Sağlıklı ekonomi köşesi

EKONOMİ yazılarının çoğunu eskiden üç başlık altında toplardım.

1. İndi çıktı üzerine geyik muhabbetleri.

En sık ve en kolay yazılan tür budur. Hele, hele internet denilen canavar çıktıktan sonra en eski tarihi kayıtlardan, en son dakika verilerine kadar her şey el altındadır. Dolar indi, dolar çıktı; borsa indi borsa çıktı; faiz indi faiz çıktı diye dünya piyasalarından bir tur atıldı mı sayfa doldu bile. Sonuna "nakitte kal, ama fırsatı da kaçırma" gibi sade suya bir çorba servis ederseniz makale dadından yenmez vallahi. İstatistik yazıları da bu kategoriye girer. Çok şükür Türkiye İstatistik Kurumu her gün bir sonuç açıklıyor. TÜİK, Merkez Bankası veya Hazine sitelerine girip, orada yer alan son bilgileri özetlerseniz, ortaya kendiliğinden güncel bir makale çıkmış olur. Bilhassa, fiyatı çok artan kalemlerin fiyatı, o kadar artmamış olsaydı, enflasyon bu kadar yüksek çıkmazdı açıklamaları çok mantıkidir.

2. Meslektaşlara nispet mektuplar.

Bu tür yazılarda mutlaka kafadan bir giydirme gereklidir. Mesela günümüz koşullarında "başkaları kriz çıkmaz derken, biz herkesten önce bu sütunlarda kriz çıkar demiştik" çok hoş bir girizgáh olur. Özellikle içerlediğiniz bir yazar meslektaşınız varsa, yazı yazarken onun yüzünü fotoğraf hafızanıza getirip, tuşlara basmakta yarar vardır. Malum, öfke bir hitabet sanatı olduğu kadar, bir yazı sanatıdır da. Meslektaşlara mektup yazarken, okurların anlamayacağı kısaltmaları kullanmak ve en son çıkan yabancı makalelere ve kitaplara atıfta bulunmak çok etkileyicidir.

3. Yetkililere ve ilgililere tavsiyeler.

Bu tip yazılar daha ziyade "bürokrat-siyasetçi" ekseninde bürokrat yanlısı olarak kaleme alınır. Ben şimdiye kadar izlenecek herhangi bir ekonomik politika konusunda, siyasetçi ile bürokrat arasında bir görüş ayrılığı varsa, köşe yazarının "siyasetçi haklı, bürokrat haksız" diyenine rastlamadım. Muhtemelen de gerçek budur. Çünkü siyasetçi, toplumu değil, seçmenini; uzun vadeyi değil, gelecek seçimleri düşünür. Ama yine de bürokratların her vakada siyasetçilerden daha doğru analiz yapıp, daha doğru senteze varmış olması da mümkün değildir. Ancak sızdırma ve atlatma haber için, bürokratın kollanıp, arada bir yağlamasında yarar vardır.

* * *

Son zamanlarda, gazetelerde okuya geldiğim ekonomi yazılarına, yeni bir tür daha ilave edildiğini fark ettim. Bunlara da "brokoli yiyin, jimnastik yapın" diyen hekimlerden mülhem "Sağlıklı Ekonomi Yazıları" adını uygun buldum. Bu tür yazılarda, kimsenin karşı çıkamayacağı tavsiyeler yer almaktadır. Yazılar ister bürokrat, ister siyasetçi olsun yetkililerden "gerekli önlemleri geciktirmeden almaları" tavsiyesiyle bitirilmektedir. Bu yazılarda "bütçe denk olmalı", "büyümeden fedakárlık etmeden enflasyon düşürülmeli", "cari açığın, kırılganlık yaratmasına izin verilmemeli", "kamuda israf önlenmeli", "sanayide verimlilik arttırılmalı", "sosyal güvenlik reformu yapılmalı", "mali kesimde riskler iyi denetlenmeli", "yolsuzluğa izin verilmemeli", "siyasi gerginlikler azaltılmalı" her biri gibi altın değerinde kimsenin akıl bile edemeyeceği tavsiyeler yer almaktadır.

Son Söz: Sakıncası olmayan tavsiyenin, faydası da yoktur.
Yazarın Tüm Yazıları