Paylaş
Rant gelirinin üstünde de “rant” yazmaz ama rant vardır. Rant, genellikle “kâr” adı altında elde edilir. Herhangi bir iş dalında rant oluşması için, kamunun getirdiği bir “yasaklama-kısıtlama” olması şarttır. Bu kısıtlamayı kullanan girişimciler, genellikle kamu erkini kullananlarla işbirliği yaparak, fahiş kârlar elde ederler. İşte bu kâr, ranttır. Türkün daha bebekken öğrendiği ilk “kâr görünümlü rant”, imar durumu değişikliği ile yaratılan servetlerdir.
DEPREM RANTI
Birkaç aydan beri, İstanbul’un Anadolu yakasının, Bağdat Caddesi ile Sahil Yolu arasında kalan makbul semtlerine, rant avcısı müteahhitlerin tebelleş olduğunu duyuyordum. Bu rant avcıları, kapı kapı dolaşıp, “yeni deprem yönetmeliğe göre binanız çürük, bir kişi şikâyet etse onu belediye yıkacak, yıkım parasını da sizden alacak” diyerek kat maliklerini korkutuyorlar. Geçen hafta bunların tek-tekçiliği bırakıp, Bağdat Caddesinde “sürek avına” çıktıklarına şahit olduk. Gazetelerimiz de eksik olmasın derhal, Bağdat Caddesindeki binaların yüzde 80’i yıkılacak diye başlık attı. Allahtan Bakan Erdoğan Bayraktar “nereden çıktı bu laf, bir bina maili inhidam (yıkılmaya yüz tutmuş)değilse, belediye bunu yıkamaz” diyerek paniği durdurdu. Nedense bu rant avcıları, Anadolu yakasının gariban semtlerinin ara sokaklarında, dar bütçeyle inşa edilmiş, arsası küçük, çarpık-çurpuk, çürük-çarık binalarla hiç meşgul olmuyor. Dertleri Bağdat Caddesi!
DEPREMDE HANGİ BİNA YIKILIR
Mühendisler, bir binanın depreme dayanıklılığı, temelinden anlaşılır diyor. Anladığıma göre, zeminle uyumlu temeli sağlam ve üst yapısı projesine göre inşa edilmiş binalar depremde yıkılmıyor. Yönetmeliğin değişmesi, depremde yıkılma riskini arttırmış değildir. Eğer binalar eski yönetmeliğe uygun inşa edilmişse, bunların yıkılıp yeniden yapılması söz konusu olmamalıdır. Bu israftan başka bir şey değildir.
ÖNCE AYASOFYA YIKILMALIDIR
İstanbul’un en eski büyük binası Ayasofya’dır. Herhalde yeni yönetmeliğe göre inşa edilmemiştir. Rant avcılarının aklına göre, Ayasofya’dan ve Sultan Ahmet Camiinden başlayıp, Dolmabahçe sarayı dâhil tüm eski binalar yıkılmalıdır. Mimar Sinan, yıkılmak üzere olan Ayasofya’yı güçlendirmiştir. Bağdat caddesindeki binalar, özenle inşa edilmiştir. Gerekiyorsa, temel ve taşıyıcı sistemleri güçlendirilebilir. Bu çözüm ortada dururken semtteki “imar yoğunluluğunu” arttırarak yıkımı kârlı hale getirmek kesinlikle iktisadi değildir.
SON SÖZ: MÜTEAHHİT İÇİN İYİ OLAN, MEMLEKET İÇİN İYİ OLMAYABİLİR.
Paylaş