Para içeri IMF dışarı

YAKLAŞIK iki yıl süren ayak sürtmeden sonra Türkiye’ye yurt dışından yeterince para gelince, IMF ile ilişkiler şimdilik buzdolabına kalktı.

Haberin Devamı

Bu bekleniyordu. Ancak işin beklenmeyen tarafı, bu ilişkileri dondurma kararının IMF tarafından alınması oldu. Bizimkilere kalsa, bir süre daha “piyasalara” papatya falı açmaya devam ederlerdi.

* * *         

1. IMF ile “ayağım kayarsa beni tut” (stand-by) veya “kredi kolaylığı” düzenlemesi yapmamak, taktik değil stratejik bir karar olmalıdır. Yani, bir süre sonra bir parasal sıkışma olunca IMF’ye gidip “ben ettim, sen etme; n’olur bana yardım et” denemez. Denirse tuhaf, hatta ayıp olur.

2. Küresel kriz patlamasaydı, devleşen cari işlem açıkları yüzünden ekonomimiz, muhtemelen 2009 içinde kendi krizine girecekti. Zaten bunun ilk sinyalleri alınmıştı.

3. Küresel kriz, TL’nin devalüe olmasıyla tetiklenecek bir ulusal krizin oluşmasını engelledi. Küresel kriz çıkınca başta Amerikan Merkez Bankası olmak üzere, tüm döviz cinsi para üreten merkez bankaları, dünyayı nakit paraya boğdular. Küresel para piyasalarına şırınga edilen trilyon dolarlar sayesinde Türkiye dövizsiz kalmadı.

4. Strata “anayol” demektir. Türkiye, bellediği yolda yani “cari açığa dayalı büyüme” anayolunda yürümeye devam edecekse alınan karar sadece bir taktiktir. Hava basmaktır. Çok da önemli değildir.

5. Eğer alınan karar stratejik ise bu, izlenmekte olan anayol terk edildi, tercihimizi değiştirdik; başka bir anayola geçiyoruz demektir. Her tercih, bir risk içerir. Sakıncası olmayan stratejik karar yoktur.

6. Esas stratejik kararın içi, alt stratejiler ve projelerle mutlaka doldurulmalıdır. İçi boş, palavradan stratejik karar olmaz. Yoksa fena çuvallanır.

7. Mademki Türkiye, IMF ile ilişkilerini dondurdu, bundan sonra mutlaka “cari işlem açığını” azaltacak parasal ve yapısal reformlar yapmalıdır. Bana göre cari işlem açığının kapanması zaten gerekliydi; şimdi elzem oldu.

8. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Babacan ile Başbakan Erdoğan’ın iktisadi ve mali konularda birbirini iyi anladıklarından emin değilim. Eğer IMF ilişkilerinin dondurulması, başbakanın “belediye harcamalarını kısmam” tutumundan doğmuşsa, yardımcının kendisiyle mutabık
olması mümkün değildir. Çünkü Babacan, kamu açıklarını küçültme konusuna çok önem veriyor.

9. Başbakan Yardımcısı Babacan, ben kamu kesiminin dengesine bakarım; kalkınmak için gerekli yatırımları özel sektör yapacak diyor. Bununla bir bakıma lafı “dış borcu da özel sektör alır” o da beni ilgilendirmez demeğe getiriyor. Burada ciddi bir yanılma var. Parası döviz olmayan bir ülkede özel sektörün dış borcu, kamunun dış borcudur.

Son Söz: Planörle uçacaksan, paraşütü önceden tak.

Yazarın Tüm Yazıları