DANIŞTAY, Petkim’in özelleştirilmesi işlemini, konunun esası hakkında karar verinceye kadar durdurmuş. Gerekçesi, Petkim’in kárlı bir kuruluş olduğu ve kárlı devlet kuruluşların özelleştirilmesinde kamu yararı bulunmaması imiş.
Yürütmeyi durdurma kararının gerekçesi bu ise, eğer kısa zamanda ilgililer Petkim’i "zararlı bir şirket haline dönüştürülemezse", esasa dair karar da bu olacaktır. Sadece bu alaycı cümleyi yazmış olmam, benim Danıştay’ın gerekçesiyle hemfikir olmadığımı ortaya koymaya yeter.
Özelleştirmeden yana olduğum halde gerek şimdiki ve bundan önceki hükümetlerin yaptığı birçok özelleştirmeyi onaylamıyorum. Özelleştirme, bütçe açıklarını kapatma yöntemi değildir. Piyasada rekabet ortamı tesis etmek ve ekonominin verimliliğini artırmak için devletin malik ve müteşebbis olarak bulunduğu iktisadi faaliyetten çıkmasıdır. Bu gerekçeye uymayan işler yapıldığı için, bundan 15 yıl önce "arsasız özelleştirme" modelini önermiştim. Kısaca tekrar etmek gerekirse,
a) Kamuya ait imar rantlarını, arazi satarak özel kişiler devretmek,
b) Devletin tekel imtiyazlarını devretmek,
c) Vergi toplama hakkını devretmek
d) Devlet eliyle tekel yaratmak, özelleştirme değildir.
Yürütmeyi durdurma kararı alan Danıştay üyelerinin, gazetede okuduğum karar gerekçesinin anlattığından çok daha başka ve derin kaygıları olduğundan eminim. Onun için gelin işin esasına inelim.
* * *
1. İktisat filozoflarından Avusturyalı, İngiliz vatandaşı ve kısmen Amerikalı, kısmen Alman olan Hayek (1889-1992) "Ekonomi insan yapması değildir; ama içinde insan vardır" demiştir. Doğal ekonomi ile insan yapması olan "devletçilik" arasında kan uyuşmazlığı vardır. Devletçilik, gayri tabiidir. Verimsizlik kaynağıdır. Tercihan değil, zaruretten uygulanır. Aynen cumhuriyet Türkiye’sinde olduğu gibi.
2. Hayek, Viyana Üniversitesi’nde hukuk ve siyasal bilimler doktoraları yapmış, ayrıca psikoloji ve iktisat tahsil etmiştir. 1974 yılında iktisat dalında Nobel almıştır. Hayek, gençlik yıllarında kısa bir süre sosyalizme sempati duymuş, sonunda tam bir "serbest pazar" veya ait olduğu Avusturya ekolünün tanımıyla "serbest teşebbüs sistemi" savunucusu olmuştur. Bunun sebebi, iktisadi olduğundan çok siyasidir.
3. Sendikalar da, sırf siyasi nedenlerle özelleştirmeden yana olmalıdır.
4. Hayek iktisat dalında Nobel almış almasına rağmen, çalışmalarını "özgürlüğün anayasasını" inşa etmeye yoğunlaştırmıştır.
5. Teşebbüs özgürlüğü ve üretim araçları mülkiyetinin özel kişilere ait olması, diğer bütün özgürlüklerin temelini teşkil eder.
6. Anlaşılacağı üzere, kamu iktisadi işletmelerinin özelleştirmesi, iktisadi olduğu kadar siyasi bir karardır.
7. Özelleştirme, yolsuzluklarla mücadelenin de olmazsa olmaz şartıdır.
8. Bir yılda şu kadar milyar dolarlık özelleştirme yaptık diye konuşmak, eğer ham bir böbürlenme amacıyla söylenmemişse, özelleştirmenin amacı hiç anlamamış olmak demektir.
Son Söz: Özelleştirme, devletin ihyası için, devletçiliğin tasfiyesidir.