HALEN 81 yaşında olan Polonyalı sinemacı Andrzej Wajda, yeni bir filim çevirmiş. Bu filmde, İkinci Dünya Harbi sırasında Rus gizli polisi NKVD’nin, Polonya’nın Katyn yöresinde 20 bin Polonyalı subayı katletmesini anlatmış.
Filmin yapımcısı Wajda’nın babası Yakup da bu katliamda öldürülen Polonyalı subaylardan biriymiş. Ancak Ruslara göre, bu katliamı "Nazi"ler yapmış. (Biliyorsunuz dünya yüzünde iki tür Alman vardır. Biri sevdiğimiz, tanıdığımız, dostumuz güzel Almanlar, diğeri de Nazi’ler. Naziler, galiba Alman değil. Bu sebeple II. Dünya Harbine ait suçlardan Almanlar değil, Naziler sorumludur.) Konuyu karıştırmadan hikáyeye devam edelim. 1939 yılında Polonya’yı işgal eden Nazi’ler, katledilen Polonyalı subaylara ait toplu mezarları ilk defa 1943 yılında bulmuş. Pek tabii katliamı Rusların (pardon NKVD’nin) yaptığını dünyaya ilan etmiş. Almanya harbi kaybedip, Polonya Rusya’nın uydusu haline gelince, Ruslar ve onlara yalakalık yapan işbirlikçi Komünist Polonyalılar, bu katliamın faili Ruslar değil, Almanlardır (pardon Nazi’lerdir) demişler. Yani toplu mezarları bulanlar, bir anda katliamın suçlusu oluvermiş. Andrezj Wajda çevirdiği Katyn adlı filmle, bu katliamı Nazi’lerin (yani Almanların) değil NKVD’nin (yani Rusların) yaptığını, delilleriyle ortaya koyuyormuş.
* * *
Katyn filmi, bu yıl "yabancı dildeki en iyi film" kategorisinde Oscar’a aday gösterilmiş. Bunun üzerine, ülkeleri hakkında kötü propagandaya sebep olacağını düşünen bazı Ruslar seslerini yükseltmiş. Rus hükümetinin borazanı olan "Rossiiskaya Gazeta" gazetesi de "film, gerçeği yansıtmıyor; filmde ortaya konan deliller güvenilir değil, yirmi bin Polonyalı subayı katleden NKVD (Rus) değil, Nazi (Alman)dır" diye yayına başlamış. Pek tabii benim bu facia hakkında en küçük bir bilgim yok. Dolayısıyla kimin doğru söylediğini bilmiyorum. Ama hikáyenin anlatılışından filmin doğruyu anlattığı kanısına vardım. Ruslar, suçlarını inkár ediyor diye düşünüyorum. Böyle düşünmeme rağmen, bu filmin hikáyesini anlatan "The Economist" dergisi editörünün haberin altına koyduğu hüküm cümlesi tüylerimi ürpertti. Gazeteci, "Bu filme Oscar ödülü verilmesi, Rusların iddialarına çok güzel bir cevap olur" diyor.
* * *
Haberi yayımlayan dergi, düpedüz ve hiç fütur getirmeden şunu söylüyor: Oscar ödülünü, Katyn filmine verin. Film iyidir kötüdür diye bakmayın, iddiasını ödüllendirin. Bırakın bu ödül, karşı tezi savunanların yüzünde bir tokat gibi patlasın. Peki, bu tavsiyeye uyarak verilecek bir Oscar, ne ödülü ve ödül jürisi ne jürisi olacak? Film mi, siyasi tarih mi? Cannes film festivalinde verilen ödüllerin de hatta Nobel edebiyat ve Barış ödüllerinin de "siyasi tavır" olduğunu iddia edenler, bu durumda haklı olmuyor mu? Ben de Başbakan gibi konuşayım. "Velev ki ödül siyasi sebeplerle verilmiş olsun, ödül vermek yasaklanabilir mi?" Aslında işin içinde olanlar, zaten ödülün neye verildiğini biliyor. Ama bu tezgáhları kuranlar da halkın aldatılabilir olduğu; yani hangi tezin propagandası daha iyi yapılmışsa, halkın indinde gerçeğin o olacağını biliyor.