

Seçim sonuçlarından memnunum. Çünkü benim için iktisattan da önemi olan "láik düşüncenin" ülkemde varlığını sürdürmesidir. Seçim sonuçları, cumhuriyeti seven láik insanların zannedildiği kadar azınlığa düşmediğini göstermiştir.

Son Söz: Beğendiğin aday yoksa, en kızdığının rakibine oy ver.
Yazarın Tüm Yazıları