Sigarayı bıraktım

SORU şu: Otuz yıl, günde iki paket sigara içen ve bu yüzden ciğerleri hastalanan bir kişi, sigarayı bıraktıktan kaç gün sonra tamamen iyileşir. Bu sorunun cevabını tıp erbabı vermeli. Ama hekim olmayan bir kişi bile, otuz yıllık tiryakiliğin ciğerlerde yaptığı tahribatın, sigara bırakıldıktan sonra hemen ortadan kalkmayacağını söyleyebilir.

Hatta nikotine alışmış bünyenin, nikotin alımı durduktan sonra başka bir takım rahatsızlıklar göstermesi bile beklenebilir. Nasıl iki ay sigara içmekle insanın ciğerleri ziftle dolmazsa, iki ay sigara bırakmakla ciğerler de temizlenmez.

* * *

Bugünlerde tekrar alevlenen "yüksek faiz-düşük kur" kısır döngüsünden Türkiye nasıl kurtulur tartışmaları, bana önce bu benzetmeyi yapma ihtiyacını hissettirdi. Her geçen gün büyüyen cari açık, tıkanan ciğer gibi bir sorun değilse, bir alışkanlıktan vazgeçmeye, yani sigarayı bırakmaya gerek yoktur. Yok, sorunsa, bir şeyler yapmak şarttır. Hiçbir saadet zinciri sonsuza kadar sürmez. Hiçbir kısır döngü, sancısız kırılmaz. Faizler ve kur düzeyi, kur düzeyi ile cari açık arasında kesinlikle ilişki vardır. Mesele ortada bir yanlış varsa, onu ortadan kaldırmaktır. Yüz güldürücü netice alınması bir süre alabilir. Döviz fiyatlarının kontrollü bir şekilde artması, kontrolsüz bir şekilde artmasını önlemenin en güvenli yoludur.

* * *

Türkiye ve benzeri Latin Amerika ülkeleri, uzun yıllar yüksek ve yapışkan enflasyonla yaşadı. Gelişmiş Batı ekonomilerinde de zaman, zaman bize göre düşük de olsa enflasyon oluştu. Ama onlar bu belayı, nispeten kısa sürede atlattılar. 1920’lerde Almanya’da yaşanan hiper-enflasyon hariç tutulursa, gelişmiş Batı ülkeleri, az gelişmiş ülkelerdeki gibi 30-40 yıl yapışkan ve yüksek enflasyon yaşamadı. Onların enflasyonu ile bizim gibi ülkelerin enflasyonu, gerek oluşumu, gerekse önlenişi itibariyle, tabiri caizse bambaşka iki nebattır. Yüksek faizle enflasyonu düşürme mekanizması, bizim gibi az gelişmiş ülkelerde, gelişmiş ülkelerde çalıştığı gibi çalışmaz. Onlarda yüksek faiz, iç talebi kısarak yani ekonomiyi küçülterek enflasyonu düşürür. Aynı esnada ithal mallarına olan talep de düşer; cari açık oluşmaz. Biz de ise, döviz fiyatlarına endekslenmiş enflasyonu, açık veya örtülü kur çapası etkisiyle, döviz fiyatlarını bastırarak yavaşlatır. İç talebi ve ithalatı patlatır. Aksi takdirde son beş yılda sağlanan enflasyon düşüşü ile birlikte gerçekleşen yıllık yüzde 7.5’lik milli gelir büyümesini ve oluşan cari açığı açıklamak mümkün olamaz.

Konuyu anlamakta zorlananlara şu soruyu sormak istiyorum. ABD’de veya parası döviz olan herhangi gelişmiş bir ülkede, enflasyon tehlikesine karşı IMF şimdiye kadar hiç "kur çapası" programı tavsiye etmiş midir?

Son Söz: Farkı fark etmeyen, işin farkında değildir.
Yazarın Tüm Yazıları