AKP iktidara geldikten sonra, önderleri Erdoğan, "milletvekilleri, milletle içiçe otursun" diye dramatik bir karar aldı.
Bu karar üzerine, daha önce çeşitli illerden gelen ve Ankara’da ikinci bir ev açma mecburiyetinde kalan milletvekillerine kolaylık olsun diye inşa edilmiş bulunan konutlar satışa çıkarıldı. Meclis lojmanlarının satış kararı alınır alınmaz "rant avcıları" harekete geçti. Burayı sattırmamaya yemin ettiler. Bu alan, tekrar arsa haline döndürülerek "rant" yaratılmalıydı. Villalar yıkılmalıydı. Aklımda kaldığına göre müellif mimarı Behruz Çinici olan bu cánım 450 villa yıkılmasın diye birileri boşuna uğraştı. Heyhat, kadere karşı gelinemezdi. Çünkü rant avcıları bu avı yemeye kararlıydı. 288 dönüm arsa, rant avcılarının ağzının suyunu akıtıyordu. Mutlaka buradan "mekan rantı yaratmak ve pay kapmak" gerekiyordu. Zavallı villalar, dört yıl boyunca yıkılmamak için çırpındı durdu. Ama "rant-obur"un dişleri, avın boynuna geçmişti bir defa. Bekleyiş dört ay veya dört yıl, ne kadar uzun sürerse sürsün rantoburun çenesi, av, ruhunu teslim edene kadar açılmayacaktı. Her numaraya başvuruldu, proje üzerine proje geliştirildi. Neticede geçen hafta itibariyle ekskavatörler binaları yerle bir etmek üzere tırtılları üzerinde alana girdiler. Bu rant yaratma hikayesi de benzeri yüzlerce olayda olduğu gibi rant avcılarının zaferiyle sonuçlandı.
* * *
Milliyet Gazetesi bu haberi "satışına karar verilen, ancak talep görmeyen TBMM lojmanlarının yıkımına başlandı" diye vermeseydi ben bu yazıyı yazmayacaktım. İşte yazıdaki bu ifade beni çileden çıkardı.
1. İktisatta "değer" ve "fiyat" diye iki ayrı kavram yoktur. Fiyat değerdir, değer fiyattır. Eğer haksız rekabet yaratan bir ortam, manipülasyon veya kamusal müdahale yoksa; fiyat, piyasada serbetçe oluşur. Fiyattan öte, fiyat yoktur.
2. Bir gayrimenkulün değeri, yani fiyatı, evvelemirde o gayrimekulün imar durumuna bağlıdır. Ondan sonra, eğer o gayrimenkulün üzerinde bir bina varsa, o binanın kullanım maksadına göre de farklı bir fiyatı oluşabilir.
3. Binaların üzerine inşa edildiği arsanın imar durumu ve/veya binanın kullanım izni değişirse, o gayrimenkulün fiyatı da değişir. İmar durumu değişmezse, taşınmazın "piyasa fiyatı" durduk yerde değişmez.
4. Bir taşınmazın, imar izni sayesinde oluşan yüksek fiyatıyla, önceki düşük fiyatı arasındaki farka "mekan rantı" denir. Mekan rantını, inşaat veya kullanım izni veren kamu otoritesinin koyduğu veya kaldırdığı kısıtlama yaratır. İdarenin işi, rant yaratmak için değil, kamu yararını kollamaktır.
5. Meclis lojmanları, konut alanında inşa edilmiş konutlardı. Bunların konut olarak satışa çıkması halinde belli bir fiyatı vardı. Konut alanı "ticari alana" dönüştürülürse, fiyat tabii değişir.
6. Bu yazdıklarımı Güngör Uras’ın Ayşe teyzesi de bildiği halde, lojmanlar talep görmedi diye açıklama yapılması, düpedüz adamla dalga geçmektir. Yersen.
7. Eğer bu lojmanlar 4 yıl önce açık arttırma ile satılıp ele geçen parayla, kamunun Türk Lirası borçları azaltılsaydı, tasarruf edilen faiz gideriyle birlikte o para, belki de bugünkü fiyatından fazla olurdu.
8. Aralık ayında TOKİ (Toplu Konut İdaresi) tarafından ihaleyle satışı yapılan gayrimenkul, farklı imar izni olan bir "arsa"dır. Daha önce satışa çıkarılan konutlarla aynı gayrimenkul değildir. Fiyatları karşılaştırılamaz.
Son Söz: Depremin yıkamayacağı bina olur; rantın yıkamayacağı bina olmaz.